***Duru Savaşların gitmesiyle kızların yardımı ile bir koltuğa oturtulurken Gülün de Durudan farkı yoktu sonuçta daha yüzünü bir kez gördüğü torunu kaçırılmıştı. Ayça Duruya üzgünce bakarak destek olmak ister gibi
"Kuzu kendini salma Savaşı duydun o bebeğinizi almadan geri gelmez! Bilirsin Savaş Korel farkı!"
Nursel lafa atlayarak
"Ayça haklı Savaş Korelden bahsediyoruz bir öbür dünyaya göçen kurtulur onun elinden başka da hiç bir canlı varlık kurtulamaz" deyince Duru biraz rahatlarken Gül sonunda kendine gelerek birden ayağa kalkarak Duru'nun üstüne yürüyüp "El kadar bebeğe sahip çıkamadın mı? Ananın doğurduğunu yanından ayıramazsın sırf benim torunum Savaşın çocuğu diye mi umursamadın?"
Duru duyduklarıyla beyninden vurulmuşa dönerek birden yerinden kalkıp Güle bakarak
"Şu anda çok kırıcı oluyorsun Gül abla! Lütfen yerini bil eğer o bebek Savaşın oğlu diye umursamasaydım size bırakıp Eceyi de alır giderdim ve lütfen Eceyi bu meseleye karıştırma onu son anda kurtardım bu kadar bencil biri olamazsın!"
Gül sinirle Duruyu iterek sinirle
"Benim bu bahanelere karnım tok Duru! Senin yüzünden ben torunumun yüzünü bir kere gördüm sen bizi suçlayıp çekip giderken tüm evlatlarım parçalandı hepsi kendini suçladı Savaş daha yeni yeni ayağa kalkmışken sen onu yine dibe çektin! Sen resmen bizde kanser hücresi gibi tedavisi zor olan yaralara yol açıyorsun"
Duru akan göz yaşlarına lanet ederek "Şimdi bana sizin yaptığınızın doğru olduğunu mu savunuyorsun Gül abla? Ben ilk önce yaşarken annemi kaybettim ardından babamı. Üvey babam resmen bana tecavüz edecekken bu eve geldim sen hamile olduğumu anladığın bu evden gitmek istedim oğlun bırakmadı sonra size güvendim kendimi açtım aşık oldum ama bak yine ne haldeyim? Görüyorsun değil mi kimsesizim o yüzden Ecenin üstüne düşmem Ece benim nasıl canımsa Oğlum benim yaşam kaynağımdı onuda benden aldılar şimdi sen görmediğin torunun için ağlarken ben 9 ay karnımda taşıyıp 3 aydır gözümden sakındığım oğlum için ağlıyorum bir kerede beni anla ve benim tarafımda ol!" deyince Gül yaralı bir anneyi daha çok yaraladığını fark ederek yorgun bir şekilde koltuğa çöktü.
Buse Duru'nun yanına oturtup sarılarak destek olurken Kızlar ise havanın kararmaya başlaması ile yemek hazırlamaya başladı. Duru çantasından çıkardığı oğlunun zıbınını koklayıp ağlarken Gül ise kızın bu haline ve kendi yaptığı densizliğe üzülmeden edemiyordu. Kapının çalması ile Duru kızların açmasına izin vermeden kapıya koşarak açtı. Çocuklar kafaları öne eğik bir şekilde Duruya bakmadan içeri girerken Duru en son içeri girecek olan Savaşın kolundan tutup durdurarak
"Bulamadınız mı oğlumuzu?"
Savaş çökmüş bir şekilde
"Güven bana Duru yarın oğlumuzu bulup senin kucağına getireceğim. Az kaldı bulmamıza hem adamların kim olduğu tespit edildi sadece ötmeleri kaldı. Lütfen ağlamaya son verip biraz dinlen yoksa oğlumuz geldiğinde seni tanımayacak."
Duru teslim olmuş bir şekilde içeri geçti. Poyraz Buseye merakla bakarken Duru bu aşk oyunuyla sonra ilgilenmesi gerektiğine karar verip salona geçerek Ayça ile Nursel'e dönüp
"Yemek hazırladınız mı? Bir şeyler yemem lazım oğlum geldiğinde çok acıkmış olacak" demesiyle Nursel yerinden fırlayarak "Biz hemen hazırlarız yemeği sen yeter ki iste kuzu" diyerek Ayça ve Buse ile birlikte mutfağa gitti. Cenk Duru'nun yanına yaklaşınca Duru yenilgiyle Cenk'e sarılarak ağlamaya başladı. Cenk sinirle iç çekerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN
Teen FictionDuru sıkıntı ile saçlarını karıştırırken Ayşe şaşkın bir şekilde lafa girerek "Duyucum ama biz abimi çizmiyoyduk ki öküz yesmini boyuyorduk" demesiyle kapının oradan kahkaha sesleri yükselmeye başladı Duru gelen sesle elinde olmadan oraya dönerken S...