Tamı tamına o günün üstünden 1 hafta geçmişti ve Savaş Korel ortalıkta görünmüyordu ya da Duruya gözükmüyordu Duru bunu tam kestiremiyordu ve Savaş Koreli daha fazla düşünmekte istemiyordu çünkü o adamla hiç bir samimiyeti olamazdı. Sıkıntı ile aşağıya inerek oyun oynayan Ayşe ile Ece'nin yanına geldi Ayşe Duruya dönerek
"Duyucum biylikte yesim çizelim mi?"
Duru kızın konuşma şekline kıkırdayarak "Oluy çizelim hadi getir boyama kitabını" deyince Ayşe resim defterini getirmeye gitti Duru Eceyi kucağına alıp öperek "Ablasının aşkının dişlerimi kaşınıyormuş ablası kıyamaz ona" diyerek tekrardan öperken Ece gülerek "Aaaa nnnneeeee" demesiyle Duru kaşlarını çatarak
"Hayır Ece abla anladın mı beni? Abla demen gerekiyor hadi de bakalım aaaa abbb laaaa"
Ece tekrardan gülüp ağzına diş kaşıyıcısını alarak "Aaaaa neeeeee" dedi ve yanlarına Ayşe geldi Ayşe resim defterini ortalarına katarak kalemlerini çıkarıp yüz üstü uzandı Duru da onun gibi uzanarak bir kaç kalemde kendine alıp Ayşe ile birlikte öküz resmini boyamaya başladılar ta ki Gül'ün "Kız sen ne yapıyon gebe halinle yüz üstümü uzanılır" derken dış kapı açılmıştı ama Gül'ün çığırtısından kimse duymadı Duru ve iki kız aynı anda korku ile sıçrarken Duru hemen kendini savunarak
"Ne kızıyorsun Gül sultan ya resim yapıyoruz!"
Gül terliğini ayağından çıkararak "Birde bana cevap mı veriyorsun sen bakim terlik yemeyi özledin herhalde?"
Duru duyduğu tehditle hemen doğrulup biraz daha büyümüş göbeğini tutarak ayağa kalkıp "Kızma bana ya benim ne suçum var senin oğulunun resmini boyuyorduk Ayşe ile benimde resim yapmak hakkım değil mi?"
Gül sinirle "Resim yapmak hakkın ama göbeginin üzerine uzanarak yapmak yasak" derken Duru sıkıntı ile saçlarını karıştırırken Ayşe şaşkın bir şekilde lafa girerek "Duyucum ama biz abimi çizmiyoyduk ki öküz yesmini boyuyorduk" demesiyle kapının oradan kahkaha sesleri yükselmeye başladı Duru gelen sesle elinde olmadan oraya dönerken Savaş'ın kızgın boga gibi ona doğru geldiğini görünce küçük bir çığlık atarak koşmaya başladı Savaş kükreyerek
"Sen bana öküz mü dedin yoksa ben mi yanlış anladım Duru Keskin? Çabuk gel buraya sen bittin!"
Duru koşmasını yavaşlatmadan Gül'ün arkasına saklanarak korku ile "Yaklaşma bana Savaş Korel eğer bir adım daha yaklaşırsan şuracıkta erken doğum yaparım yeminle yaparım bebek benim değil mi doğururum işte!"
Savaş duyduğu cümle ile olduğu yerde kalakalırken Duru sinisi bir sırıtma ile Savaş'ın önüne gelerek "Ah Savaş Korel hata bende senden neden kaçıyorsam? Sonuçta ben hamileyim ve sana ne kadar zıt gidersem gideyim kılıma bile dokunamazsın! Ah sanırım hamile olmaya alışabilirim" demesiyle Savaş yüzünü buruşturarak sinirle saçlarını karıştırıp
"Hasiktir kesin birinin büyük bedduasını aldım bela değil resmen çifte belasın Duru Keskin!"
Duru kıkırdayarak Savaş'ın yanağından makas alıp "Bunlar iyi günlerin Savaş Korel ben daha yeni başlıyorum" deyince Savaş kasılarak boğuk bir sesle "Sadece 4 ay, 4 ay sonra benden çekeceğin var Duru Keskin hemde en ağırından"
Duru kendinden emin bir şekilde Savaşa bakarak "Tabi canım bende 4 ay sonra yanında olacak kadar aptaldım ya?"
Savaş alaycı bir gülüşle "4 ay geçmeden sana bu sözlerini yedirecem hemde zevkle çifte bela!" diyerek kendinden emin bir şekilde odadan çıktı...
**
Herkes yavaş yavaş yemeğe geçerken Duru Demire dönerek merakla "Eeee 1 haftadır neredeydiniz? Ben o kendini beğenmiş herif yüzünden dışarı çıkamazken siz nereleri gezdiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN
Teen FictionDuru sıkıntı ile saçlarını karıştırırken Ayşe şaşkın bir şekilde lafa girerek "Duyucum ama biz abimi çizmiyoyduk ki öküz yesmini boyuyorduk" demesiyle kapının oradan kahkaha sesleri yükselmeye başladı Duru gelen sesle elinde olmadan oraya dönerken S...