ALINTICIKKK

229 10 4
                                    

***
...

"Söyle ona. Her an seni görmüş olmanın hayaliyle yaşarken nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?!" Silik görüntüsü üzgün bir ifadeye bürünürken daha da sinirleniyorum. "Yüzleş artık! Senden nefret etmeyecek! Aksine çok mutlu olacak."

"Afra." Yüzünü buruşturuyor. "Söyleyemem. Daha değil. Kaldıramaz. Bilmesini ben ondan daha çok istiyorum. Ama söyleyemem. Lütfen... sende söyleme..."
...
***
...
Dolunayın ışığı her bir zerreme işlerken koşar adımlar atmaya çalışıyorum. Bu acıyla hareket etmem bile mucizeyken ben sınırlarımı zorluyorum!

Bedenim karıncalanıp uyuşuyor, acıyla kavruluyor her nefeste. Bir an önce eve girebilmenin derdindeyim. Kimseye görünmeden.

Ağabeyimin can acıtan hakaret dolu sözleri umurumda değildi şu an. Melisan'nın hayalet olduğunu öğrenmiş olmasını takmıyorum. Bunun için daha sonra telaşlanabilirim.

Yeni bir acı dalgasıyla sarsılırken yanıbaşımdaki bahçe duvarına zoraki tutunuyorum. Bacaklarım beni taşımamak için adeta yalvarıyor. Bende taşıması için yalvarıyorum. İki adım, sadece iki adım sanra bahçeye giriyorum. Kapıya kadar sürünebilirimde. Sorun değil. Yeterki eve girebileyim. Hadi!! Biraz daha dayan!!

Soluğum belime dolanan el yüzünden kesiliyor. "Seni eve bırakabileceğimi söyledim. Neden inatlaşıp canını yakmaya çalışıyorsun?"

"Çek ellerini!!" Diye bağırıyorum boğuk bir çığlık eşliğinde. Acı bir nebzede olsa azalırken ihtiyaçla titriyorum. Bu his bana kesinlikle yabancıydı! Ve kesinlikle tehlikeliydi. Ondan uzaklaşmalıyım hemen!

Hareket etmeye çalışıyorum. Bedenim ona doğru yığılırken sıkıca tutuyor beni. "Ayakta durmaya bile halin yok! Daha neyin inadındasın?! Bırak yardım edeyim!" Daha ne için gönüllü olduğunun farkında bile değildi!!
...
***
...
"Şimdi söyle bakalım." Diyor geri çekilirken. "Hangimiz daha iyiyiz? "Bu konuda rakip tanımam ama seninde fikrini duymak isterim."

Ego fışkıran suratına okkalı bir yumruk geçiriyorum. "Senden nefret ediyorum! İğreniyorum! Gebertmek, lime lime etmek istiyorum! Sen beni ne zannettin?!"

"Bekaretin için yemin ettiğini bilmiyordum." Diyor sol elmacık kemiğini tutarken. "Onu ortadan kaldıran olmayı çok isterim. Bu şansı bana lutfeder misin?"

Bu seferki yumruğum karın kaslarınaydı. İyi bir dayağa ihtiyacı vardı bu serserinin!
...

*-*DELİLER ŞEHRİ*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin