1 - Korku
Gözlerim yavaş yavaş açıldı, kafamın arkasındaki ağrı yakıyordu, başım çatlayacak derecede ağrıyordu. 'Nerdeydim ben ?'. Etraf karanlık, zifiri karanlık.
Etrafa bakınca hiçbir şey belli olmuyordu, tek bir ışık bile yoktu, sanki etrafımda dört duvar dışında hiçbir şey yokmuş gibiydi, camsız bir oda, gözlerimi tekrar kapattım, kendime biraz süre tanıdım, 'en son nerdeydim, ne yapıyordum, sakinleş Eda, sakinleş, sen korkak bir kız değilsin, sakinleş..'
Hiçbir şey düşünemiyordum, beynim durmuştu, ellerim bağlı, ayaklarım bağlı, kaçırıldığımı anlamak çokta zor olmaması gerek. 'Ne zamandır burdaydım, kaç saattir uyuyordum ?'
"Nerdeyim ben ?", dedim etrafıma tekrar bakarak. Hala karanlık.
Filmlerde bağırıyorlardı değil mi ? 'İmdat' mi demem gerekiyordu şimdi ?
Ayağa kalkmaya çalıştım, bağlı olan ellerimi oynatmaya çalıştım, sıkı bir şekilde bağlanmamıştı, biraz daha uğraşsam açabilirdim hatta
'Düşün Eda, düşün, ne oldu ? En son ne oldu ?', bir taraftan düşünürken, bir taraftan ellerimi açmaya çalışıyordum
Etraf sessizdi. Allah bilir nerdeydim. Kendimi korkutmadan, düşünmeye çalışıyordum ama beynim hala verdiğim emirlere cevap vermiyordu. Ellerimdeki ipler çözüldü, hemen ayaklarıma yöneldim.
Gözlerim karanlığa alışmıştı artık, bir yer yatağındaydım, yatak dışında hemen yanında bir komodin vardı onun dışında oda boştu.
En son Bahar'la birlikteydim, evden kaçmayı düşünüyordum, en son evde çantama birkaç kıyafet koyuyordum. Ailem ev hapsi verdiği için sadece Bahar'la çıkabilmiştim dışarı.
Sonrası yok bende, Bahar eve geldi, evden çıktık... Sonrası kapkara bir kuyu. Ne oldu sonra ? Ben nasıl geldim buraya ? Etrafa bakındım, Bahar da burada mıydı ?
"Bahar", diye seslendim. Sessizlik.
Başımdaki ağrıyı yok saymaya çalışarak, ayağa kalktım, kapıya yöneldim, yavaşça açtım, ses çıkarmak en son isteyeceğim şeydi şu anda.
Koridor karanlıktı, bir sürü kapı vardı, koridorun sonundaki ışığa doğru yürümeye çalıştımBaşımdaki ağrı her adımda kendini daha cok belli ediyordu, aldırmıyordum, yavaş ve temkinli adımlarla yürümeye çalışıyordum.
Işığa yaklaştıkça, sesler de gelmeye başlıyordu, evde birileri vardı, gözlerim ışığa hâlâ alışamadığı için kısık gözlerle gizlice etrafa baktım.
Salonda beş tane erkek vardı, hepsi de boylu posluydu, onlar muhabbetlerine dalmış eğleniyorlardı, hiçbirinin yüzü tanıdık gelmedi, hiçbirini tanımıyordum, benden ne istiyorlardı ki ? Kendi halinde yaşayan bir kızdım ben.
Buradan kaçamazdım, geldiğim gibi yavaşça geri döndüm, 'Sakin ol Eda, sakin ol, sana bir şey olmayacak' deyip kendimi kandırıyordum.Koridorun diğer tarafına doğru yürümeye başladım, bahçe kapsının önüne geldim, yavaşça kapıyı açtım ve yavaşça geri kapattım. Soğuk hava yüzüme vururken, başımdaki ağrı hâlâ oradaydı.
'Başıma neyle vurmuşlardı ?', elimi başıma götürdüm, kanıyordu. Beni böyle mi bayıltmışlardı ?
Soğukkanlığımı koruyarak, etrafa baktım, hiçbir şey yoktu, ormanlık bir alan. Resmen dağ başında, beş tane erkek tarafından kaçırılmıştım. 'Allahım neler oluyor ? Bu adamlar benden ne istiyor ?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşluk (TAMAMLANDI)
Mistério / SuspenseHer hikayede esas kız, esas oğlan ve bir kötü vardır.. Bu hikaye kötü bir kızın hikayesi.. ******* Ben, ondokuz yılık hayatımda, yaşamayı nefes alıp vermek zanneden zavallı bir kızdım, o yüzden diyorum ya, 'Biz yaşamayı beceremeyen zavallı insanları...