BÖLÜM16🌟KARANLIĞI AYDINLATMAK

76 9 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

"Dur tahmin yürüteyim." Mayda dan öğrendiklerimi öne sürüyorum. "Altamışlar?"

Bir açıklama yapmadan doğru tahmin etmem şaşırtıyor tabi. Yorgun gözlerini onaylarcasına kırpıyor. "Evet." fark ettim de, ses tonu bile yorgundu. Ersen'i yönetmeyi ve hamileliği bir arada yapamıyordu anlaşılan.

Yandan bir gülüş beliriyor yüzümde. "Anaitirafçımızın karanlık şaman kökenlilere gücü yetmiyor anlaşılan. Ne kadar yorgun olduğun gözler önünde. Rahat bir uyku bile çekemiyorsun. Söylesene, en son ne zaman deliksiz bir uyku uyudun? Artık rüyalarında bile rahat bırakmıyorlar seni değil mi? Bebek telaşının üzerine Altamışlar hiç iyi gelmemiş gördüğüm kadarıyla."

"Afra!" bu uyarı tabiki ağabeylikten azad ettiğim Abay Cengelden geliyordu. "Kelimelerine dikkat etmeni öneririm."

Tek kaşım havaya kalkarken gülümsüyorum şaşkınca. "Bana öneride mi bulundunuz bir az önce siz? Beni şaşırtıyorsunuz Abay Bey. Bu nazik tavırlar sizde biraz, nasıl desem, bir garip olmuş. Duyduğuma göre kız kardeşinize bile eyvallahınız yokmuş. Hatta öyle bir hal almış ki tavırlarınız, babanızın ölümüyle bile suçluyormuşsunuz onu. Doğru mu bu? Babanızı da mı kız kardeşiniz öldürdü? Yoksa bir neden ararken karşınıza ilk gelen kişi kardeşiniz miydi? Yanılıyor muyum?"

Abay Cengel cevap vermeye hazırlanırken anaitirafçımız tarafından engelleniyor. "Hayatım buraya geliş amacımızdan lütfen şaşmayalım." 

Mihri'nin uyarısı Abay'ın susmasına yetmişti. Zaten bu aralar onu susturabilen tek kiși de o olmuștu.

"Ne yapmamı istiyorsunuz?" diye soruyorum daha fazla dayanamayarak. "Unuttunuz mu? Ben Krizantem katiliyim.  Bir katilden nasıl bir yardım isteyesiniz?" Tüm dövmelerim hafif bir kaşıntıyla uyanmaya çalışırken engelliyorum. İçimdeki güç bile onlarla savaşa hazırdı.

"Seninle görüşmek istiyorlar." titrek bir soluk alırken devam ediyor anlatmaya. "Son günlerde karanlığın kullanıldığına dair bir çok ihbar almaya başladık birliklerimizden. Bir çok ev ve iş yeri saldırıya uğruyor. İnsan, Ölümgören ya da itirafçı ayırt etmiyorlar. Herkese saldırıyorlar. Ve dün bir haberci geldi onlardan. Seninle görüşmek istiyorlar. Ve Selin Queen'i geri almak."

Kıvanç'a bakıyorum o anda. "Annen?" 

Bir baş sallamayla onaylıyor beni. "Onu elimizde tuttuğumuzu biliyorlar. Anlaşıldığı üzre annem onlarla iş birliği içindeymiş."

"Neden seninle halledememişler işlerini." sözlerim Mihri'ye. "Ana itirafçı olan sensin?"

"Krizantem olan da sensin." diyor bilmişçe. Ne kadar yorgun olursa olsun ifadelerini hala başarıyla kullanıyordu.

"Ayağıma kadar gelmene gerek yoktu bunun için. Bir mektupla da bildirebilirdin durumu. Boşuna kendini yormamış olurdun."

"Ne demek istiyorsun?" şüpheye bulanıyor ifadesi.

*-*DELİLER ŞEHRİ*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin