Damn do you have to be a Bitch Isabelle?! ( Episode 17 )

439 16 2
                                    

Hatırlatma;

Okulun basketbol sahasına geldiğimde ğer yer karanlikti. Belimde iki  el ve omzumda bir baş hissettim. O kişi konuşmaya başladı 'Mutlu yıllar Sevgilim...'

  Işıklar açıldığında arkamdaki  Justin'e baktım." Ben çok teşekkür ederim. Bu -bu harika bir parti. " dedim ve öptüm. Allison'un cirlaması ile ayrıldık" Ben de bu işin içindeyim. Biliyorsun değil mi?  "  dediği an gulmemek için  dudaklarımi kemirdim. Justin'e dönüp baktığımda dudaklarima bakıp kulaklarima egilerek" Yapma Isabelle." dedi . Dudaklarımi kastettigini anlayıp gülümsedim. Daha sonra gidip Allison'a sarıldım . Resmen hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günüydü. Biz sarılırken yanımıza yaklaşan iki çocuk gördüm. Sanırım futbol takimdalardi. Evet evet kesinlikle bunlar futbol takımindakiler. Kıvırcık saçları,  Zümrüt yeşili gözleri olan konuşmaya başladı "Merhaba Isabelle. " dedi ve gülümsedi. Yanındaki çocuk ise sadece öyle duruyordu. "Merhaba... Ihmm. .. Pardon ismin neydi?" dediğim an tekrar gülümsedi. Vay dişlere bak be! Bembeyaz. Güldugu zaman yanağında gamzeleri çıkıyordu.  Tekrar konuştu "Harold. " dedi. Ben de tekrar gulumseyip "Merhaba Harold " dedim. "Güzel bir doğum günü,  tekrar doğum günün kutlu olsun ." dedi ve tekrar gamzelerini ortaya çıkarttı. Onlara bakınca ben de gördüm. "Teşekkür ederim deyip gülümsedim. Aklıma ne geldi tahmin edin.JUSTIN. Cidden ya o nerelerdeydi?

Her yere baktım. Taa ki sahnedeki sesi duyana kadar.Sahnede bir Bieber vardı ve şarkı soyleyecekti. Onun sesine dayanamıyordum. Justin sahneden konuşmaya başladı : Bugün hayatımda en değer verdiğim insanın,  sevgilimin doğum günü. Ayrıca siz konuklar,  geldiğiniz için çok teşekkürler. Konuşması bittiğinde şarkısına başladı. Biraz soyledikten sonra bizi anlatan bölüme geldi.Yani ben öyle hissettim.

You're all that matters to me

Benim için önemli olan tek şey sensin.

Yeah, yeah,  ain't worry about nobody else

Evet, evet kimse endişeli değil

If it ain't you, I ain't myself.

Bu sen değilsen , ben kendim değilim.

You make me complete

Beni tamamliyorsun.

You are all that matters to me. ..

Benim için önemli olan tek sey sensin...

En sonunda ise "Doğum günün kutlu olsun aşk  " dedi.Herkes gulumserken benim mutluluktan gözlerim dolmuştu. Justin ailemi de aramis ancak babamın toplantısı yüzünden gelememisler.

  Gece bittiğinde herkes evlerine dağıldı Harold ile tekrar gorustukten sonra o da gitti . Justinle ben ise eve geldik . Düşündüm de, Justin uzun zamandır insan gibi davranıyor. Yani geri döndüğünden bu yana. Yanlış anlamayın insan gibi davranıyor derken vampirlik hakkında. Eskisinden daha iyi yani.Cok daha iyi.Her neyse.

  Baya uzun bir gece geçtikten sonra ( anladınız snndndn ) mutluluk ile uyuduğumu hatırlıyorum. En güzel doğum günüydü.

  Bugün okuldan mezun oluyorduk. Son zamanlar olduğu Icin kimse gitmiyordu. Buna ben de dahildim. Hemen kalkıp duş aldım ve üzerimi değiştirdim. Siyah belime kadar açık ve hafif göğüs dekolteli bir elbise giydim. Mezun oluyorum ya! diye bağırmak istiyorum ama yapamam. Vampir Sevgilime rezil olamam.Onlari giydikten sonra siyah topuklu ayakkabılarımi da giydim. Merdivenlerden inerken düşmemek için dua ettim ve orada! Son basamak orada!  Tam bastım diyecekken ayağım kaydı ve az daha yeri boyluyordum. Ama az daha çünkü biricik sevgilim beni belimden yakalanmıştı.Ben onu çok seviyorum. Cidden yani. Bana şarkı soylemesini, beni kiskanmasini falan. Kahvaltı yaptıktan sonra okula gitmek için yola koyulduk. Mutlulugumun arasına Justin'in sesi girince daha da mutlu oldum . " Prenses çok mutlusun.  Buna ben ve dün de dahil mi? " Tamam neyden bahsettigini anlamıştım.Yanaklarimin kızarmasına engel olmayınca daha fazla güldü.  "Utandın mi? Kıyamam ben prensesime " dedi ve daha fazla güldü " Justin... " dedim ancak itirafimi daha fazla içimde tutamadim " Dün ve Dünün gecesi resmen harikaydı!  Tanrım en güzel doğum günüydü! " dedim ve çığlık attığımi fark ettim. Daha fazla güldü. "Seni mutlu edebildiysem ne güzel " dedi ve göz kirpti. Daha fazla güldüm. 

Okula geldiğimizde birkaç kez düşme tehlikesi atlattim evet ve hepsinde hissettiğim Belimde soğuk ellerdi. Allison'a sarılırken bizi izleyen Harold'u gördüm.Yanina gidip selam vermeliyim diye düşündüm Justin fark etmeden gittim ancak Harold beklemediğim bir şey yapıp yanagimdan öptü. Tamam her ne kadar yakışıklı olsa bile benim dün birlikte olduğum bir erkek arkadaşım vardı. Justin'e baktığım zaman sarı gözleriyle karşılaştım.Mezun olduk ancak Justin benimle o zamandan bu yana hiç konuşmuyor.Arabadayken konuşmaya daha doğrusu tartışmaya başladık. Evin önüne geldiğimizde son sözü söyleyen Justin oldu " Lanet olsun sürtük olmak zorunda misin Isabelle?"

Vampir SevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin