22 - Ev
''Bu sefer başlıyoruz değil mi ?'', diye sordu Falko
''Evet'' deyip, ''Yalnız bana iki hafta verin, hepsini teker teker takip edicem sonra annemin doğum gününde, tam oniki de, o herifin kafasına sıkacağım..'' Diye ekledim
''Araf zaten babamın peşinde, Falko Arda'nın peşinde, Babür Azra'nın, Ateş'de üvey annemin'' dedim homurdanarak
''Ben ?'' Diye sordu Hırslı, ona bakıp gülümsedim, ''Sende aylardır peşimdesin ya'', güldü
Derin bir nefes alıp, karşımda oturan, Ateş'e, Babür'e ve Falko'ya baktım, ''Bakın gençler, bu sefer gerçekten başlıyoruz, yani başlıyorum.. Eğer yaşamak istiyorsanız, yollarımız burada ayrılsın, ben kırılmam size, küsmem de biliyorsunuz, gitmek isteyen, vazgeçen varsa şimdi kalksın bu masadan, sorun olmaz merak etmeyin, bütün hakkım size helal olsun, sizde helal edin..'', Araf'la Hırslı'ya bakıp, ''Size de söylüyorum, vazgeçerseniz eğer, biliyorsunuz ben bu işi tek başıma da yaparım, sıkıntı yok yani..''
''Ben burdayım'' dedi Hırslı, oturduğu yere iyice yayılarak. ''Abim nereye ben oraya'' dedi hemen arkasından Araf.
''Sen nereye ben oraya Hayalet'' dedi Babür, ''Bu maceraları başkasıyla yaşayamam Kara, ben de burdayım'' dedi Falko, gülümsedim
Ateş göz kırpıp, ''Kambersiz düğün olmaz'' dedi..
Ölüme bile birlikte gidiyorduk işte.
O aile kalktı, ceketlerini giyip önümüzden geçtiler, o an ayağa kalkıp, o küçük erkek çocuğun önünde çöküp sarıldım, ailesi bana gülümserken, çocuğun kulağına, ''Boşver, bırak seni duymasınlar, sen seni duyan insanları bul, onlardan hiç vazgeçme..'', geri çekildim, çocuk bizim masaya baktığı an bizimkiler ona gülümsediler.
Ayağa kalkıp, ailenin karşısına geçtim, ''Oğlunuza biraz sevgi gösterirseniz, bu kadar susmaz''
Kadının gülümsemesi hemen silindi, ''Hayır doğurup bakamayacaksan, ne diye doğuruyorsun lan ?'' Diye bağırdığım an koluma Hırslı girdi, ''Sakin Kara, çocuk korkuyor..'', diye fısıldadı
Ateş onları kapıya kadar eşlik etti, ''Sen sarhoş mu oldun lan ?'', diye sordu Araf
''Çocuk kaç kere seslendi onlara, bir tanesi bile bakmadı'' dedim ağlamaklı sesimle.
Ben sarhoş olmazdım, ben yenilmezdim ya hani, son günlerim midir nedir hep saçma sapan şeyler yaparken buluyorum kendimi
''Ben hava alacağım biraz'', dedim ve hemen ayaklandım, arkamı döndüğüm an, hepsi ayaklanmıştı, ''Sakın gelmeyin.. İyim ben. Evde görüşürüz''
Deri ceketimi aldım elime, bir sigara yaktım, sahile geçip oturdum, saatlerce boş boş sahile baktım.. Sessizce ağladım
Yalnızlık.. Yalnızlığa alışmak..
Yalnızlığa alışmak berbat birşey biliyor musunuz, o kadar uzun süre yalnız kalmışsın ki, kötüyken, arayacağın biri olduğunu bildiğin halde bile tek başına acı çekiyorsun, o kadar uzun zaman yalnız kalmışsın ki, güveneceğin biri çıkınca bile kapının yolunu gösteriyorsun... Yalnızlığa alışmak berbat birşey..
Elimi uzatacak birilerim var fakat uzatacak gücüm yok, güveneceğim insanlar var fakat istemiyorum..
Yalnızlığımdan kopamıyorum..
Sessizce içtikten sonra, ayağa kalktım, bir taksiye binip, Emir'in beraber yaşayalım diye aldığı eve gittim.
Saat gece ikiye doğru geliyordu, taksi durdu evin önünde, parasını verip indim, sallana sallana bahçeye doğru yürüdüm, ışıklar kapalıydı.. Dış kapının önündeki halının altındaki anahtarı aldım ve sessizce kapıyı açtım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşluk (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerHer hikayede esas kız, esas oğlan ve bir kötü vardır.. Bu hikaye kötü bir kızın hikayesi.. ******* Ben, ondokuz yılık hayatımda, yaşamayı nefes alıp vermek zanneden zavallı bir kızdım, o yüzden diyorum ya, 'Biz yaşamayı beceremeyen zavallı insanları...