8.BÖLÜM (DÜZENLENDİ)

27.2K 958 99
                                    

***

Eve geldiklerinde Cenk kucağında Eceyle Poyraz ise kucağında olan Ayşeyle onlara baktı. Poyraz Duruya endişeyle bakarak

"İyi misin küçük anne adayı?"

Cenk hemen Poyraz'ın sözünü bölerek "Nerede kaldınız meraktan öldük! Bu arada Savaş nerede?" diyerek onlara yüzünde tebessümle bakan Duruyu baştan aşağıya inceledi. Rüzgar piç bir sırıtmayla

"Gençler çok büyük olayı kaçırdınız duyduklarına inanmayacaksınız!" 

Poyraz kaşlarını çatarak "Yine bizsiz ne haltlar karıştırdınız amına koyim ya hep beni bu gereksizle evde bırakıyorsunuz!"

"Asıl siz beni bu küfürbaz Haydo ile aynı evde bırakıp geleceğimi karartıyorsunuz! Bu adama hakaret davası açsam müebbet yer be ama ben kardeşlik hakkı için dayanıyorum" derken Demir nadir olan gülümsemesiyle "Kesin tartışmayı! Kaçırdığınız şey ise bebeğin cinsiyetini öğrendik ve görüntülerini aldık görmeniz lazım cidden bebek gibiydi çok yakışıklıydı" 

Cenk ile Poyraz aynı anda kahkaha atarak "Yani erkek mi?" diyerek Duruya bakınca Duru kızararak "Evet erkekmiş ve hiç bir sorun yokmuş" demesiyle Poyraz ile Cenk birbirlerine  sarılırken Gül bu manzaraya göz devirerek mutfağa doğru yürüyüp

"Bu evde zaten erkek dolu bir erkek daha gelmesi neden bu kadar neşeye sebep veriyor anlamıyorum ki?" 

Duru Gül'ün atarını ve çocukların neşesini izlerken Rüzgar onu oturma odasına yönledirerek "Sen biraz dinlen bizde bahçeye güzel bir sofra kuralım Ece bize emanet merak etme" deyince Duru yorgun olduğu için bu teklifi kabul ederek tekli koltuğa oturdu ve masada olan soyulmuş olan nar ve greyfurtla göz göze gelince içinde kabaran onları yeme isteğini bastırmaya çalışarak elini göbeğine katıp

"Olmaz ufaklık onları yiyemem sonuçta Savaş öküzü bana o kadar laf saydı gurursuz değilim ben!"

Duru gözlerini meyve tabağından çok etrafta gezdirirken gözleri elinde olmadan aş erdiği meyvelere tekrar yönelince gururunu boş vererek oturduğu yerden kalkıp masanın önüne oturarak avucuna nar tanelerini doldurarak ağzına attı ve tadına vara vara çiğnemeye başladı. Savaş eve girdiğin evin sessizliğinden herkesin bahçede kahvaltı için toplandığını anlayarak bahçeye yönelecekken Salondan gelen seslerle oraya doğru adımladı ve Duruyu masanın önünde oturmuş dün aldıklarını yerken görünce kapıya yaslanarak onu izlemeye başladı. Duru greyfurtu dilimleyerek bir dilimini ağzına atıp karnında hareketlendiğini hissettiği bebeğini hissetmek için göbeğini tutarak

"Sakin ol küçük adam bana aşerdirdiğin şeyleri gururumu kırarak da olsa yiyorum işte ama sende haklısın bu evde uzun zamandır kalarak insanlara çok büyük bir yük olarak gururumu kenara itmiştim zaten!"

Savaş duyduklarıyla kaşlarını çatarak Duru'nun yanına oturunca Duru başta irkilse de Savaşa aldırmadan elinde tutuğu dilimi yemeğe devam etti Duru bir anda göbeğinde hissettiği hareketlenme ile sessizliğini bozmadan Savaş'ın elini göbeğinin üzerine kattı Savaş oğlunun hissettiği ilk tekmeler ile gözlerini kapatırken Duru titrekçe "İlk kez kendini bu kadar fazla hissettirdi sanırım onun seninle bir derdi var? Tabi çocukta zeki dün isteği şeyleri aldın ama burnumuzdan getirdin kesin tepki gösteriyor" 

Savaş gözleri kapalı bir şekilde Duru'nun dediklerine kocaman gülümserken Duru nefesini tutarak bu adamın büyüleyici gülümsemesini izlemeye başladı kalp atışlarının hızlandığını fark edince gözlerini kapatarak bu adamın kokusunu içine çekti bu koku çok tanıdık ve özeldi ama Duru tanımlayamıyordu.

Savaş gözlerini açarak gözleri kapalı olan kıza ve hala tekmelerini hissettiği oğlunun olduğu o mabede baktı tekmelerin yavaşça sonlanmasıyla Duru gözlerini açarak bu etkileşimden kurtulmak için Savaş'ın elini göbeğinin üstünden çekti ikisi de kendini boşluğa düşmüş gibi hissederken Savaş sessizliği bozarak

BİLİNMEYEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin