BİLİNMEYEN

28.BÖLÜM (DÜZENLENDİ)

Çok geç olsada bekleyen herkese çok teşekkür ederim ve geçmişten bir not aşağıda

Bu bölümde beni yorumları ile çok mutlu edenlerden
ArifrDayı ve Mevo6608'e çok teşekkür ediyorum. Canlar size ve tüm yorum atan herkese bayılıyorum. Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim😍😘😘😘😗

***

Düğün hazırlıkları için Hafize ve Gülün zorlamasıyla Duru ile Buse Alışveriş Mekezine gelmişlerdi. Bir çok mağaza gezilip kıyafetler alındıktan sonra iki kadının durmak bilmemesiyle Duru ile Buse de onların peşinden istemeye istemeye yürüyorlardı.

Duru ağlamaya başlayan oğlu ile yüzünü garip bir şekle sokarak

"Bana bunu yapma annecim daha 1 saat bile olmadı emzirdim seni" derken Hafizeden yediği şamar ile küçük bir sarsıntı yaşayarak kucağında ki oğlu ile düşmemek için Buseye tutundu. Gül onların bu haline kıkırdayarak

"Ayol oyalanmayın daha bohçası terliği, ayakkabısı, takısı, tokası çeyizi en önemlisi geceliği, iç çamaşırı"

Buse kızararak Hafizeden gözlerini kaçırarak

"Ben o davar için gecelik falan giymem!"

Hafize gülerek "Giyiverme zaten gızım öyle daha güzel oluverir hem kocanın da hoşuna gidiveri" deyince Duru gülmemek için kendini sıkarak oğlunu pış pışlamaya başladı Gül ise kahkahasını serbest bırakarak Buse'nin kızarmış yüzüne baktı. Buse sinirle saçlarını çekiştirerek

"Gülme abla ya zaten sinirliyim! Öf ben çeyiz filan istemiyorum hem adım çıkmış bir kere çeyiz yapsak ne fayda" diyerek diğerlerine aldırmadan önden yürümeye başladı.

Gül giden Buse'nin arkasından bir süre bakıp Duruya dönerek "Kuzum gelmişken sana da çeyiz hazırlamaya başlayalım Savaş siyah rengi çok sever böyle güzel bir kaç gecelik alalım. Ayıp yani çocuklarınız var ama bu iki aptal sizden önce evleniyor halbuki sizin evlenmeniz lazım! Ama hadi neyse... Ay işte gecelik mağazası hadi girelim" demesiyle Daha Duru itiraz edemeden Gül Duruyu büyük İç çamaşırı mağazasına çekmişti Hafize de Buseyi çekiştirerek içeri girerken İki iş bilir kadın kızları bırakarak gecelik ve iç çamaşırı avına çıktılar Duru susan oğluna dönerek

"Babası kılıklı sapık! Kadın mağazasına girince nasılda sustu küçük bey"

Buse pancar olmuş bir şekilde

"Duru gözünü seveyim artık bir şey yap kaç saattir geziyoruz ve en iğrenç bölüme geldik kaçalım buradan"

Duru susan oğluna bakıp "Nasıl kaçacağız benim velette sustu! Oğlum acıkmadın mı? Hadi ağlasana biraz" derken Gül yanlarına gelerek "Kız burada bostan korkuluğu gibi dikilip durmayın yanımıza gelin sonuçta biz denemeyeceğiz siz deneyeceksiniz hem Savaşta aradı bizi almaya gelirler birazdan"

Duru ile Buse mutlulukla aynı anda "Hemen alalım ve çıkalım" dedi ve iki genç kız kızarmış bir şekilde Gülün çekiştirdiği yere gittiler Duru gördükleriyle pancar renginden mora dönerken Buse'nin de Durudan farkı yoktu. Duru yutkunarak küçük çocuk gibi Gülün bluzundan tutup çekiştirirken diğer yandan oğlunun gözünü kapatarak

"Allah aşkına çıkalım buradan abla benim psikolojim bozuldu oğlumun psikolojisi nasıl bozulmasın?" derken Buse'de Hafize'nin eteğinden tutmuş "Sultanım lütfen gidelim buradan hem bu şeylerde ne? Ben asla giymem bunları"

Hafize gülerek Buse'nin kafasına vurarak"Gız görüvermiyor musun? Fantazi gecelikleriymiş bunlar yeni çıkıverenlerden hangisini beğeni verdin söyleyivede alıverelim"