Vampir Sevgili

Forget Forever...

Hatırlatma;

Ben onun gözlerine bakmaya kiyamazken , onu tutan çocuk ellerini beline sarmisti. Her insanın pardon vampirin bir sabri vardı değil mi? Arkalarindan hizlanarak gittim . Adını bilmediğim sapigi alıp tuttugum gibi yere firlattim. Sert vücuduma vuramiyordu bu hoşuma gitmişti. Ona vururken "Benim kızıma dokunmak ha? ' bunu dedikten sonra Isabelle çocuğu çekmek için yeltendi. Yüzünü bana dönüp "Hala alışamadin mi? Senin kızın ben değilim ... " O an kalbime bir acı inmiş gibi hissettim. En son bir insanken böyle hissetmistim...

Isabelle'nin ağzından;

Kaba bir şekilde ağır bir küfür savurarak yatagimdan kalktım. Yine bunaltici bir güne basliyorduk ve ben bu güne baslamayi istemiyordum. Yaşamak bana saçma geliyordu. Eskiden böyle değildi yani Justin ile olduğum zamanlar her anim güzel geçiyordu. Şimdi...Boşlukta yasiyormusum gibi geliyor.

  Odaklandigim yerden beni ayıran kedim olmuştu . Uzun zaman geçmişti ancak ben ona hala bir isim vermemistim. JustIza?  Lanet olsun JustIza da neyin nesi? Kedimden nefret mi ediyim? Iza. Adı Iza olacak. Sadece benim adımın kısaltması gibi bir şey. Ona karşı hiçbir şey istemiyorum evimde. Zaten Bileklerime baktıkça hatırlıyorum. Yetmez miydi? Yeterdi. Telefonuma gelen mesajla irkildim. Sebastian'dandi.

Gönderen: Sebestian

Alıcı: Isabelle

Mesaj: Günaydın güzelim. Umarım uyanmissindir. Yaz geldi ve biz birlikte şu ana kadar hiçbir şey yapmadık. Diyorum ki denize gidelim.  Ne dersin?

Şaşırdıniz , biliyorum. Sebastian beni kurtardı yani söyle anlatirsak;

2 Ay Önce;

Justin yok.Gelmedi ve gelmeyecek. Elimde çikolata ile evde sadece oturuyordum. Onun renk değiştiren gözleri , pembe dudakları ve inci dişleri... Ben onu özlemiştim. Laptobumu aldım, hoparlöru bağladım. Son ses yaparak Avril Lavigne When You're Gone'i açtım. Şarkı Sözleri bizi anlatıyordu.

When you're gone

Uzaklara gittiğinde

I count the steps that you take

Attığın adımları saydım

Do you see how much I need you now?

Su anda sana ne kadar çok ihtiyacım olduğunu görüyor musun?

When you're gone

Gittiğinde

The pieces of my heart are missing you

Kalbimin kırılan parçaları seni özlüyor.

Bu şarkıları mirildanirken bir elimde jilet, öbür elimde ise bilegim vardı. Onun yüzü gözlerimin önüne geldiğinde daha fazla dayanamadım. Oldukça derinden patirdigim Jileti hızlıca kesip attım. Öbürünü de aynı şekilde kestikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım. 

  Uyandığımda burnuma gelen koku hastane kokusuydu. Ölmemiş miydim ben yine? Ölmemiştim. Justin diye gördüğüm yüzün sahibi Sebastian'mis. Sebastian'in yüzü her ne kadar asilsa da belli etmemeye özen gösterdi. Ancak biraz sonra buruk sesiyle konuştu " Isabelle... Ölüyordun..." sözünü fisiltimla kestim " Evet, amacım buydu. " yüzü tekrar düştü "Onun yüzünden değil mi? " Başımı onaylar derecesinde salladim. Birkaç dakika sessizlikten sonra tam konusacaktim ki içeriye biri girdi.Justin olmasi için Tanrı'ya yalvarirken,  içeri Allison girdi. Aglamaktan gözleri şişmisti.  Heyecanla konuşmaya başladı " Isabelle? Aman tanrım, aman tanrım!  " hala ağlıyordu. Ağlamasıni umursamasan sordum "Allison... O... gelmedi değil mi? " Allison ilk önce gözlerini devirdi ve sonra konuşmaya başladı " Isabelle, Justin sonsuza kadar gitti. "Hickiriklarimi tutamadigimi farkettim. Sebastian geldi ve sarıldı. 2 hafta önce karnımi kesen çocuk bugün beni teselli amaçlı sariliyordu. Dünya tuhaf bir yerdi.

Bugün;

Alıcı : Sebastian

Gönderen:Isabelle

Mesaj: Benim için iyi olur Sebastian. Ancak Allison da gelse? Lutfeeeeeen.

diye mesaj attım. Cevabı gecikmedi;

Alıcı:Isabelle

Gönderen:Sebastian

Mesaj:Elbette Güzellik. Saat 10.00 uygun mu?

Saate baktığımda neredeyse 1 saat vardı "Evet" diyerek mesaj attım.

  Yatagimdan kalktım banyoda günlük islerimi hallettikten sonra saks mavisi, askısı olmayan bikinimi giydim. Üzerine ise file bir t-shirt ve altima beyaz mini sortumu giydim. Aşağı kahvaltı yapmak için indim ancak yediğim tek şey mısır gevregiydi. Lanet olsun!  Allison :O aramayı unuttum! !! Aceleyle telefondaki tuşa basıp aramaya başladım " Allison ! Sebastian ben sen deniz yüzmek bugün!  geç kaldık " telefondaki ses bir kahkaha patlattı. Sanırım nedeni cümle kuramamamdi. " Isabel haberim var.Ancak gelemeyecegim siz baş başa gitmek zorundasınız Üzgünüm. " dedi.Rahatlamistim. Ancak kapidaki korna sesi Sebes' in geldiğinin isaretiydi. Telefondaki Allison'a bir şey  demeden kapanmıştım.

Sebastian ile plaja gelene kadar çok eğlendik. Şarkılara falan eşlik ettik mesela. Düşündükçe gulumsuyorum. Gulumserken bileklerimdeki dövmeye bakiyorum. Kestikten sonra dövme yaptirmistim yazan şey ise "Forget Forever" dı. Güzel duruyordu. Sebastian'in sesiyle geldigimizi anladim ve arabadan usulca indim.

Justin'in Ağzından;

"Allison, ne demek Sebastian ile birlikte plaja gittiler?!" "Justin seni unutmaya çalışıyor anla artık! " " Kim dedi ona unutsun diye?! "  "Justin Bieber kendine gel! O kız çok zor bir dönem atlattı ve mutlu şimdi kapat ceneni kan emici!  " dedikten sonra telefonu suratıma kapatmıştı.Ben Londra'dan ayrildigimdan beri Allison beni arayıp bilgileri veriyordu. Londra'da binlerce plaj var ve hangi plaj olduğunu söylemeyen Allison'un kanını o bayilana kadar icecektim. Benim kızım baskasiyla ( ki ona takıntılı kişiyle) plaja gitmişti.

  Uzun cabalarim sonucunda ( biraz da tehdit sayesinde ) Allison'dan yeri ogrenmistim. Gittiğim zaman gördüğüm manzara hiç hoş değildi. Isabelle, Sebastian'in omuzlarına çıkmış, atliyordu. Gülüyordu. Benim yanımda gelmesi gerekirken, onun yanında Gülüyordu. Bileklerindeki dövme o kadar büyüktü ki buradan belli oluyordu "Forget Forever..."