Vampir Sevgili

Benim Kızımı Bırak.

Justin'in  Ağzından;

Beni görmüştü. Beni bir vampir olarak görmüştü. Ona ne demem gerektiğini bilmiyordum. Evet, birgün soyleyecektim ancak o gün bu gün olmamaliydi.Yolda yavaş yavaş yürüyerek yanına gittim. Korkuyordu. Belliydi. Ben ona yaklaştıkça o geriye doğru gidiyordu. Ne kadar giderse gitsin arkasında duvar vardı. Duvara yaslandiginda korkusu artmıştı. Kalp sesleri bunu fazla belli ediyordu.

      Isabelle'nin Ağzından;

Ne kadar geri gittigimi bilmiyorum ancak gidebildigim son yerin duvar olduğunu sırtıma gelen soğuktan anlamıştim. Agliyordum evet.Cunku ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Duvara surtunerek kendimi yere bıraktım.Hickiriklarima bogulurken konuşmaya başladım " J-Justin lu-lutfen. Tanrı'ya ant içiyorum kim-kimseye bir şey söylemem. " Justin üzüntüyle konuşmaya başladı "Buna emin olamam Sunshine " dedi. Ben? Ben ölecek miydim?  Bir vampire kurban gidecektim. Justin tekrar konuşmaya başladı " Sana bunu yaptığım için Üzgünüm ancak gördüklerini unutmak zorundasın..." dedi. Sadece başımı onaylar biçimde sallayabildim. Justin elleriyle başımı tuttu, biraz sıktı ve bir şeyler söylemeye başladı. Son duyduğum ise "Özür dilerim Isabelle. " olmuştu. Ölmemiştim ancak başıma bir ağrı girdi ve gözlerimi kapattım.

   Gece saat 4.45:

Lanet olsun çok susamistim. Sıcacık yatagimdan kalkıp şu icmeye gittim. Justin'in odasına gidip uyuyusunu görmek istedim ama o kadar cesaretim yoktu. Mutfağa gittim. Mutfakla oturma odası birdi. Girdiğimde Justin'i otururken gördüm ve sordum " Uyumadin mi? " Buz gibi sesiyle cevap verdi " Uyku tutmadi. " "Anladım.  Susadim ve bir şeyler içmek için kalktım. Istedigin bir şey var mı?  " diye sordum. Sacmaydi ama onunla konuşmak istiyordum. Konuyla alakasız bir soru sordu " Bu gece ne olduğunu hatırlıyor musun?  " " Bu gece bir şey mi oldu ? " " Soruma soruyla cevap veriyorsun Isabelle " dedi. Bu gece ne olmuştu ki? Sadece birlikte yemek yapmıştık " Justin delirdin mi ? Sadece beraber yemek yaptık. " dedim. Yalan soylememistim doğru olan buydu. Justin ise rahatlamis gibi derin bir nefes verdi. Konu açmak istiyordum ve tekrar sordum " Sabah okula gelecek misin ? " "Seni okulun ilk günü onunla yalnız bırakmam.  Babana söz verdim bebeğim ne çabuk unuttun." dedi.Bana.Bebegim.Dedi.Bana. Kalp seslerim Tanrım birgün cidden bu çocuk yüzünden öleceğim. Tekrar gülmeye başladı.  O gulunce ben de güldüm. " Tamam o zaman yarın sabah erken kalkıp beni de uyandır.  " demiştim. Lanet olsun neden böyle bir şey yaptım ki! Ya hayır derse? Ya ben bunu soylememeliydim. Ama o beklediğim cevabın tam tersini vermişti " Saat 7. 30 ? Senin için uygun mu Mary? " dedi. " Isabelle veya Isabel'i tercih ederim. " dedim.Hakliydim Mary ismini hiç sevmedim. Küçükken Bloody Mary'nin hep kendim olacagimi sanıp aynaya bakmazdim ben. Dikkatimi bozan Justin'in sesiydi " Tamam o zaman ISABEL . Yarın saat 7.30 " dedi ve güldü.  Ben de ona gulumsedim. Ve yattım.

  Sabah saat 7.30

Justin'in başımda seslenen sesiyle uyandim. " Isabelle saat 7.30 ve senin uyanma saatin güzellik "dedi. Güzellik. Dedi. Kalbime giden kan miktarının fazla olduğunu anladım. Deli gibi atıyordu. Uykulu bir sesle "Uyandım Juzzy " dedim ama hala gözlerim kapaliydi. " Isabelle uyan hadi" dedi ve gülmeye başladı. Bu çocuk kesinlikle ciddi bir çocuk değildi. Gulmeden duramiyordu. "Justin... " dedim. "Efendim güzellik " dedi. Hiç söyleyemem gereken bir şeyi söyledim. Lanet olsun. "Justin sen çok tatlisin. .." dedim. Justin'in yüzü ciddilesmisti.  Ben ise yataktan firlar gibi kalkmistim. Yüzüne utanctan bakamiyordum.  "J-Justin ben... ben bunu söylemek istemedim. Afedersin " dedim. Cidden demek istememistim. "Asagidayim Isabel.  Gelirsin ve okula gideriz " dedi ve odamdan çıktı. Üstüme giyinip Justin'in arabasına doğru yol aldım. Kirmiziydi ve cok güzeldi. On koltuğa oturdum. Okula çok hızlı gelmiştik ve gelirken hiç konusmamistik. Dersimiz aynı siniftaydi. Okula girerken Sebastian' i gördüm.  Görmemek imkansız olurdu çünkü yanımıza doğru geliyordu. Tam tahmin ettiğim gibi bir yüzü vardı.  Mor bir göz, sarılı bir burun , yeni yapılmış bir diş. Sebastian geldi ve kolumdan sıkıca tutarak çekmeye başladı " YÜRÜ Isabelle " dedi.  Justin'in sinirlendigi belliydi. İstemiyorum bakışı attığım anda Justin Sebastian 'in kolunu tuttu ve "Benim kızımı bırak. " dedi. Kızım demesi hoşuma gitmişti ancak 5 dakika sonrası hiç hoş olmayacaktı.