Boşluk (TAMAMLANDI)

20 - Yaralı

20 - Yaralı

Haziran 2013

''Ölmek istiyorum'' dedim sessizce, kafamı kaldırıp, sinirden salonda dönüp duran Hırslı'ya baktım, ''Hırslı, ölünce geçer mi ?''

Ben öyle sorunca, durdu, durduğu yerden bana uzun uzun baktı, ''Niye öyle bakıyorsun ?''

''Ya bir gün yaşamak istersen ?'' Diye sordu, yanıma gelip, masanın üzerine oturdu

''Gelecekle ilgilenmiyorum'', dedim omuzlarımı silkerek, ''Ben bugün, şimdi, ölmek istiyorum'' dedim

Çenesi kasıldı oturduğu yerden kalktı, kolumdan tutup beni de kaldırdı, ''Nereye ya ?''

''Sus'' dedi, sesi öfkeli çıkmıştı, sessizce peşinden gitmeye başladım, bir süre sonra kolumu bırakmıştı

Yürüdü, yürüdü.. Paris'in sokakları sessizleşmeye başladı, o, yürümeye devam etti

''Hayır'' dedim birden, durdum, ''Oraya gitme'' dedim

Dinlemedi beni, ya duymadı, ya da umursamadı, yürümeye devam etti, açık olan kapılardan içeriye girdim, boğazımda bir düğüm..

Yürüdüm, yürüdüm ve annemin mezarının önünde durdum, mezarlığa hiç bakmadan Hırslı'ya bakıp, ''Neden yapıyorsun bunu ?''

''Gör diye !'' Diye bağırdı, ''Bu kadın, bugün o toprağın altındaysa, senin bir hayatın olsun diye, bu kadın bugün nefes almıyorsa, sen al diye'', gözlerim doldu, bakışlarımı kaçırdım

Hırslı, yaramı nasıl kanatacağını iyi biliyordu, beni nasıl yaralayacağını da..

''Bu kadın hamile olduğunu öğrendiğinde, bir kızı olacağını öğrendiğinde, ne oldu biliyor musun ?'', gözlerim onu tekrar buldu

''Heyecandan yerinde duramıyordu, değil babanı, bütün dünyayı karşısına almaya hazırdı, niye biliyor musun ? Sırf sen yaşa diye, sen nefes al diye.. Lan bütün bunlar sana hayat vermek için görmüyor musun ?''

Bir kaç damla aktı gözümden, ''Se.. Sen nerden biliyorsun ?'' Diye sordum

Bugün

"Ben baykuş dövmesi istiyorum" dedim birden

"Baykuş ?" dedi bana dönerek, mavi gözleri siyah gözlerimi buldu, "Anlamını biliyor musun onun ?" Diye sordu bu sefer

"Ben anlamlarıyla ilgilenmiyorum" dedim, gülümseyip, "Hem ikimiz için de bir dövme buldum, yaptıralım mı ?" Diye ekledim çocukça

"İkimiz için?" Diye tekrar etti

"Sen böyle benim dediğim herşeyi tekrarlayacak misin ?"

"Evet" dedi gülümseyerek

"Ee ne diyorsun ? Yapalım mı ?" Diye sordum, kabul etmesini umarak
'Senden sonra, senden bir iz istiyorum, kabul et ne olur'

"Önce görmem lazım" dedi sahte bir ciddiyetle

Telefonumdan hemen yin yang dövmesini bulup ona gösterdim, "Anlamını biliyor musun ?" Deyip durdu, "Tabiki biliyorsun" dedi acı bir gülümsemeyle

"Siyah olan kötülük, beyaz olan iyilik, siyahın içindeki küçük beyaz nokta, kötülüğün içindeki iyilik, beyazın içindeki küçük siyah nokta, iyiliğin içindeki kötülük.." dedim hemen, sonra ona baktım, "Siyah ve beyaz. Ateş ve su. Ay ve güneş. Gece ve gündüz"

"Sen ve ben" dedi lafımı keserek, yutkunup ona baktım, "Sen ve ben gibi" dedim

"Hiç bir zaman 'biz' olamayacağız değil mi ?" Diye sordu, gözleri yine bir başka bakıyordu..