Vampir Sevgili

Isabelle, you're so beautiful... ( Episode 22 )

Hatırlatma;

Herkes heyecanla beklerken ben sadece oturuyordum. Bir elim yanagimdaydi ve bu yanagimin şişmesine neden oluyordu. Birden bire bir ses duyuldu "Merhaba heyecanlı danscilarim ve Merhaba beni beklemekten daha şimdi sıkılmış şiş yanak. " dedi ve göz kirpti. Istemeden de olsa gülümseme neden oldu.

Her birimiz ile tanışırken bana sıra geldi.Isaret parmağını bana çevirip "Ve sen şiş yanaksin.Umarim bir adın vardır " dedi ve tekrar gülümsedi. Ben  de gulumsedim ve "Isabelle ancak Isabel 'i tercih ederim Austin ." "İsmimi senin bilmen hoşuma gitti " dedi ve tekrar güldü. Ne yani Austin Mahone bana  mı yavşıyordu? Yüzümdeki gülümseme hala yuzumdeyken kapıdan bizi izleyen bir Bieber gördüm. Hayatım güzeldi... Maf olmadigi sürece...

Justin'e el sallayıp Austin'in bizi dans için çağırmasini bekledim. Justin ise geçip oturdu ve bizi   izlemeye başladı.  Aynalı salonda bir süre sonra Austin'in sesi duyuldu " Bir hareket var ve tek başıma yapabileceğim bir hareket değil. Bir leydiye ihtiyacım var" dedi. Herkes resmen ağızları açık şekilde bekliyordu.Ben hariç. Çocuk yakisikliydi evet ancak benlik bir tip değildi. Ayrıca ayrilmamizdan biraz süre geçmeli. Austin gözlerini herkesin üzerinde gezdirirken bana döndü ve durdu "Isabel!" dedi. Efendim dersem saçma olacaktı. Anlamış olacak ki "Sıradaki hareketi benimle göstermek ister misin?  " dedi.Basimi eğip gulumsedim ve dudagimi disledim. Yürüyerek yanına gittim. Hareket tam olarak şöyleydi :Ben onun önüne geciyordum.  O ise belimi elleriyle kavriyordu.Hizli hareketlerle ben saga savrulurken o sola savruluyor ve en sonunda ellerimden tutup beni bacaklarının arasından kaydiriyor ve ayağa kalkarken beni havaya atıp yüzümü ona dönmemi sağlıyordu.Gulerken "Isabelle çok güzelsin..." dedi. Hiçbir tepki vermedim. Ne demem gerekiyordu ki şunu mu demeliydim Ah aman tanrım Austin Mahone güzel olduğumu söyledi hemen üstüne atlamaliyim! " mi olmalıydı?  Hayır o tiplerden bir kız olmamıştim, olmam da.Gulumseyerek yerime geçtim. Gözlerimi Justininkilerle bulusturdugum zaman bal rengi gözlerinin rengini sarı renge bıraktığını fark ettim.Zorla gulumsedim ve Austin'i dinlemeye devam ettim.

Dans bittikten sonra ayaklarımi hissetmedigimi anladım. Arabayı Justin'in kullanması benim işime gelmişti. En sonunda konuştu "Isabelle çok güzelsin mi? Daha bugün tanıştınız! " gözlerinden birkez daha ateş fışkırirken sakin kalmaya çalıştım. " Isabelle konuş !  Ona karşı bir şey hissediyor musun?! sorduğu soru karşısında sasirmistim. " Justin o benim patronum. Ayrıca benden iki yas küçük ! Ben oraya yetenegimi sergilemek ve para kazanmak için gidiyorum. Vücudumu satmaya ve subyancilik yapmaya değil ! " dediğime rahatlamis olmalı ki gözleri eski rengini aldı.

Eve geldiğimiz zaman ağrıyan ayaklarım yüzünden hızlı bir tavır sergileyemedim ancak anlamış olmalıydı. Tavır atar bir sesle "Odamdayim Bieber "dedim ve merdivenlerden yukarı çıktım. Duşa girdim ve olanları düşündüm. Tam ne zaman her şey güzel desem,  yine bir sorun çıkıyordu. Sıcak suyun altından çıkıp sacimi kurutmak için elime kurutma makinesini aldım ve kurumaya başladım. Bir süre sonra kapı açıldı. "Isabelle, Chaz aradı acilen gitmem gerekiyormuş. Bu gece belki gelirim belki de gelmem." bir şey söylememe fırsat vermeden kapıyı çarptı ve gitti." Gece gelmem de ne demekti? " sesli bir  kufur savurup saçlarımı kurumaya devam ettim. Uyumak için fazla şıktim. Sarı mini sortum  ve beyaz ince askılı bir bluz giymiştim. Aşağı inip elime kumandayi aldım ve tek tek kanalları gezmeye başladım. Teen Wolf vardı. Mısırimi patlatip koştur koştur yerime geri döndüm. Bu Styles'a bayılıyorum ya.Cok tatlı. Yüzümde aptalca bir sırıtma oluşurken kapı çaldı. Gözlerimi devirerek kapıya doğru ilerledim.  Kapıyı açmadan "Bieber anahtarın yok mu senin?" diye bağırdım. Kapıyı açtığımda karşımda durması gereken bir Bieber'di. Bir ______ değil...