BÖLÜM14🎀DÜĞÜN

82 10 0
                                    

SELAM SEVGİLİ OKUYUCULARIM

ARAYI YİNE UZATTIKCA UZATTIM. SAĞ TARAFI FELÇ OLAN TELEFONUM SAĞOLSUN YAZDIKLARIM KAYBOLDU. İKİ AYDIR ESKİ AKILSIZ TELEFONUMLA İDARE ETMEYE ÇALIŞIYORUM. BİLGİSAYARADA FAZLA OTURAMADIĞIM İÇİN BÖLÜM YAZMADA İLERLEYEMEDİM.

BİTİRMEK BU GÜNE NASİPMİŞ

KEYİFLİ OKUMALAR ;) 

...

Balo ve kutlamalar için kullandıkları salondaydık. Dekorların ahengini hayranlıkla izliyorum.

Bu bizim düğünümüz.

Evleniyoruz!

Gerçi geleneklere göre zaten evliydik. Bu sadece evliliğimizi duyurmak için yapılan bir törendi.

Adımın duyulmaması için önlemler almıștı Kıvanç ve Bay Queen. İtirafçı olduğum duyurulmayacaktı. Ve tören boyunca sadece ölüm gören olarak görünecektim. Dövmelerim sayesinde.

"Afra bak!" Çınay elimden çekiştirerek beyaz tüylü dekor avizeleri gösteriyor. "Kuş yuvası gibi!" Heyecanına gülmeden edemiyorum.

"Evet. Aynı kuş yuvası."

"Ama kuş koymamışlar. Kuşsuz kuş yuvası olmaz ki akıllım!"

"Belkide koyacak kuş bulamamışlardır." Diye fikir üretiyorum.

Oyalanmak için bahane ararken, Çınay benim için önemli bir destek olmuştu. Ve şu an salonu geziyorduk. Zeynep beni ne kadar geç bulsa o kadar iyiydi. 

Damla'yı rehin aldığı aklıma geldikçe tüylerim ürperiyor! Kendi özel tasarımı olan, bir mağaza dolusu gelinliği üzerimize denemeyi kafaya takmıştı!

Gerekçesi ise, yıllardır yapmış olduğu tasarımları gösterebilecek olmasıydı!

Sabahın erken saatinde tepemizde bitmiş, çekiştirerek kocamın kollarından kaldırmıştı! 

Yirmi ikinci gelinlikten sonra kaçmayı başarmıştım!

"Keşke kuşlarda olsaymış." Sırıtarak bana dönüyor. "Hani biz senin premses elbiseni giymeye gidecektik. Zeyna öyle demişti ya hani." Kwan'ın, Zeynep'e Zeyna demesi hoşuna gitmiş olacak ki Çınay da öyle demeye başlamıştı. "Ben senin premses elbiseni merak ediyom Afra." Bu kızın konuşma tonu neden bu kadar hoşuma gidiyor?

İfadesine gülümsüyorum kocaman. "Gidicez. Ama önce Zeyna'nın bizi bulması gerek. Şimdi saklambaç oynuyoruz, tamam mı?" Heyecanla başını sallıyor.

Kurtulmanın rahatlığıyla kendimi fena halde salmıştım. Sanki hiç bulunmayacakmıș gibiydim. Ama hiçte öyle değil! Her an bir yerlerden çıkabilir!

Olabildiğince vakit harcamaya çalıșıyordum. O kadar çok ișsizdim ki duyuru panosunun önünden geçerken durup üşenmeden duyuruların hepsini okumuștum. Ders saatleri, sınav sonuçları ve sonraki sınavların tarihleri, sosyal kulüplerinin bildirileri... Vs.

Benim için gereksiz olan şeyleri yarım saat boyunca okumuștum.

Daha sonra elindeki şekerlemeleri bir kedi yavrusuna yedirmeye çalıșan Çınay benim kurtarıcım olmuștu. Bir süre etrafta gezindikten sonra salona gelmiștik.

Tüm okulu çevreleyen hoparlörlerden çınlayan adımla yerimden sıçrıyorum. "Afra Queen!! Eğer beş dakika içinde odamda olmazsan düğünü unut! Tekrar Cengel olman için elimden geleni yaparım! Ağabeyimin yüzünü de göremezsin! Çabuk buraya gel ve senin için seçtiğim gelinliği dene!" soluksuz cümlelerden sonra kulak tırmalayan bir cızırtıyla kapanıyor ses sistemi.

*-*DELİLER ŞEHRİ*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin