BÖLÜM10🌙GELECEK

106 10 0
                                    

...
Çınay'ın sesiyle açıyorum gözlerimi yeni güne. Seçille konuşuyordu. "Annecim gerçekten kötü bişey yapmıycam. Sadece Afra uyanana kadar yanında kalcam. Ona kızmadığımı söylicem." Bir anda böyle bir tavır sergilemesi şaşırtıcıydı. Bican'ı kaçırdığımı iddia ederek yapmadığı yaramazlık kalmamıştı küçük hanımın.

"Neden?" Seçil kızını mı sorguluyor? Ses tonu aynı sorgudaki gibiydi. Kaşları hafifçe çatıktı.

Ve uyandığımı ikiside fark etmemişti daha.

"Onun kocası olduğunu gördüm. Bicancığım değildi kocası. Ve çocukları vardı. Anne ben artık Afra'ya kızmıyorum. Neden anlamıyosun!" Minyatür Seçil'in de ondan kalır bir yanı yoktu tabi. Annesiyle aynı ifadeyi takınmıştı.

Görmek derken?

Yerimden doğruluyorum. "Nadir görülen yetenetlerden biri Çınay da bu yaşta ortaya çıktı ve geleceği görebiliyor mu?" Diye soruyorum daha fazla dayanamayıp.

Çınay uyandığımı görünce yatağıma tırmanıyor. Kocaman bir sırıtış var yüzünde. Ama onun yerine Seçil konuşuyor. "Ersen'in bilmemesi için çabalıyorum ve küçük kızımda bunun bilincinde. Görünüşe göre sana duyurmakta bir sorun görmedi."

"Çınay." Küçük sarı buklelerine daldıyorum parmaklarımı. "Sırrını saklamaya devam et. Benim bile bilmem çok tehlikeli. Annen sana doğruyu söylüyor. Eğer gücünü öğrenirlerse sizi ayırırlar."

Özel yetenekli çocuk yaştaki itirafçarı "EĞİTİM" adı altında tutsak ediyorlardı. Aileleriyle kesinlikle görüştürmüyorlardı. Ailerinden koparılan itirafçılar gelecekte etkili birer piyon oluyorlardı Ersen için. Özellikle annemin ölümünün ardından daha da artmıştı. Bunu Mihrigül'ün yaptığını bilmek ona olan kinimi daha da körüklüyor!

"Ama sen krizantemsin." Küçük dudakları büzülüyor. Bunu nasıl bildiğini sormak istemiyorum.  "Sen annemle beraber beni korursun değil mi?" Baş sallayarak onaylıyorum küçük kızı. Tabiki de korurdum. "O zaman telaş edecek bir şey yok." Yatağımın üzerinde bir kez zıplayıp tekrar oturuyor. Gözlerinde soracağı sorunu tedirginliği var. "Şey, ben çocuklarınla arkadaş olabilir miyim?"

 "Şey, ben çocuklarınla arkadaş olabilir miyim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ama benim çocuklarım yok ki." Diyorum şaşkınca. Minyatür Seçil bile hamile olduğumu iddia ediyor! Ve ben hala test yaptırmıyorum. Ne sabırlıyım değil mi?(!)

Küçük elleri karnımı buluyor hemen. "Burda olduklarını biliyorum. Ve onların hem ablaları hemde arkadaşları olmak istiyorum."

Seçil ile birbirimize bakıyoruz. Bendeki şaşkınlığın üzerine, bilmiş bir ifade var yüzünde. "Hadi inat etmede şu testi yapalım bugün. Dolunaya kadar sabredemeyeceğimi fark ettim." Diyor birde sırıtarak.

Mihrigül bile hamile olduğumu ima etmişken bende merak etmeye başlamıştım haliyle. Ama sabırlı biriydim ben. "İki gün daha sabret." Diyorum sırıtışını taklit ederek. "Kendimi buna hazırlamam gerek." Ne kadar hazırlanabiliyorsa.

*-*DELİLER ŞEHRİ*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin