Vampir Sevgili

Piskopat

Evet hakliydim da. 5 dakika sonra çok kötü şeyler olmuştu. Sebastian ne zaman Justin'e vursa kendi elini incitiyordu. Justin ise ona vurmaya devam ediyordu.  Müdür Mr.Christopter geldi ve lanet olsun şimdi Justin'nin bası benim yüzümden derde girecekti. Belki de benden sonsuza kadar nefret edecekti. Belki de o düşündüğüm "Mükemmel ilişkimiz " olmayacaktı. Eger bu olay olmasaydi belki benden nefret etmezdi.Belki bana sevgili olmamizi teklif ederdi ve ben de kabul ederdim.Belki sonuna kadar sevgili kaldırdık ve evlenirdik.  Bi kızımız bi oğlumuz olurdu.Belki de ikiz olurlardi.Isimlerini koyarken kavga ederdik. Iste o zaman hem Justin benim olurdu, hem de ben onun kızı olurdum.Ben bunları düşünürken gözümden çıkan sıcak sıvının göz yaşı olduğunu anladım. Şu an o ve Sebastian iti içerde  ben ise dışarda Justin'i bekliyorum.  Aradan 5 dakika geçtikten sonra odadan Justin çıktı "Justin ne oldu? " dedim. " Sadece uzaklaştırma cezası. 2 gün kadar" dedi. "Peki Sebastian?  " " Ah Isabel!  Merak etme ona hiçbir şey olmadı. Tüm suçu ben aldım. " dedi. Bunları derken resmen ateş gözlerinden fiskiriyordu.Hayir, cidden fiskiriyordu. Gözlerinin rengi açılmıştı.Atesin üzerindeki sarı gibiydi. Korkmustum ama belli etmemeye çalıştım. Sesim cikmamisti ama o duyabilirdi. Biliyordum. Kalbimin sesini duyduğu gibi sesimi de duyuyordu.  " J-Justin biliyorsun öyle demek istemedim.Sadece hala burda mi diye sormak istemiştim. "dedim. Gözlerini devirdi. Sadece gözlerini devirdi ve gitti. Yapabildigim tek şey arkasından bakmak olmuştu.

  AVM'ye gittim ve kafamı biraz dağıtım. Anlarsınız işte yeni kıyafetler falan.Eve döndüğümde saatin geç olduğunu anladım.  Justin uyumuş mu diye odasına bakmaya gittim ama odasında yoktu. Banyo kapısını tiklattim ve ses gelmedi.Koskoca evde sadece Justin diye bagiriyordum. Olmadığını anladım ve odama girip kapıyı kitledim. Evde tek kalamazdim ki  ben. Hele geceleri çok korkardim. Isigimi açtım ve oturmaya başladım.
Justin'in Ağzından;

Evde öylece oturmuş yeni buzluktan çıkartmış kanı içiyordum. Isabelle'ye fazla kizgindim evet ancak onu o evde yalnız bırakmıştım. Birakmamaliydim ancak birgün muhakkak bırakacaktım. Vampirsel nedenlerin başında gelen bir kural vardi;

Insan kanı içme. Katil olma .

Sorun da buydu.Ben onun kanını arzuluyordum. Kanını içime cekmek istiyordum. Hiç kimsenin kanina bu kadar fazla istememistim. Kanada'dan gitmiştim çünkü birisini öldürdüm. Kanını istediğim için ancak onun kanı Isabelle'ninki kadar sıcak değildi. Ben bunları düşünürken içtiğim kanım bitmiş. Eve geldiğim zaman Avan isimli bir vampir çocukla kaliyordum. Londra'nın vampirleri yani. Avan'dan dört serum daha atmasını istedim. Hepsini ictikten sonra bir bara gittim.Avan da benimle geldi. Bu sefer ictigimiz kan değil , Jack Daniels'di. Iyi hissettiriyordu.

Isabelle'nin ağzından ;

Korkudan tuvalete bile gidemiyorum. Kapı calmisti. Camdan bakmak için yeltendim ancak odamdan gorunmuyordu. Korkarak gidip kapıyı açtım. Karşımda duran sadece bir kutuydu. Aldım ve içeri geçtim. Icinden çıkan bir kedi yavrusuydu. Tanrım bu şey çok tatliydi.  Onu aldım ve hemen odama çıktım. Eğer oturma odasında kalırsam ne olurdu bilmiyorum. Kedicige hemen yatagimin yanindaki yere yatak yaptım ve sut-su kaplarini koydum.

Sabah:

Gözüme giren güneş ışığıyla falan uyanmadim. Korkudan güneş doğduktan sonra uyumustum. Giyindikten sonra okula gittim.Justin'e bakmiyordum çünkü 2 gün boyunca okulda olmayacağını biliyordum.Dersler bugün resmen bitmek bilmiyordu. Son derse girerken koridorda tek başıma yuruyordum. Arkamda ağzıma yapılan bir baskı hissettim ve kendimi uykunun elle ellerine bıraktım.

     Uyandigimda okulun hiç kullanmadigimiz kutuphanesindeydik. Burası resmen bir depoydu. Önündeki golgeyi gördüm ve başımı kaldırdım. Sebastian. Sesli bir küfür savurdum ve bana baktı "Sen benim olmaliydin Isabel.Onun degil, benim." patlamış olan dudaklarinin arasından konuşuyordu. Konuşurken o kadar yaklasmisti ki nefesi yüzüme vuruyordu. O yaklasinca ben onun yüzüne tukurdum. "Seni şerefsiz bırak beni! " dedim.Tukurmeme sinirlenmis olacak ki elinde çakiyla geldi ve göbeğimi açtı. Resmen göbeğimi kesiyordu. Dayanamayıp bağırmaya başladım ama kimse beni duymuyordu. Bağırarak ağlamaya başlamıştım. Burda kan kaybından kesinlikle öleceğim. Kesinlikle. Göbeğimi kestikten sonra bilegimi tuttu ve kesti. O an bilincimi kaybettiğimi anladım çünkü o keserken hiçbir şey hissetmiyordum...