29.BÖLÜM (DÜZENLENDİ)

13.1K 625 47
                                    

*Yine Ben Geldim Hepinize Mutlu Okumalar 😀😀😁 Bu Bölüm Finalden Önceki Son Bölüm O Yüzden Biraz Kısa Olabilir 😉😉 Umarım Hoşunuza Gider😘😘😘

**

Duru cam kenarından dışarı bakarken zamanın çok çabuk geçtiğini düşünüyordu. Çocuklar evleneli 3 ay olmuştu. Poyraz ile Buse ilk başlarda çok ters düşseler bile bir şekilde birbirlerine alışmışlardı. Nursel ile Rüzgar ise her ne kadar Nursel evliliklerinin ilk ayı sorun çıkarıp şımarıklık yapsa da Rüzgarın aşkına dayanamamış ve yelkenleri hemen suya indirmişti. Demir ile Ayça ise ayrı bir dünyalardı. Demir sonunda Ayçaya aşık olduğunu kabul etmiş ve Ayçaya aşık oldugunu anladı an evlenme teklifi etmiş tabi beklediği gibi olmamış Ayçadan sert bir tokat yiyerek daha küçügüm ve okuyacam cevabını almıştı. Bu durum herkesin hoşuna gitse de Demirde ters etki yapmıştı çünkü her gün Ayçayı okula getir götür yapıp ona bakan erkekleri dövmek ve Ayçadan hep bu yüzden azar iştmek sinirlerini germişti birde üstüne Ayça'nın abisi Bülent sinirlerini tam bozmuştu. Duru abisinin halini hatırladıkça elinde olmadan gülüyordu çünkü abisi yaptıklarının bedelini çok büyük ş
şekilde ödüyordu. Cenk ise Savaşın bağırmaları , tehtitleri , küfürleri ve dövmeleri eşliginde özel bir üniversiteye başlamış hem okuyup hemde gelecek vaadeden Turizim Şirketlerinde çalışıyordu. Savaşta baba olduktan sonra Cenkin daha iyi olabilmesi için çaba harcıyordu. Bu durum en çok da Duru'nun hoşuna gidiyordu sevdigi adam amcasının işlerinden uzaklaştıkça daha iyi bir adam oluyor ve çokta olmasa çevresinde ki olan insanlara deger verdigini hissetiriyordu.

Duru Ece'nin paytak adımlarla yanına gelip uzun etegini çekiştirmesiyle yüzünde eksik olmayan gülümseme ile kızına dönerek

"Ne oldu bebegim?"

Ece sevinçle "Baba geydi hadiii" deyince Duru göz devirerek kızını kucağına alıp
"Merak ediyorum da Ece hanım ben eve gelincede bu kadar seviniyor musun? Ama cevap verme çünkü cevabı biliyorum kocaman bir hayır!! Sende ki bu baba aşkı beni çıldırtıyor" derken Savaşın "Çok ayıp sevgilim kızımla arama girme ve kızını kıskanmak sana yakışıyor mu?" diyen sesi ile kapıda gülümseyen Savaşa dönerek

"Dedi oğulunu benden kıskanan adam"

Savaş Ece'yi Duru'nun kucağından alırken Duru'nun burnunu ısırarak "Çok konuşma kadın oğulum nerde?"

Duru trip atarcasına "Kızın kucağında oğulun ise annenin yanında sorması ayıp benim yerim nere Savaş Korel?" deyince Savaş kucağında ki kızıni öpüp yere indirerek

"Babacım sen Barlas Efe'nin yanına git ben hemem geliyorum" dedi. Ece hevesli bir şekilde "Mamam baba" diyerek odadan çıkınca Duru kendi söylese kızının yapmayacağından emin olarak surat astı.

Savaş pencerin önünde olan koltuga oturup Duruyu kucağına çekerek

"Benim sevgilim niye surat asmış bakalım?"

Duru Savaşın yüzüne bakmayarak "Sen git oğulun ile kızınla ilgilen Savaş Korel ben kimim ki!"

Savaş Duru'nun saçlarını kulağının arkasına koyarak Duru'nun kulağına egilerek fısıltı şeklinde

"Sen kim misin? Sen benim canımın ve ömrümün geri kalanısın onlar ise can parçam" deyince Duru gözleri parlayarak Savaşa bakarak

"Sevgillliiimm hadi bana sadece o gün dedigin sihirli kelimeyi söylesene lütfen ne olur!"

Savaş küçük bir sırıtışla "Belki öpersen düşünebilirim"

Duru Savaşın yanağından öperek hevesle beklemeye başladı. Savaş yapmacık bir sinirle "Kadın sen buna öpücük mü diyorsun? Barlas Efeyi bile daha uzun öpüyorsun! Hem ben gerçek bir öpücük istiyorum" deyince Duru kıkırdayarak

BİLİNMEYEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin