PORTAKALLI SÜT | Texting

5.4

-25.09.17

Ya şuan çok mutluyum. Çünkü daha önce hiç bir yerde portakal aromalı bir süt görmemiştim jdhdhdjjdjd. Ve bugün markette fark ettim ki böyle bir süt varmış! Size de hemen göstereyim dedim, multiye bakın. Ghjshshd

^^ Şu an bulamıyorum bu sütü orası ayrı tabii, o zamanlar gerçekten de çok mutlu olmuştum. -2020

💦

"Okyanus!"

Sıkıntıyla bir nefes verip, yavaşça arkama döndüm. Sabahtan beri bu çocukla uğraşıyordum. Nedense dün kafamı kurcalayan T olayından sonra önceki zamanlara kıyasla beni daha çok rahatsız eder olmuştu.

"Ne var Tuna?"

Soluk soluğa yanıma ulaştığında elleriyle dizinden destek alarak onu beklememi istercesine alttan alttan bana baktı. Gözlerimi devirerek sabırsızca onu bekledim. Kendine geldiğinde dikleşerek gülümsedi.

"Sana bir şey soracaktım,"

"Sabahtan beri soracaksın ama bir türlü soramadın. Söyle,"

"Şey ya..."

Ağzında bir şeyler gevelemeye başladığında anlamadığımı belirtircesine kafamı sallamış kaşlarımı çatarak ona bakmıştım.

"Eee, hani ben sana bir aralar şey diyordum ya,"

"Ney?" dedim, bilmediğimi göstermek istercesine çatılı olan kaşlarımı havaya kaldırırken.

"Senden hoşlanıyorum falan demiştim."

"Yani," diyerek gözlerimi kıstım. Konunun nereye varacağını merakla ve sabırsızlıkla bekliyordum.

"Ya ben aslında öyle sanıyormuşum, yani şey..."

"Yani sadece kısa süreliğine bir şeydi, mi diyeceksin?"

"Hayır," dedi, söylediklerimden sonra bir anda ciddileşerek. "Ben aslında sana karşı daha yoğun duygular hissetmeye başladım."

Bir süre şaşkınca ona baktım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Beni az çok tanımasına rağmen aşık olması imkansızdı. Birlikte bir şeyler yapmayı bırakın, nerdeyse aylardır okulda onunla karşılaşmıyordum bile. Kendime gelmek istercesine kirpiklerimi kırpıştırdım. Benim bir şeyler söylememi bekliyordu ama ne diyebilirdim ki?

"Bir şey demeyecek misin?"

Kafamı olumsuzca salladım.

"Pekala," diyerek, burukça gülümsedi. "Sonra konuşuruz o zaman," dediğinde, derin bir nefes almış ve hızla yanımdan ayrılmıştı. Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Fakat onun için ne söyleyeceğimi ya da ne yapacağımı bilmiyordum. Onun sırtını izleyen dalgın bakışlarımı yavaşça ondan ayırıp kantinedeki kalabalıkta gezdirdim. Tam hareket edip kantinden çıkacağım sırada bakışlarım bir çift göz yüzünden duraksamıştı. Gözleri gözlerime kilitlenmiş bir Ekin. Ben onunla bakıştığım sıra telefonum titremiş mesaj geldiğini belli eden hafif bir melodi kulaklarımda yankılanmıştı. Daha fazla beklemeyip hızla kantinden ayrılırken bakışlarımı çeken ilk ben olmuştum. Onunla bir süredir bilinmeyenden konuşmuyordum. Bu aralar daha çok bana bilinmeyen bir numaradan mesaj atan kişiyi merak ediyordum. Tıpkı şu an gönderdiği mesaj gibi.

T: Tuna bu mu?

💦

Oy vermeyi unutmaaayıınn.

Kendinize dikkat edin.

Sizi seviyorum. 🧡

-Yaren