Bruce malikaneye gittiğinde Jane'in neden bu kadar sessiz olduğunu anlamıştı. Ceketin sağladığı sıcaklıktan ve yorgunluğundan -bir de yaşadığı aksiyondan- sonra uyku bastırmış olmalıydı. Bruce onun rahatını bozmamak için arabayı orada bıraktı ve Jane'i çıkarıp eve götürdü. Ona güvendiğini göstermek için onu mağaraya götürecekti. Bu biraz zor olacaktı ama bunu yapmalıydı. Bu sırada Alfred'i gördü ama adamın soru soran bakışlarına bir cevap vermeden mağaraya indi. Onu birkaç saat önce yattığı kanepeye yatırdı. Yerine alışmış gibi biraz kıpırdandı ve sonra aynı şekilde yattı.
Bruce da biraz rahatlamak için dev ekranın önündeki tekerlekli sandalyeye attı kendini. Jane'in yaptığı şey hala akla durgunluk getirecek cinstendi. Onu ilk gördüğü geceyi hatırlıyordu. Burada vakit geçiriyordu ve Alfred ona fenerin yakıldığını söylemişti. Ardından orada Gordon'la konuşunca onu kurtarmak için doğruca verilen adresteki gece kulübüne gitmişti ve onu görmüştü. Yüzündeki endişe kendisini görünce birden kaybolmuştu. O ifadeyi yine görmek istiyordu. Dün ona bakarken nasıl da nefretle bakmıştı. Hayalkırıklığı yüzünden okunmuştu. Kırılan kalbinin sesini duymuştu resmen Bruce.
Gözleri ileride yatan Jane'e kaydı. Sandalyeyi onun yanına sürerek hemen yanında durdu. Sevdiği kadın işte oydu, Joker'ın dediğinin aksine onu hiçbir zaman kullanmamıştı. Jane bunu anlayacaktı. Ona her şeyi anlatacaktı. Çünkü biliyordu birlikte mutlu olabilirlerdi. Yani olabildikleri kadar.
•••
Uyandığımda hissettiğim şey sımsıcacık bir yataktı.
Hayır değildi.
Bir koltukta yatıyordum ve siyah bir şey bana sarılıydı. Biraz doğrulunca onun sadece bir ceket olduğunu anladım. Ama nerede olduğumu görünce hoş şeyler olmayacağını da anladım. Burası Batman'in mağarasıydı. Bruce Wayne olan Batman.
Ardından tüm olanlar aklıma akın etti. Joker'a yalvarışım, beni yine de orada bırakması sonra bir şekilde oradan Bruce'un fırlaması. Hepsini hatırlıyordum. Sonra beni arabaya bindirmişti ama sanırım devamında uyumuş olmalıydım. Görünüşe göre bayadır da uyuyordum çünkü yanıbaşımdaki sandalyede de Bruce uyuyordu. Sandalye rahat olmalıydı ki, ayaklarını koltuğun koluna uzatmıştı.
Bir süre sonra suçluluk duygusu tüm beynimi sardı. Ah! Ben ne aptaldım öyle! Bir psikopat uğruna kafayı yiyecektim! Motoru devirişim, ardından çaresizce Joker'a yalvarışım sonrada kendimi bitik bir halde buluşum... Yaptıklarım salakçaydı! Ne düşünmüştüm de böyle bir şey yapmıştım bilmiyorum. Sanırım Bruce'un aslında beni kandıran kişi olan Batman olduğunu öğrendiğim için biraz fazla gaza gelmiştim. Ya da onun gibi bir şeydi çünkü ne olduysa bana iyi kafa yapmıştı. Elimden sadece kendimi öldürmediğim için şükretmek geliyordu.
Oturduğum yerden destek alıp kendimi yukarı çektim. Gözlerimi ovuşturup ceketi üstümden attım. Ama üşüdüğümü farkedince tekrar giydim. O anda ceketin parfüm koktuğunu anlamıştım.
Tanrım kaç bin dolardır acaba?
"Tanrım senin bir kapama tuşun yok mu?"
Hayır hayatım, dediğim gibi ben senin mantıklı yönünüm ya hani? O yüzden susmamam lazım!
"Ah, keşke gerçek biri olsaydın da seni bir güzel-"
"Uyandığını görmek güzel."
Ciddi bir ses lafımı böldü. Dönüp bakmama gerek yoktu. Onun konuştuğunu biliyordum.
"Kafanda sesler duyuyorsun değil mi?"
Gözlerimi kısıp ona baktım.
"Bu seni cidden ilgilendirmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psycho ❃ [joker/batman]
FanfictionJane Crow sadece sıradan bir gazeteciydi, Sadece basit bir makale yazmak için bir fabrikaya gitmişti, Peki gittiği zaman orayı kendini Gotham'ın Kralı diye tanıtan bir psikopat bir adam basacağını nereden bilebilirdi? Bilemezdi. [Joker-Jane-Batman/B...