Bir fotoğrafına denk geldim şimdi;
Baktım uzun uzun,
Çıkaramadım...
Meğer yüzünün kıvrımlarını bile unutmuşum,
Gece gözlerin yitip gitmiş hatrımdan,
Oysa sen değil miydin o ?
Saatlerce bakıp doyamadığım ay ışığım,
En zor labirentlerde yol gösterici kutup yıldızım,
Solmayacak, hiç batmaycak güneşim,
Karanlık sularımda deniz fenerim...
Ne ara bu hale geldim ?
Nasıl hatırlamam ?Dur,
Dur sadece yüzün değilmiş kaybolan,
Sesin,
Sesini de anımsayamıyorum,
Gülerken kuş cıvıltılarına benziyordu,
Yalnızca o kalmış fikrimde...Şimdi düşündüm de;
Ya kokun hangisiydi ?
Yaz mı kokardın sen ?
Kış mı ? Bahar mı ?
Gül mü ? Karanfil mi ?
Yoksa papatya mı ?
Bunca mevsim ve çiçekten de,
Güzel kokardın elbet,
Ama o da uçup gitmiş aklımdan...Anladım;
Zaman denen soğukkanlı katilin parmağı var bu işin içinde,
Bendeki seni öldürdüğü yetmezmiş gibi,
Yüzünü, sesini, kokunu da silmiş sinsice...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yelkenler Şişirilmiş, Fora !
PoetryŞiirlerimi sana yazıyorum, sanıyordum. Ben bunları; Sinemanın loşluğunda gülümsediğinde, İçimde papatya tarlaları açtıran Ellerini çekinerek tuttuğumda, Simsiyah gözleriyle bakıp gülen Tek bir lafıyla, Bütün yaralarımı iyileştiren kıza yazıyo...