15.BÖLÜM (DÜZENLENDİ)

18.7K 736 81
                                    

*** 

Duru sabah gözlerini açtığında kendini Savaş'ın odasında bulunca hızla yerinden doğruldu ve doğrulmanın etkisiyle göbeğine giren krampla nefesini tuttu ağrısının hafiflemesiyle gözleri yanında uyuyan Ece ve onun yanındaki Savaş'ın üstünde gezinerek gülümsedi sanki cidden aile olmuşlardı eğer böyle düşünmeye devam ederse hormonları yüzünden ağlayacağını hissederek yatan ikiliyi uyandırmadan minik adımlarla odadan çıktı. Odadan çıktığında evin sessizliğinden Gülün de uyanmadığına şükür ederek kızların odasına girdi ve uyuyan bu ikiliyi zorda olsa kaldırarak bu günlük kahvaltıyı Gülü uyandırmadan hazırlamak için üç kız kollarını sıvayarak bahçeye kahvaltı masası hazırlamaya başladılar.

Kahvaltı masası hazır olduğunda Duru git gel yapıp yorulduğu için masada güzel bir yere oturup göbeğini sevdi ve ona imalı bakan kızlara utançla bakıp 

"Ne? Ne var? Niye öyle bakıyorsunuz ki?"

Nursel kıkırdayarak Duruya bakıp 

"Ne olacak canım sadece gecenin bir yarısı Savaş odayı basarak bizim yüzümüze bakmadan seni kucağına alıp gitti. Allah bilir ne yaptınız?"

Ayçada büyük bir imalı bakışlarla lafa atlayarak "Duru birde utanmadan ne oldu diye soruyorsun? Ama yalan yok hadi yine iyisin valla öküz möküz diyorsun ama onda da sana karşı bir ilgi alaka var" 

Duru ilgi ve alaka kelimelerini duymasıyla kocaman gülümseyerek

"Sen ciddi misin? Savaş Korel'in bana bir ilgisi var mı? Benden hoşlanıyor mu?" 

Nursel masada olan tabaktan bir tane salatalığı ağzına atarak "Yok artık kızım sen mal mısın? Bu adamın sana ilgisi olmazsa neden bizim çocukları hep senden uzaklaştırmaya çalışsın biraz mantıklı ol"

"Yani Savaş Korel ciddi ciddi benden hoşlanıyor mu?" 

Ayça kafasını olumsuz anlamda iki yana sallayarak "Bu kız harbi mal ya!" derken Gül bahçeye çıkarak mahcupça "Ay kuzularım benim! Niye beni kaldırmadınız? Ben hazırlardım sofrayı siz niye yoruldunuz ki?" 

Nursel Gülün yanağından öpüp "Gülcüm bizim gibi yerinde duramayan deliler varken sana iş düşer mi ayol?" derken Ayçada Gülün diğer yanağından öperek 

"Bu günlük kahvaltı bizden şekerim sen otur ve masanın keyfini çıkar bizde uyuyanları kaldıralım Nursel ile birlikte. Ama şimdiden söyleyeyim Savaşı ben uyandırmaya cesaret edemem" 

Nursel hemen lafa atlayarak "Dün ki yaptığım enişte bey saçmalığından sonra asla bende uyandırmam Savaşı" demesiyle Savaş kucağında olan Eceyle bahçeye girerek 

"Korkmanıza gerek yok kızlar bal böceğim ve ben uyandık"

Ayça ile Nursel duydukları sesle korku ile yerlerinden sıçrayarak ödlekçe birbirlerine bakıp aynı anda "Biz diğerleri uyandıralım" diyerek yanlarından ayrıldılar. Savaş onların bu haline pis pis sırıtınca Gül oğlunun bu haline güldü Duru ise kaşlarını çatarak

"Çok kötüsün Savaş ya. Arkadaşlarımı korkutmaktan vazgeç"

Savaş kucağında olan Eceyle Duru'nun karşısındaki sandalyeye kurularak "Onların korkmuş halleri beni çok eğlendiriyor çifte bela" derken Ece Savaşa dönerek "Mama" deyince Savaş Ece'nin eline kemirmesi için sigara böreğinden vererek 

"Al bakalım bal böceğim" 

Duru Savaş'ın Eceye olan konuşma tarzına ve ilgisine mutlulukla bakarken Ayşe de koşarak annesinin kucağına oturdu. Savaş yanında oturan annesinin kucağındaki Ayşe'nin kafasından öperek

BİLİNMEYEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin