*-*DELİLER ŞEHRİ*-*

BÖLÜM13✨UYANDIRMA OPERASYONU

SELAM OKUYUCULARIM 😊
İŞTE YENI BÖLÜMLE SİZLERLEYİM
BİR ÖNERİ İÇİN ARAYA GİRME GEREĞİ DUYDUM.
İLK DEFA HAYRAN KURGU YAZMAYA BAŞLADIM. "DÜŞÜNSELİ" VE TABİKİ HARRY POTTER HAYRAN KURGUSU ⭐.⭐
OKUMAK İSTEYEN ARKADAŞLARI BEKLIYORUM.
HAYRAN KURGU YAZARKEN NASIL OLDUĞUMU BİLMEDİĞİM İÇİN DE FİKİRLERİNİZİ BİLMEK İSTİYORUM.
ŞİMDİDEN TEŞEKKURLER ^.^
VE SİZLERİ YENİ BÖLÜMLE BAŞBAŞA BIRAKIYORUM.
KEYİFLİ OKUMALAR😊

BÖLÜM13✨UYANDIRMA OPERASYONU

....

Güne sevdiğim adamın kollarında uyanarak başlamak gibisi yoktu.

Kokusunu içime çekiyorum gözlerimi açmadan önce. Kendimden geçmemek elimde değil!
Kolları belimden sıkıca kavramıştı bırakmamacasına. Sanki yine kaçacakmışım gibi...

"Artık kaçmayacağım kalbim. Sensiz bir yere gitmem." Parmaklarım saçlarındaki dansına başlıyor. "Seni bir daha bırakmam."

Dudakları kıvrılıyor yukarı. Uyandırmıştım. "Öpücüğümü istiyorum." Diye homirdanıyor uykulu bir şekilde. "Öpücük-" cümlesini tamamlayamadan dudaklarını buluyor dudaklarım.

Soluksuz kaldığım an geri çekiliyorum. "Prens hazretleri uyanabildiniz mi?"

Kolları daha da sıkılaşıyor. "Hmm..." tek gözünü açıp bana bakıyor. "Uyanamadım prensesim. Hayat öpücüğünüzden bir kere daha almam gerek." Diyor oyuncu bir tonda.

"Korkarım ki vaktimiz yok prensim. Üzülerek söylüyorum, yataktan çıkmamız gerek."

Küçük bir çocuk gibi sızlanarak diğer gözünüde açıyor. "Ama ben dudaklarından mahrum kalmak istemiyorum."

Saçlarını karıştırıyorum. "Çok tatlısın." Boynuna kokulu bir öpücük konduruyorum. "Ve kokun mükemmel. Tam ağzıma layık." Ufak bir ısırık almayıda unutmuyorum tabi.

"Vampir olduğunuzu bilmiyordum prenses. Ama bu seni öpmeme engel değil. İstediğin kadar beni ısırabilirsin." Fısıltıya dönüşüyor sesi.

Kahkahama engel olamıyorum. Başımı boynuna gömüp soluklarım bitene kadar gülüyorum. "Eğer vampir olsaydım, içeceğim tek kan seninki olurdu. Sana bağımlı olurdum." Derin bir soluk alıyorum. "Şimdi olduğu gibi." Başımı kaldırıp yüzüne bakıyorum. "Ama lütfen kalkalım. Seçil kalktıysa kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştır. Geç kaldığımız her dakikada alay etmesi için eline koz vereceğiz. Misafirlerimizde varken bu dahada utanç verici olacak." Parmakları bel boşluğumu okşarken beni duymaz geliyor. "Hadi ama..." gözlerimi deviriyorum.

"Ben seni korurum." Diyer eli yüzümü kavrıyor. "Yada beraber utanırız. Tek başına utanmana izin vermem."

Gülüyorum ifadesine. "Yada şimdi kalkıp utandırmalara maruz kalmadan güzelce kahvaltı ederiz." Tek kaşımı kaldırıyorum. "Kalkmıyor musun?" İki yana sallıyor başını. Demek öyle.

Dizimi kasıklarına kaldırdığım an irkiliyor. "Ama bu hileye girer." Gözlerini sıkıca yumuyor acılı gibi görünen bir ifadeyle.

"Eğer şimdi kalkmazsan beraber duş sansını kaçıracaksın prens hazretleri." Gevşeyen kolları arasından çıkmaya çalışıyorum.

Anında beni kucaklıyor. "Şöyle desene." Derken odamdaki küçük banyoya adımlıyor.

Yarım saatlik keyif banyomuzdan sonra giyinip mutfağa iniyorum.

Ve kimsenin olmadığı bir mutfakla karşılaşıyorum. Yandan bir gülüş beliriyor yüzümde. Demekki alay eden ben olacaktım.

Çay suyu koyup kahvaltı hazırlıklarına başlıyorum. Yumurtaları çırparken geliyor yanıma Mayda. "Günaydın." Sıcak bir gülümseme var yüzünde.