Duru Savaş ona haber vermeden gittiğinden beri yani yaklaşık 2 gündür Savaşın aramalarına cevap vermiyordu ve bu Savaş'ı çileden çıkarıyordu. Duru yaptığı plan tıkır tıkır işlerken bu planı tek başına yürütemeyeceği için Cenk ve Demir de kendi yanına çekmişti ve bu sayede Savaş aradığında bilgi olarak Duru'nun bir şey yemek istemediğini ve kimse ile konuşmadığını söyletiyordu bu oyuna Ayşe bile dahil olmuştu ve bu Duru'nun çok hoşuna gidiyordu.
Duru Gülün onun için yaptığı çikolatalı pudingi iştahla yerken Cenk'in soluk soluğa yanına gelmesiyle kafasını puding kasesinden kaldırıp Cenk'e döndü
Cenk heyecanla ve birazda endişe ile
"Şeker kız bu bir ilk abim gittiği önemli toplantı haftasından ilk kez 3 günde dönüyor çabuk o tabağı bana ver yengelerin best kankası yoksa biz biteriz"
Duru planın işe yaradığını anladığı için kıkırdayarak tabağı Cenk'e uzatıp
"İşte kadının gücü kıvırcık! Savaş Korel bir daha benden habersiz bir yere gidebiliyor mu şimdi izle öğren!" derken kapının gürültüyle yumruklanması bir oldu. Duru Ece'nin ve Ayşe'nin komşuda olmasına dua ederken Cenk mutfağa geçti Gül ise kapı kırılmadan kapıyı hızla açtı karşısında burnundan soluyan oğlunu görünce gülmemek için kendini zor tutarken Savaş sinirle bağırarak
"Gülme anne! Zaten sinirliyim!"
Gül elinde olmadan kıkırdayarak
"Elimde değil oğlum seni ilk kez bu halde görüyorum ve bu çok trajikomik"
Savaş annesinin bu cümlesine aldırmadan kükrercesine "Benim çifte belam nerede? Onun yüzünden en önemli toplantının ortasında buraya gelmek zorunda kaldım ve çok sinirliyim"
Gül kıkırdayarak oğlunun omuzunu severek "Oğluşum sen gitmeden önce bu kıza sevgilim dedin ve sonra o kıza haber vermeden şehir dışına çıktın yani bu tribi hak ettin!" deyince Savaş daha çok sinirlenerek saçlarını karıştırıp
"Bunun için mi yani? Haber vermedim diye mi tüm bu olanlar? Anne ben sana bile bir yere giderken haber vermiyorum. Ve ben oraya amcamın bana yamadığı iş toplantısına gittim"
Gül oğlunun yanağından öperek "Ben annenim buna alışığım ama o senin sevgilin ona haber vermek zorundasın Savaş Korel yoksa böyle cefasını çekersin!" deyince
Savaş salona doğru yürüdü Demir'i bahçe kapısından içeri girerken görünce yanına yaklaşarak endişeli bir şekilde
"Cidden ben yokken hiç bir şey yemedi mi?"
"Bizden gizli yediyse bilmiyorum ama bizim yanımızda hiç bir şey yemedi."
Savaş duyduklarıyla Demir'in yüzüne bir yumruk geçirerek "Ve sende hamile kardeşinin aç kalmasına izin verdin öyle mi?" deyince Demir yediği yumrukla sarsılsa da hemen toparlanarak
"O benim kardeşim ve ne kadar inatçı olduğumu bilirsin."
Savaş Allahtan sabır dileyerek Demir'i itip salona geçti ve Duru'nun televizyon izlediğini görünce yanına yaklaşmaya başlayarak sakinleşmeye çalışıp
"Sen neden telefonlara cevap vermiyorsun küçük hanım?"
Duru Savaş'ın dediklerini takmayarak televizyonu izlemeye devam edince
"Lan sen bana trip mi atıyorsun? Sayıyla mı veriyorlar sizi bana cevap versene?"
Duru gözlerini kısarak Savaşa dönüp sorgulayıcı bir sesle "Sayıyla mı veriyorlar derken? Yoksa başka kadınlara da mı bakıyorsun sen Savaş Korel?" diyerek hızla ayağa kalktı. Savaş kadının konuşmasıyla rahatlarken dudağında gördüğü çikolata iziyle oyuna geldiğini anlayarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN
Novela JuvenilDuru sıkıntı ile saçlarını karıştırırken Ayşe şaşkın bir şekilde lafa girerek "Duyucum ama biz abimi çizmiyoyduk ki öküz yesmini boyuyorduk" demesiyle kapının oradan kahkaha sesleri yükselmeye başladı Duru gelen sesle elinde olmadan oraya dönerken S...