BÖLÜM15🥢GEÇMİȘİN MAGAZİNİ

95 11 30
                                    

SELAM MİNNA!
BU BÖLÜMDENDE ANLAȘILDIĞI ÜZRE ÜÇÜNCÜ KİTABIMIZ "DELİLER ZEHRİ" HAYRAN KURGU VE FANTASTIK OLACAKTIR.
YANİ ARALARA BIRAZDA KPOP VE KDRAMA EKLENECEK.
İKİNCİ HAYRAN KURGUYUDA KOREDEN YAPIYORUZ EFENIM😎
ȘİMDİ SİZLERİ BÖLÜM15 ILE BAȘ BAȘA BIRAKIYORUM.
KEYİFLİ OKUMALAR😉

...

Kucağımdaki diz üstü bilgisayara șașkınca bakıyorum. Gördüğüm haberlerle tanığımız Kwan arasında dağlar kadar fark vardı!

İçimde kabaran sinire engel olamıyorum.

Neden bu kadar sinirli olduğumu sorgulamaya girișmiyorum. Çünkü bana ait olmayan bu duyguların sebebi tam olarak yanı bașımda, yatağımın bașlığına yaslanmıș olarak oturuyordu.

Sakin kalabilmesi için onu telkin etmeye çalıșıyorum. Elini tutuyorum sıkıca.

Ve o anda Kwan, nam-ı değer Le Min Ho geçmișini anlatmaya bașlıyor. Bu ismine alıșmam zaman alacak gibi görünüyor.

"Tanınamayacağım yerlerde olmak istedim." diye bașlıyor sözlerine. "Wo Bin'in ölümü, yașadığım o hayatın sonu olmuștu resmen. Gelen dizi ve albüm tekliflerini reddettim. Girdiğim depresyon sırasında hayaletleri görmeye bașladım. Ve Wo Bin'i de.

Delirmeye bașladığımı sandım. Kimsenin görmediği șeyler görüyordum. Anlatmaya çalıștığımda acıyan bakıșlar engel oldu hep. Wo Bin'in ölümünü kaldıramayıp delirdiğimi düșünenler oldu. Daha fazla kendimi rezil etmemek için anlatma çabamı tamamen bitirdim.

Bunalıma girdim. Kimseye anlatamamak psikolojimi alt üst etti.

Yine o bunalım günlerinden birindeydim. Amaçsızca sahilde dolanıyordum. Biriyle karșılaștım. Hiç tanımadığım bu adam bana ne olduğumu söyledi. Ölümgörenmișim. Eğer Koredeki akademiye gitmek istemezsem Türkiyedeki akademinin daha uygun olduğunu söyledi o kiși. Kim olduğumu anladığını fark ettim öyle konuștuğunda.

Dediğine uydum.

İmajımda birkaç değișiklik yaparak apartopar buraya geldim. Sürekli gözlük takarak ve gözlerimi kapatacak kadar uzun saçlarla gezersem tanınmayacağımı düșündüm. Öyle de oldu. Sadece bilgisayarla uğrașan, gerekmediği sürece konușmayan biri oldum." yandan bir gülüș beliriyor yüzünde. "Tanınmamak, insanların beni bașka bir isimle tanıması... Bir șekilde rahat hissettiriyordu. Gereksiz konușmalara bile gerek kalmıyordu. Ta ki, ödev grubumuz olușturulana kadar. Damla, Oğuzhan ve Zaynla kișisel olarak tanıștıktan sonra ne kadar yalnız olduğumu fark ettim. Edindiğim bu yeni arkadașları bırakmama kararı aldım. Sonra sizler dahil oldunuz. Kimliğimi bilmemeniz bir yere kadar rahatlatıyordu beni. Ama son zamanlarda Zeynep'e karșı suçlu hissetmeye bașladım. Anlatmak istedim, ama nasıl yapacağımı bilemedim. Kalbini bana açmaya bașlamıșken onu kaybetmek istemedim. Ve șimdi bile ne yapacağımı bilemiyorum Afra." derin bir soluk alıyor. "Öğrendiği zaman yine benden uzaklașmasından korkuyorum." bir șey duymuș gibi irkiliyor. "Sakin olmayı dene biraz Wo Bin. Pekala, yanımda ol ve görünür ol benim hayalet gölgem." gülümserken bana dönüyor tekrar. "Senin rehberin olduğunu duyduğumda șașırmadım değil."

"Ama benden bașka da kimse Krizantem rehberi olamazdı zaten." hemen Kwan'ın yanında ortaya çıkan takım elbiseli hayalete gülümsüyorum. "Saygı ve selamlarım krizanteme." derken elini kalbine koyarak eğiliyor. Bu hareketi beni daha da gülümsetiyor. "Bu rehberlik ișini șimdiden benimsedim." diyor doğrulduğunda.

Yandan bir gülüș beliriyor Kwanda. "Ölmeden öncede rehberlik yapıyordun. Benimsemen gayet normal."

"Ama senin yüzünden bırakmak zorunda kalmıștım." bana dönüyor tekrar bakıșları. "Onun yüzünden aktör oldum. Bașta dizi ve filmlerde oynamak hoșuma gitmesede, daha sonra bana sevdirdi bu mesleği. Ama ara sıra rehberlik yapmaya devam ettim. Tarihi mekanları, tarihin kendisini anlatmayı seviyordum. Gerçi hala seviyorum. Anlayacağın benden bașkası sana rehberlik yapamazdı Krizantem."

*-*DELİLER ŞEHRİ*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin