14. Bedenimdeki Varlığın

57 9 69
                                    

Multimedya: Alvina Günev

#Blackpink-You Never Know

🕳️

Parmaklarımızı kenetleyip yürümeye başladığımızda ellerimizi yavaşça öne arkaya sallıyorduk.

"Bugün ne olduğunu biliyor musun?" Başımı sağa sola salladım. Zaman kavramım okul tatile girdiğinden beri iyice yok olmuştu. Bir sürü dersten kalmıştım. Seneye alttan almam gereken tonla dersim vardı. Gittikçe mahvoluyordum ve bunun sebebinin ne olduğunu anlayamıyordum. Bu noktaya gelmemin nedenini bulamıyordum. Zihnim bomboştu ama aynı zamanda dopdoluydu ve ağır geliyor gibiydi. Barış bana bir şey sormuştu ama sorduğu soruyu unutmuştum açıkçası.

"Telefonun çalıyor." Başımı ona çevirdim ve o an ortamdaki zil sesini bende duymaya başladım. Nazlı arıyordu.

"Efendim Nazlı?" Başkasıyla konuşuyorken benim sesimi duyunca beni cevapladı.

"Gökhan ile alışveriş merkezindeyiz. Gelmek ister misin? Gökhan sana geçen istediğin balık detaylı tişörtü alacağını söyledi. Tabii gelirsen." Dudak büktüm.

"Barış'layım ama ben." Omuzlarının çöktüğüne emindim.

"Barış'ı al da gel." Bakışlarım yanımdaki adama kaydı. Sevgilim başını sağa sola salladı.

"Benimle baş başa olmayı daha çok seviyor."

"İyi ya aman... Yemedik sizi. Çifte kumrular. Neyse, öpüyorum bebeğim. Akşam sana geliriz buradan dönüşte. Olur değil mi? Anneme sizde kalacağımı söylerim." Telefonu kapamadan önce onu onayladım.

"İnsan içine çıkmayı gerçekten de sevmiyor gibisin." Ayrılan ellerimizi yine birleştirdi.

"İnsan içinde olmayı sevdiğim tek yer iş yerim. Onda da toplantılar dışında odamda tek başımayım zaten."

"Seninle o kadar ortak yönümüz var ki. Bazen aynaya bakıyor gibi hissediyorum." Elini yanağıma yasladı ve soğuk eli sıcak yanağıma yaslandı. Kışın elleri sıcak, yazın soğuk olurdu. Benim tam aksime...

"Ayrıca senin yanına gelmeden önce mağazaya uğramıştım bende. Nazlı ve Gökhan'ı gördüm ama daha önce tanışmadığımız için yanlarına gitmem saçma olur diye gidemedim." Gülümsedim ve başımı biraz yatırıp yanağımın iyice avucuna yaslanmasını sağladım.

"Sorun etmezlerdi. Tanışırdınız ne güzel. Bir dahakine görürsen, gidersin." Başıyla onayladı ve o ana kadar görmediğim karton çantayı aramıza soktu.

"Bugün doğum günün olduğunu hatırlamayacak kadar mı dağınık düşüncelerin?" Gözlerim büyüdü.

"İnanamıyorum. Ben... Benim tamamen aklımdan çıkmış." Elindeki karton çantayı sallayıp güldü.

"Ama benim aklımdan çıkmadı." Neşeyle yerimde bir iki kez zıplayıp elinden karton çantayı aldım ve kumsala ulaştığımızı fark ettim.

"Ne ara geldik buraya?" Dedim birden donakalıp. İşaret parmağını alnıma vurdu yavaşça.

"Beyninin bir kütüphane olduğunu düşünelim. Kitaplar etrafa saçılmış durumda. Niye bu haldesin? Topla artık onları." Bakışlarımı denizden çekip ona yönelttim.

"Beraber toplayalım mı?" Tebessüm etti.

"Olur güzelim, yardıma ihtiyacın olduğu her an seninle olacağımı söylemiştim." Dudaklarımı birbirine bastırdım zar zor ve karton çantanın içindeki hediye paketini çıkardım. Barış bana yardım etmek için karton çantayı tuttu.

Fanustaki Balık✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin