-On Dördüncü Bölüm.

1.1K 128 172
                                    

Kraliçe, konutunun arka kısmında kalan ayniyat deposunun yanındaki gizli çalışma odasına ilerledi. Jongin ile burada buluşmak istemişti çünkü.

Yan tarafında ahşap kitapların dizili olduğu bir yapıt vardı. Tozlu el yazması kitaplar, kitap okumayı seven kişileri bekliyordu. Kraliçe, buranın sakin ve huzurlu havasını sevmişti. 6 sandalye bulunan masanın baş köşesine yerleşti. İçerisi kitaplar hariç bomboş sayılırdı. Jongin, kendisine haber getiren On Yu ile birlikte gelmişti buraya. On Yu onu dışarıda beklerken, elinde kılıcını tutan Jongin tüm ihtişamıyla merdivenleri tırmandı.

Siyah muhafız kıyafetleri, üzerinde kusursuz bir görüntü oluşturmaktaydı. Kıyafetin hiçbir yerinde pot olmaması, onun kusursuz bir vücut ölçülerine sahip olduğunun kanıtı gibiydi.

Küçüğü dışında hep umursamaz ve katı olduğunu düşündüğü mimiğini yüzüne yerleştirdikten sonra adımını içeriye attı Jongin. Gözlerinin önüne gelen ve şimdilik görüşünü engelleyen saçını üfleyerek ortadan kaldırabildi. 

Alaylı sırıtışını kraliçeye gönderdikten sonra hırsla konuştu Jongin.

'' Size ve sarayınıza, isteyerek katlanmadığımı biliyor olmalısınız. ''

Kraliçe, bunları biliyordu. 

O, onurlu düşmanları severdi. Gizli ve arkadan iş çeviren insanlara göre daha onurluydu yüzüne nefret kusan düşmanlar. Düzenlerini bozduğu, iki kişilik mutlu dünyalarından ettiği Jongin ve küçük kızın kendisine sevgi duymasını beklememişti zaten.

Sadece, küçük kız yanıltmıştı onu. Oldukça ışıltıyla bakan gözlere sahip bu küçük kız, kraliçesini kabul etmişti. Bu konuda yanılmıştı işte kraliçe.

'' Sana bir emir vereceğim. ''

Jongin, alaylı sırıtışını yok etti. Biliyordu ki kendisi bir emir kuluydu ve iş emir olarak geldi mi elinden gelen bir şey olmazdı. Birkaç adımla kraliçenin yanına geldi. Keskin bakışları, bir başkasını korkutabilecek kadar nefreti besliyordu. Heybetli vücudu bu durumdan hoşnut olmadığını belirtircesine kasılırken çenesinin titrediğine de emindi Jongin. Sebebi, sadece sinirdi.

'' Geçen gün, prens Yu Ri'nin konutunda aniden ortaya çıkan kişiyi araştırmanı istiyorum senden. Zehirsiz olduğuna emindim ben o çayın. O kişi nasıl bir istihbarat aldı da o konuta yerleşti? Bunları öğrenmeni istiyorum senden. Şimdilik kayıp. Bu gerçekten sinirimi bozuyor. ''

Jongin, aklına gelen fikir ile kraliçeye döndü.

'' Prens Yu Ri ile düşman olmanızı isteyecek kim var? ''

Kraliçe, düşünür gibi hafızasını yokladı. Bu sarayda, kendisine düşman olan o kadar kişi vardı ki... Güç, beraberinde nefreti getiriyordu.

Ne kadar güçlü ve başarılı olursan o kadar hata yapıyordun çünkü. Bir başkasının hataları affedilse bile en zirvedekinin hataları asla unutulmuyordu. Kraliçe, bazı geceler ölümünü düşünerek uyurdu. Yanı başında, rol gereği ağlayan kişiler olsa bile çoğu o öldüğü için mutlu olacaktı.

Bunca yıldır evli olduğum kral bile sevinecek... Diye düşünürdü.

'' Bu saraydaki düşmanım, suyun altındaki kum taneleri kadar fazladır. ''

Kraliçe, umutsuzluk ve hayatın yorgunluğunu sesine yansıtarak zorlukla konuşmuştu. Jongin, ona ve yalnızlığına acısa bile taviz vermeyecekti. Hiçbir ifade barındırmayan mimiğini korumaya devam etti.

'' Haylaz oğlunu yeniden sahalara döndürmek isteyen bir cariye, oğluna hedef göstermek isteyebilir ama. ''

Jongin, yan sırıtışını yüzüne yerleştirdikten sonra kendinden emin bir ses tonuyla konuştu. Kraliçe, acılı bir annenin yeniden bu sahalara dönmeyeceğini düşünmüştü oysa. 

JONGIN OC ︱1550.   ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin