-22.10.17
💦
"Şu müziğin sesini kıs biraz, neredeyse okuldaki herkes duydu." dedi Canan yanımda benimle birlikte merdivenleri çıkarken. Onu takmadan kulaklığımdan ses düzeyini arttırdım. Şu an kimsenin benim hakkımda ne düşündüğü ile bile ilgilenmiyordum. Üzerimde birkaç gündür bitmek bilmeyen bir yorgunluk ve keyifsizlik vardı. Bir şeyler çok fena moralimi bozmuştu. Ne olduğunu veya neden böyle hissettiğimi bilmiyordum fakat içimdeki bu sıkıntılı his beni nerdeyse yiyip bitirecekti.
Düşüncelerim içinde boğulurken neredeyse sınıfımızın olduğu kata gelmiştik. Geniş koridara çıktığımız sıra ise bir anda sert bir bedene toslamam ve dudaklarımdan acı bir hayıflanma dökülmesi aynı zamanda gerçekleşmişti. Canımın acısından yüzümü buruşturup çatılan kaşlarımla hızla karşımdaki bedene baktım. Ekin'i görünce şaşırmış aynı zamanda ne yapacağımı bilemeyerek ondan bir adım uzaklaşmıştım. Kan çanağına dönmüş şişkin gözleri ve dağılmış hali beni endişelendirirken yüz ifademi düzeltmeye çalışıp derince yutkundum. Karşımda dikiliyor ve sanki göz göze gelmemek için bakışlarını benim dışımda her yerde gezdiriyordu. Boğazımı temizleyip endişeli bir ses tonuyla konuştum. "Ekin? İyi görünmüyorsun." Bir süre bakışlarını yerden çekmedi. Tekrar nasıl olduğunu sormak için aralanan dudaklarım bakışlarını yüzüme çevirmesiyle kapanmıştı. İfadesiz yüzü ve solgun bakışlarıyla beni incelerken hala şaşkın bir halde ona bakıyordum. İçimde bir şeyler kırılmış gibi hissederken tek kelime dahi etmeden hızla yanımdan ayrıldığında bir süre arkasından onu izledim.
Kötü görünüyordu.
Sanki tüm gün uyumamış ve ağlamış gibi bir hali vardı.
Tıpkı ilk zamanlarındaki o çökmüş hali geri gelmişti.
Bu kadar kendini hırpaladığı şey yine annesi miydi yoksa başka bir sorunu mu vardı emin değildim. Sakince gözlerimi yumup derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapatmamla aklıma gelen fikir anına hemen gözlerimi açmama sebep olmuştu.
Esra ile tartışmış olabilirler miydi?
Bu düşünce beni daha çok sinirlendirirken sadece saçmalamayı umuyor ve böyle bir şeyin olma ihtimalini yok saymaya çalışıyordum. Sıkıntıyla alt dudağımı dişledim. Zihnimde beni kapana kıstıran sorularım sanki hiçbir zaman yanıt alamayacaktı. Gözlerime iğne batıyormuş hissi veren göz yaşlarımı kendimi sıkarak durdurdum. Bir şekilde öğrenecektim.
💦
Bilinmeyen: İyi misin?
Seni bugün biraz kötü gördüm.
Neden ağladın?
Ekin?
Cevap versene.
Bir şey mi oldu?
Of.
Ekin | Görüldü (19.32)
Bilinmeyen: Görüldü?
Annenle mi kavga ettin?
Bir şey söylesene.
Mesajlarımı gördüğünü
biliyorumYine ne bu tavırlar?
Ah cidden delireceğim.
Umarım önceki gibi
sonradan pişman olacağın
şeyler yapmazsın.💦
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.🧡
-Yaren
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKALLI SÜT | Texting
Short StoryBilinmeyen: Portakallı olsun. Ekin: Ne? Bilinmeyen: Süt diyorum, portakallı olsun. Ekin: Hangi galakside böyle bir ürün var acaba? Bilinmeyen: Bilemiyorum. Bilinmeyen: Ama eğer bana iki gün içinde portakallı süt bulamazsan seni affetmem Ekin. ♧ ▪201...