BİLİNMEYEN

9.BÖLÜM (DÜZENLENDİ)

Duru gözlerini sabahın erken saatlerinde karnının gurultusuyla açmasıyla Ayça ve Ece uyanmasın diye sessizce yerinden kalkarak odadan çıktı. Aşağıya indiğinde çocukların yemek masasında oturmuş konuşurken görünce onları umursamadan mutfağa girdi ve kendine Gülün önceden hazırlamış olduğu böreklerin yarısını tabağa katıp kalan yaprak sarmasını da dolaptan çıkarıp hazır ayranı bardağına doldurdu hazırladıklarını tepsiye katarak yemek odasına girdi. Çocukların bakışları ona dönse bile umursamayarak onlardan uzağa yani masanın başına oturup yemeğine gömüldü. Çocuklar onun bu haline gülümserken Duru yeni hatırlamış gibi onlara dönerek

"Eğer acıktıysanız sizde yiyebilirsin ama bence acıkmamışsınızdır" diyerek normalde ağzına almayacağı ıspanaklı böreği aşkla yemeye başladı Poyraz kızın bu haline dayanamayarak

"Hamile hanım bence yavaş ye boğulacaksın!!"

 Duru ağzı dolu bir şekilde "Morok otmo bono boşo olmoz" diyerek 15 dakika içinde yemeklerini bitirip ayranını içti. Demir gülümseyerek 

"Afiyet olsun kardeşim"

Duru göbeğini severek "Teşekkür ederim abicim" 

Rüzgar bir anda olan sessizliği bozarak bilmiş bir tavırla 

"Duru ben o kızı buldum ve eğer o beni beğenmiyorsa kendi çırpı bacaklarına baksın o kadarda güzel değil bir kere" 

Duru bu cümleye elinde olmadan kıkırdayarak

"Nursel bunu duymasın çünkü o da bizim ayrılmaz üçlümüzün bir parçası ve en dişli kızı yani anlayacağın Ayça ve ben arasında en çapkını!"

Poyraz merakla "Peki sen ve Ayça ne oluyorsunuz peki?"

Duru biraz düşündükten sonra "Aslında biri bize sataşırsa ben planı yaparım Ayça bilgileri toplar  Nursel ise kişi erkekse baştan çıkarır kız ise tırnaklarını kullanırak ikna eder" demesiyle Rüzgar sinirle
 

"Hasiktir ya sen bana niye böyle bir kızı uygun görüyorsun bıcırık ben sana iyilikten başka ne yaptım?"

Duru kıkırdayarak "Hadi ama benimde eğlenmek hakkım ve Nursel ile senin atışmalarınızı izlemek çok eğlenceli olacak ve  tabi abimle Ayça'nın kavgaları da beni çok güldürecek" deyince Savaş Duruya bakıp gülümserken Cenk kahkaha atarak

"Kanka sen çok fenasın ya Ayça cidden senin yanında saf" 

Duru ciddileşerek ellerini masanın üstüne koyup hepsine ciddice bakarak

"Ve Ayça bu saflıkla sizinle iş birliği yapmaya çalışıyor şimdi kim bana olanları anlatmak ister? Cidden sıkıldım bu gizli kapaklı işlerden"

Savaş şaşırsa da belli etmeyerek "Bence bu konu burada kapansın ve sen yine bilmiyormuş gibi yapmaya devam et çifte bela yoksa neler olur biliyorsun değil mi?"

Duru ona tehditkarca bakan Savaşla korkuyla yerine sinerek

"Sen olmasan varya ben şu an her şeyi öğrenmiş olurdum pis gereksiz varlık"

Savaş umursamazca "Hadi ama bu gereksiz varlığa çocuğunun ismini kattıracak kadar güveniyorsun bunu kabul et küçük" deyince Cenk lafa atalayarak

"Harbi ya ne katacaksın bebeğin ismini?"

Duru merakla Savaşa dönerek "Evet ne katacaksın oğlumun ismini?"

Savaş pisçe sırıtarak "Belki de Hüsametdin katmalıyım? Nede olsa istediğim isimi katabilirim" deyince Duru kalbini tutarak "Ay bana bir şeyler oluyor tansiyonum düşüyor sanırım kolonya yok mu? Kolonya getirin"