Son bölüme hoşgeldiniz, çok uzunnnn bir bölüm oldu, o yüzden sizleri daha fazla tutmayıp iyi okumalar dileyip aradan çekiliyorum...
24 - Nefes
2013'te, Hırslı'yı kaybettikten hemen sonra Hırslı'yı öldürenlerin peşine düştüm Ateş'le beraber, adamları bulup öldürdükten sonra, ilk defa birşey hissetmiştim, rahatlamıştım, daha sonra okuyup iyi bir insan olamacağımı görünce, intikamın bana iyi geldiğini gördüm ve eğer ailemden de intikamımı alırsam daha iyi hissedeceğimi düşündüm.. Bekledim, bekledim, sabrettim, daha da kötü bir insan olana kadar eğittim kendimi, daha kötü oldum, vicdanıma kulak asmamayı öğrendim, hayatıma kimseyi almadım, Hayalet oldum, görünmez oldum..
Artık günü geldi, gerçeklerle yüzleşmeliydim, artık bu savaş bitmeliydi, artık gitmeliydim..
Selda kendi kanında yüzerken, babamın eve girmesini bekledim, artık savaş başlamıştı, dış kapı açıldı, babam anahtarlarını kenara koyup ceketini astı, ev fazla sessizdi, ''Selda'' diye seslendi babam, bir köşede saklanmış, babamın Selda'yı görmesini bekliyordum.
Mutfağın ışığını görünce mutfağa doğru ilerledi, Selda tezgahın diğer tarafında yerde yatıyordu, babam Selda'yı görmeyince geri çıktı, salona doğru ilerleyip tekrar, ''Selda ?'' Diye seslendi ve ekledi ''Nerdesin ?'', cevap gelmeyince telefonunu çıkarttı, Selda'nın telefonu çaldı, babam sesin mutfaktan geldiğini duyunca mutfağa döndü, masanın üzerindeki telefonu gördü, telefonu eline aldı o an yerdeki kanı gördü, Selda'nın elini gördü ve gecikmeden ''SELDA !'' Diye bağırdı, bir tarafım bu görüntüden zevk alırken diğer yanım hala neden beni sevmediklerini sorguluyordu..
Daha öncede dediğim gibi, 'Çünkü bir tarafım ne kadar sevgiye hasretse diğer tarafım öldürmeye hasreti !'
Babam korkuyla Selda'ya dokundu, eli titredi, oysa beni dövdüğü zaman, gözünü bile kırpmıyordu..
''Selda aç gözünü'' dedi Selda'nın soluk yüzüne dokunarakSelda'yı bırakıp, telefonunu yerden aldı, elleri titriyordu, o an saklandığım yerden çıktım, ''Bırak o telefonu'' dedim buz gibi bir ses tonuyla, silahı ona doğrultuğumda bana doğru döndü, şaşkındı, ''Eda ?'' Dedi, sesi normalinden garip çıkmıştı, hem öfkeliydi hem korkuyor gibiydi
''Ne yaptın sen ?'' Diye sordu öfkeyle hemen Selda'ya döndü, ''Öldüler'' dedim mimiksiz bir şekilde, sinirle ayağa kalktı ve karşımda durdu, ''Beni de mi vuracaksın ?'' Diye sordu meydan okuyarak
''Eğer istediğin buysa'' deyip, sol bacağına, dizinin biraz üzerine bir el ateş ettim, babam karşımda acıyla inlerken, ben hala buz gibi bir ifadeyle ona bakıyordum, bu intikamı belkide yıllar önce almalıydım. Babam acıyla biraz geriledi, ''Bak daha gidip Erdem'i öldüreceğim, zorlaştırma'' dedim düz bir sesle, ''Sen..'' Dedi, elini yaranı üzerine koydu, gözünü yarasından çekip bana baktı, siyah gözlerim ona meydan okuyordu, ''Bu gece ölmeyeceksin rahat ol, sadece bir sıyrık'' dedim ve pencereye hedef alarak bir el ateş ettim, cam parcalara ayrılırken, dışardaki adamlar hemen içeri girdiler, bu bir işaretti
''Sinan'' dedim gözlerimi babamdan ayırmadan, ''Al şunu, Arda'nın yanına götür'' dedim, babam anlamayarak baktı yüzüme daha sonra gözleri Selda'yı buldu, ''O ?'', diye sordu kısık sesle, ''Öldü'' dedim mimiksiz bir şekilde ve ekledim, ''Bebek zaten senden değilmiş boşver üzülme'', deyip evden çıktım, elimde babamın telefonu, arabaya bindim, sıra Erdem'deydi ama ondan önce Azra'yı oradan çıkartmalıydım.
Arabayı çalıştırıp, babamın telefonunu elime aldım
Mesaj : Azra
'Hemen eve gel kızım' yazıp yolladım, Azra'dan cevap gecikmedi, 'Kötü birşey mi oldu baba ?', hemen bir mesaj daha yazdım, 'Sana bir sürprizim var, odanda bekliyor'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşluk (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerHer hikayede esas kız, esas oğlan ve bir kötü vardır.. Bu hikaye kötü bir kızın hikayesi.. ******* Ben, ondokuz yılık hayatımda, yaşamayı nefes alıp vermek zanneden zavallı bir kızdım, o yüzden diyorum ya, 'Biz yaşamayı beceremeyen zavallı insanları...