Hastaligim bir vampir olmamdi.

555 21 1
                                    

Justin'in Ağzından;
Artık kacmayacaktim. Ne olduğumu, nasıl bir canavar olduğumu anlatmıştı. Zaten soyleyecektim,  kendinin hazırlaması daha iyi oldu.Kucagimda otururken birden kalkmisti. Korku ve nefretle bakıyordu. "B-beni beni öl-öldürecek misin? " dedi. Gözleri dolmuştu ve kalbi duyduğum en hızlı kalp ritimiydi. Uzaklasirken tekrar konuştu "Justin lü-lutfen Justin Tanrı aşkına lütfen..." dedi. Gözünden bir damla yaş düşmüştü.  Elleri titriyordu. Sesimi düzene sokarak yanına gittim. Hızımi göstermedim.  Yavaş adımlarla yaklastim. Bir elimi yanağına koydum. Titremesi artmıştı. Her saniyede gözünden yaş damlaları düsuyordu.Kulagina egildigimde korkudan istemsizce bir ses çıkarttı. Iyice yaklastigimda "Sen benim 285 yıl boyunca yaşadığım dünyada en son zarar vermek istediğim kişinin Isabelle " dedim.Bunu dedikten sonra bayıldı. Tabii ki de korkudan bayıldı. 19 yaşındaydı ve sadece benden hoslanmisti. Sevdiği kişinin bir insan olmasını dilerdi ancak ben bu mutluluğu ona veremezdim. Kucağıma aldım,  odasına çıkarttım.  Üzerini orttum ve yandaki koltuğa oturdum. Uyandigi zaman her şeyi anlaticaktim.

Sabah;

Isabelle uyanmış yatakta sadece dönüp duruyordu.Ayildigi zaman koltukta beni görmüştü. Sanırım ilk başta anlatmıştı ki "Günaydın Justiiiiin " dedi. Sonra hatırladı ve işte yine başlıyoruz.   Sakin kalmaya çalıştı ancak kalbinin sesi bunu engelliyordu.Nefesini düzene soktu  ve konuşmaya başladı "Her şeyi anlatmanın bekliyorum. " dedi ve ben de anlatmaya başladım " 1729 yılında Kanada, Ontario 'da doğdum. O zamanlar bir hastalık vardı ve bu hastalığa yakalananlarin ölmesi gerekirdi.  Bu hastalık sizin terimiz olan Vampirlik 'di. Yani benim hastaligim bir vampir olmamdi. Hemen hemen herkes ( hastalığa yakalananlar yani ) öldürülürken ben kacmistim. Neredeyse 50 -55 yilimi kacmakla geçirdim. Sonra tek tek ülkeleri dolaştım. Avcilarin hepsi  öldü ve ben rahatladım. Sonsuza kadar 20 yaşında gibi gozukecegim ve bu birçok kızı tavlamak için  iyi bir etken. " dedim. Hiç beklemedigim bir soru sordu "Insan kanı. ... Neyle besleniyorsun?  " dedi. Doğruyu soyleyemezdim.  Eğer insan kanı dersem benden iyice kacardi . Yalan söyledim.  " Uzun süre buz dolayında kalmış hayvan kanları var." dedim. Rahatlamisti.  Kalbi bunu belli ediyordu.  "Justin... Bana zarar vermezsin... değil mi? " dedi. Ben ona nasıl zarar verebilirdim ki? "Sen benim zarar vereceğim en son kişinin Isabelle" dedim. Gülümsedi. 

Isabelle'nin agzindan;

Aşık oldugunuz kişinin 285 yaşında ve bir vampir olduğunu duysaniz ne  yapardınız?  Korkardiniz, bagirirdiniz. .. Ben sadece korktum.Bagiramadim. Ben sadece şaşırdım. Icimde çığlık cigliga fırtına koparken, ben sadece susabildim. Bana zarar vermeyeceğini söylediği zaman rahatlamistim. Eğer Justin dediyse dogrudur, yapmaz.

Şu anda her şeyi kabullendim. Onu seviyordum. Hala da seviyorum. Aşağıda birlikte kahvaltı hazırlıyoruz ve cok eğlenceli geçiyor. Justin rahat davranıyor. Tek sorunumuz soğuk olmasi.Sicak olsa her şey daha kolay olacak.Dokunma açısından yani.Kahvalti yaparken bazen şakalastik. Mesela dedimki "Hey Juzzy aciktiysan elimi kesebilirim " deyip gülmeye başladım.  O ise "Denemek isterim çünkü kanın seni bana çekiyor "dedi. Benimle kanım için mi bu kadar yakındı?  Yüzüm düştü. "Benimle kanım için mi bu kadar yakinsin?  " dedim.  Bu sefer gülen o olmuştu "Eger nedeni kanın olsaydı,  onu çoktan alırdım" dedi. Biz sakalasirken Justin'in telefonu çaldı ve onu açıp bahçeye çıktı.
Justin'in Ağzından

Gizli numara arıyordu. Açtım. Telefondaki ses konuşmaya başladı ' Aw ne kadar tatlı bir çift. ... Biri vampir, biri insan. Hiç mi kızın kanını istemedim justin? Hadi ama ben bile ona bu kadar yakinken kendimi tutamiyorum..." BEN BİLE ONA BU KADAR YAKINKEN KENDİMİ TUTAMİYORUM.  Bu cümleler kulaklarımda cinliyordu.  Iceri koşarak gittim ancak aldığım tek şey mutfaktan gelen kan kokusuydu. ..

Vampir SevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin