BÖLÜM17*.*KARA GÜL

49 5 0
                                    

UZUNCA BİR ZAMAN SONRA GELEN BÖLÜM...

HALA OKUYAN YADA BÖLÜM BEKLEYEN VARMI BİLMİYORUM AMA UMUT EDİYORUM.

BEĞENMENİZ DİLEĞİYLE...

KEYİFLİ OKUMALAR 


...

Korku ve yaș dolu gözlerle kollarımdan kurtulmaya çalıșan Damla'yı zaptetmeye çalıșıyorum. Attığı çığlıkların bir yararı yoktu.
Çok sinirliyim.
Yıllardır onu ehlileștirmeye çalıșırken Oğuzhan'ın sadece birkaç günde halletmesi çıldırtıyor beni.
Görüșümü kaplayan grilikleri umursamıyorum. Çünkü yıllardır alıșığım bu renge. Normal geliyor. Sanki hep böyle görüyordum.
Benim olmalı!
Damla benim olmalı!
Eșsiz benim olmalı!
Onu elimden alamazlar!
Ama istediğim gibi olmuyor. Oğuzhan çekip alıyor onu kollarımdan. Daha da çıldırıyorum. Birbirimize giriyoruz. Çocukluğumuzu birlikte geçirdiğim kardeșime saldırmaya çalıșıyorum. Alamaz onu elimden!
Görüșümdeki grilik daha da artıyor. Kontrol edemiyorum.
Her fırsatta Damla'ya acı çektirmek istiyorum. Her acıyı tatmalı. Ama sadece benim olmalı...

Annem sayesinde kazandığım bu lanet, acı çekerek sadece bana ait olmasını istediğim kızın gücü sayesinde çatlamaya bașlıyor.
Grilerin arasından sızan renkleri görebiliyorum.
Ama umursamıyorum. Bir amaç yokken çırpınmanın anlamı ne ki?

Sızan renklerin arasına karıșan o buz mavisi hayatımda ilk defa bir kalbim olduğunu hissettiriyor. Ritimleri hiç olmadığı kadar artıyor.

Korkuyorum.
Griler cesaretimi  zayıflatıyor.

Ama buz maviler grileri yok etmek istercesine arttıyor gücünü. Kalbime sahip oluyor. Görüșümdeki grileri lacivertleriyle yok ediyor. Kendime geliyorum. Benliğimin farkına varıyorum.

Afram sayesinde...

Görüșüm bir anda kararıyor. Karanlıkta boğuluyorum. Bu seferki çok farklı. Grilerle alakası bile yok. Zift gibi karanlık tüm bedenimi sabote ediyor. Aniden ortaya çılan loș ıșıkla az da çevremi görebiliyorum.

Hemen önümde beliren kara bir gül korku kırıntılarını saçıyor üzerime. Umutsuzluk sarıyor bir çerçeve gibi.

Karanlığın etrafımı çevrelemesi korkutuyor. Yalnız kalma düșüncesi, kadınımı bir daha göremeyeceğim hissi, daha doğmamıș çocuklarımın adını bile koyamayacağım hissi dört dönüyor etrafımda. Kara güller açarken.

Yerimden bile kıpırdayamıyorum.
Neler oluyor?

"Buna mahkumsun" diyor bir ses. "Sevdiklerin elinden bir bir giderken hiç bir șey yapamayacaksın... Karanlık yok edecek hepsini..."

Böyle olmayacak!
İmkansız!
Alamazlar sevdiklerimi elimden!
İZİN VERMEM!!
....

Nefes nefese uyanıyorum yanımdaki kıpırtıyla. Çok garip hissediyorum. Her șey karman çorman zihnimde.

Gözlerim derin nefeslerle hareket eden göğsünde. Üzerindeki tișörtü terden ıslanmıș.

Gördüklerinin etkisi hala üzerinde. Pardon gördüklerimizin!
Uyurken zihnine girmiștim farkında olmadan. Ve kabusuna ortak olmuștum.

Bana dönmesini sağlıyorum ve bașını göğsüme hapsediyorum. Kollarını belime sarıyor aynı anda. 

*-*DELİLER ŞEHRİ*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin