ABİN DEĞİLİM -33

5.4K 219 28
                                    

Uyandığımda bulunduğum yatakta yalnızca tavana bakıyordum. Ama kalkmak içimden gelmiyordu . Kalkıp bir kez daha gerçeklerle yüzleşmek artık ağır gelmeye başlamıştı.

Yaşadığım olaylar sanki hayatın bana bir oyunu gibiydi . Ne zaman pes edeceğimi merakla bekliyor ve beni sınıyordu adeta .

Eve gelip savaşın durumunu kızlara anlattığımda onlarda çok üzülmüştü. Asya ,yaz'a bu durumdan bahsetmek gerektiğini tüm gece tekrarlayıp durmuştu. Bense bu onların hayatı malesef ki benim hiçbir söz hakkım yok yani ben söyleyemem demiştim. Ama bunları söylerken bile canım acımıştı.
Asya en azından demire söyle demişti. Ama ben emin değildim. Abimi zor durumda bırakamam. Böyle bir şeyi yaz daha sonradan öğrenip kocasının bildiğini ve ona söylemediğini duyarsa eminim çok kötü olur ve araları açılır. Ve ben bunu istemiyorum . Ki savaş ta bir yerden sonra elbet söyleyecektir kardeşine.

Yatağımdan hafifçe kalkıp ayaklarımı kendime çektim ve yatağın başlığına yaslandım.

Acaba savaş tedavi için yine yurt dışına mi çıkacaktı?
Benim de gelmemi istermiydi ki ..
İstese gider miydim peki ?
Tabiki giderdim .. Hiç şüphesiz ne olursa olsun ..
Peki ya istemezse , benim onu tedavi zamanında görmemi büyük ihtimal istemeyecektir.
Ama ben onu dinlemem ki nereye gitse peşinden giderim . Onu böyle bir durum da nasıl yalnız bırakırım.

Kapımın aniden açılmasıyla bakışlarım o tarafa kaydı.
Selin kendini kapıya yaslamış , gözlerini kısarak bana bakıyordu .
Ona 'ne var ? ' der gibi kafa salladığım da abartılı bir göz devirmeyle odama girip dolabımın karşısına geçti. Kapağı açıp kıyafetlere bakarken çenesi de durmuyor du tabi ..
"Tatlım kalk hadi bi duşa gir kendine gel . Herkes hayatta hala , böyle melodrama baglamana gerek yok . Ha illa birşeyler yapmak istiyorsan ayakta dur ,dur ki savaş senin onun yanında olabileceğini görsün . "
Arkasını dönüp bana baktıktan elindeki kıyafetleri yatağıma yavaşça koyup cırlamaya başladı yine..

"Kızım kime diyorum ben kalksana ya !" Bu sese daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım ve hemen kendimi banyoya attım.

Ben dolaptan bornozumu çıkarırken selin odadan " ben aşağıya iniyorum en fazla 20 dakikan var acele et ." Diye bağırdı.
Normal formunda olsam kafamı banyo kapısından çıkarıp sen git ben gelirim sonra der saatlerce evde kalırdım ama tek başıma daha fazla kalırsam sanırım kafayı yerim ..

Ilık bir suyla duş'umu aldıktan sonra selinin giymem için yatağıma bıraktığı kıyafetleri giydim .

Selin en kötü durum da dahi ağlarken ne ağlıyoruz be 3 günlük dünya der herkesi güldürmeye çalışırdı. Asya ise seninle birlikte oturup günlerce ağlardı. Duygusal bir kişiliğe sahiptir o , hatta bazen ağlarken sen susarsın ama Asya hala senin için ağlamaya devam eder . O yüzden ağlamak istediğim de asya'ya sığınır, toparlanmak istediğimde ise seline koşardım. Onlar benim hayatımın en vazgeçilmez parçalarılar..

Mutfağa doğru ilerlerken evdeki sessizlik dikkatimi çekmişti. Bi evde selin varsa o evin sessiz olması neredeyse imkansızdı . Korkuyla mutfağa girdim . Buzdolabındaki yazı ile derin bir nefes verdim .

"Tatlım benim acil bir işim çıktı. Seni cafede bekliyorum . Gelmezsen öldürürüm!!!"

Manyak bu kız yaa..

Kağıdı buruşturup çöp kutusuna attım. Evden hızla çıkıp arabama bindim . Evet bu manyak kızın sözünü dinleyecektim ama birazcık bekleyebilir . Öncelikle savaşı görmeliyim. Kemerimi takarken telefonumdan poyrazi arıyordum.

-alo yağmur bir şey mi oldu ?
- yoo hayır . Ben sana bir şey soracaktım.
-peki sor bakalım
-poyraz , ıı şey savaş tedavi için yurt dışına gidecek mi ?
- tabiki gidecek yağmur , gitmek zorunda .
- peki ya ne zaman ?
- bunu benim söylemem pek doğu değil bence . Biliyorsun yağmur , savaş vedalardan nefret eder ..
-biliyorum malesef , teşekkür ederim poyraz .
-önemli değil kendine iyi bak ..

 MAFYANIN KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin