12.Bu Şarkıyı Söyle

52 8 30
                                    

#Carla Morrison-Disfruto

🕳️

Kumsalda yürürken hava soğuk olmasına rağmen ayaklarıma çarpan deniz, beni üşütmüyordu. İçime derin bir nefes çekip ileride olan bakışlarımı denize yönelttim. Çok şiddetli olmasada, dalga vardı. Rüzgar esiyor, saçlarımı dağıtıyordu. Bazıları her ne kadar saçının dağılmasından nefret etsede benim hoşuma gidiyordu. Her şeyimizin derli toplu ve düzenli olmasına gerek yoktu.

"Neden artık düzenli olarak okula gitmiyorsun? Seninle tanıştığımda derslerine ağırlık veren bir gibi duruyordun." Denize bakmaya devam ederek sorusunu cevapladım.

"Gibi değil. Öyleydim. Hatta lisede o gördüğünün beş katı gibiydim. Zamanla azaldı ve seninle tanıştıktan sonra iyice koptum." Dudak büktü.

"Benim yüzümden mi?" Bu kez gözlerimi denizden ayırabilmiştim.

"Saçmalama Barış, senin yüzünden olur mu hiç? Kaç yaşında insanım. Birinin beni etkileyebileceği küçük kız değilim ki. Sadece... Ben istemiyorum. Yoruldum." Durdum ve ona baktım.

"Sanki yaptığım her şey boş geliyormuş gibi. Geçen gün otuz beş yaşındaki Alvina ile konuştum. O kadar çabalamış olmamıza rağmen, mutlu değildi Barış. Gelecekte mutlu olmayacaksam, ne uğruna çabalıyorum ki ben?" Bana iyice sokuldu ve elini yanağıma koyup baş parmağı ile okşadıktan sonra güzel gülümsemesini gösterdi.

"Belki de otuz beş yaşındaki Alvina'nın yanında ben yokumdur. Belki de o yüzden mutsuzdur." Kollarımı beline sardım hızla.

"Bırakmam seni. Otuz beş yaşımda da benim yanımda olacaksın." Hiçbir şey demeden elinde tuttuğu ayakkabısını bırakıp kollarını doladı bana ve beni iyice kendine çekti.

"Yalnızlık çektiğin her soğukta, seni ısıtmak için yanında var olacağım güzel Alvina'm." Sonra beni birden kucakladı hüzünlü ortamı dağıtmak için ben eğlendirmeye çalıştığının farkındaydım. Ona ayak uydurdum. Kendi çevresinde döndüğünde başını geri çekti ve bana baktı. Elimdeki ayakkabıyı bırakıp ellerimi yanağına yasladım ve sıkıp aşağı yukarı çekiştirdim yanaklarını.

"Bırak beni, yoksa yanak katliamı yaparım Barış." Başını biraz daha geriye yatırıp benden kaçmaya çalıştı ancak başarısız olmuştu. Üstelik bedenini iyice geriye eğdiği için dengesini de kaybetmişti.

"Barış!" Çığlığımdan hemen sonra denize doğru sırtüstü kucağında da benimle beraber düşmüştü. Çarpan dalga beni kıyıya doğru itince ellerimi kumlara yaslayıp öksürdüm ve ayağa kalkmayı boşverip sırtüstü uzandım. Barış da saniyeler sonra yanıma ulaşmış o da tıpkı benim gibi uzanmıştı.

"Sırılsıklamız ya..."

"İşte sana böyle aşığım." Gözlerimi kırpıştırıp dudağımı ağzımın içine hapsettim ve ona baktım. Bana biraz daha uzandı ve ıslak saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp dudaklarını alnıma bastırıp orada biraz durdu ve geri çekildi. Sağ gözümden akan gözyaşı yüzümü ısıttığında mırıldandım.

"Dünyanın en güzel yeri senin yanın evet ama
Gelmek yasaktır bana
Sen dünyanın bi' ucunda, ben ellerim avucumda
Kaldım bu boş diyarda." Güldü. Şarkıyı bilmiyor olabilirdi, eğer bilmiyorsa tüm şarkıyı ona söyleyebilirdim. Ancak, biliyordu.

"Olur ya insan değişir, başka bedenlerle sevişir
Gerek yok suçluluk duymaya
Olur ya insan değişir, başka bedenlerle sevişir
Gerek yok suçluluk duymaya." Başımı kaldırdı ve kolunu uzattı yavaşça. Başımı koluna yaslayıp onu izlemeye devam ettim. Sıcak eli yanağımdaydı. Baş parmağı yanağımı okşuyor, orada varlığını sürdürüyordu.

Fanustaki Balık✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin