Yeni bölümü nihayet yayınlayabiliyorum.Bir an sınır hiç geçilemeyecek sandım.Ama bir haftanın sonunda nihayet geçebildik.Daha erken geçmeyi dilerdim ama buna da şükür.Neyse bu sefer notu kısa tutuyorum.Iyi okumalar...
Biz böyle konuşa konuşa yürürken arkadan biri bana çarptı ve ben yine yere yapıştım.Çarpanda üstümden atladı.Hey Allahım bu çarpan acaba hangi maldı?Kafamı kaldırdım ve iki çift şaşkın gözle karşılaştım.Bu kadarına da pes yani.
-Nefize?
-Yine mi sen he yine mi sen?Aynı gün içerisinde iki kez bana çarpıp beni yere düşürmeyi nasıl beceriyorsun?
-Peki sen her seferinde benim önüme çıkmayı nasıl beceriyorsun?
Sinirle suratına bakmaya başladım.O da aynı şekilde bana.Ben yerde olduğum için yukarı doğru bakmaktan boynumu acıtmıştım.Tabi malın keyfi yerinde.Yukardan aşağıya bakmak kolay tabi.Bu arada gözlerinin yeşili ne tatlı.İç ses sana kapa çeneni dedim.Ona bakmayı bırakıp ayağa kalkmaya çalıştım ve o sırada ayak bileğime şiddetli bir acı girdi.
-Ahhh!!
-Yardım edeyim istersen.
-Sana ihtiyacım yok benim.Hilal sen de yardım etsene bana.
Hilal nihayet gözlerini Ümit'ten alıp bana yardım etmek için hareketlendi.Ümit'ten gözlerini ayırıp mı?Kızım sen hani sarışınlardan başkasına bakmıyordun?Ayağa kalkabildiğim de sol ayağımın üstüne basamıyordum.Ben de Hilal'in koluna girerek topallaya topallaya yürümeye başladım.Aa Ümit'i de öylece bıraktık.Ayıp mı oldu?Sanırım.Pişman mıyım?Tabiki de hayır.Ümit'de zaten sorun etmedi.Koşmasına kaldığı yerden devam etti.İnsan bir geçmiş olsun der mal.
-İnsan bi geçmiş olsun der ya.Nefise gerçekten dediğin kadar var.Bu çocuk cidden mal.Tabi unutulamayacak kadar da yeşil gözleri.Sahi sen nasıl unuttun o yeşil gözleri?
-Ne bileyim ya.Gözlerinin rengine mi baktım ben.O sırada sinirden ölüyordum.
-Haa doğru.Sen sinirlenince gözün hiçbir şeyi görmez oluyordu dimi?
-Hı hı...
Ümit'ten...
Bir gün içinde aynı kıza iki defa çarpıp onu yere düşürmüştüm.Aferin bana.Kızları sinir etmekte üstüme yoktur ama ona gerçekten bilerek çarpmamıştım.Önüme çıkıp duruyor,ben ne yapabilirim ki.Gözleri çok koyu bir renkti.O koyuluk insanı kendine çekiyordu.Aman Ümit kendine gel.Bir kızı düşünmek sana göre değil.Sen kızlarla sadece takılırsın.Tabi bunu öğrenince kızlar benden nefret edip ayrılıyorlar ya neyse.Umrumda mı?Hayır tabiki de.Ama Nefize'yi gıcık etmek hoşuma gitti.Aslında amacım onu kızdırmak değildi ama bir türlü ismini söyleyemedim.O da yanlış anladı ve sinirlendi.Ben de bunu görünce işin aslını söylemeyip onu kızdırmak için söylüyormuş gibi yaptım.O da inandı tabi.O değilde ben niye söyleyemiyorum ki bu ismi.Nefize..Olmadı.Nefi-ze.Offf.Ne-fi-ze.Yeter ya banane uğraşmıyacağım.Tekrar karşıma çıkmadığı sürece ismini söylemek zorunda kalmıyacağım nasıl olsa.
Özgür'den...
Koridor da dolanıp duruyordum.Nefise'yi hem görmek istiyor.Hem de görmek istemiyordum.Gözlerim istemsizce onu arıyordu.Bana karşı nasıl davranacağını merak ediyordum.bu sırada karşıdan arkadaşının kolunda topallaya topallaya geldiğini gördüm.Ne olmuştu acaba?Yanına gitsem tersleyebilirdi.Zaten sinirli de gözüküyordu.Ben böyle düşünürken göz göze geldik.Al işte şimdi yandım.Yanına gitmesem trip atar gitsem de yine trip atar.Oyy...Ama onu umursamadığıma göre yanına da gitmemem lazım.Ona 'umrumda değilsin'bakışı attım.O daha umursamaz bir şekilde hiç karşılık vermeyip yoluna devam etti.Ben de sınıfa doğru yürüdüm.Onu görmesem daha iyiymiş.
Hilal'den...
-Aranızda bir sorun mu var?
-Kiminle?
-Kimden bahsettiğimi gayet iyi anladın ama yine de söyleyeyim.Özgür.
-Nerden biliyorsun?
-Anlamak için Kahin olmaya gerek yok.Onun sana bakışını ve senin onu takmayışını gördüm.
-Ne zaman ya?Ben bugün görmedim Özgür'ü.
-Nasıl yani?Az önce ona doğru baktın ya.Ya da dur ya.Aklın yine başka yerdeydi dimi?
-Evet.
-Iyi o zaman.Özgür de büyük ihtimal yanlış anladı.
-Umrumda mı sanıyorsun?
-Hı?
-Doğru duydun.
Bu işte kesin bir iş vardı.Çünkü Nefise yanlış anlaşılmaktan nefret ederdi.Karşı taraf doğru anlayana kadar uğraşırdı.Yani evet biliyorum Özgür'ü umursamıyordu ama bu kadar mı yani?Fazla değil miydi bu?Şimdi bunu Nefise'ye sormaya kalkışsam terslerdi.Yine o gıcık kız ruh haline bürünmüştü.Ümit'e mi kızmıştı?Evet kızmıştı ama Özgür'ü umursamayan insan onu hiç umursamazdı.Yani kısacası baska bir şey olmuştu ve henüz bunun hakkında konuşmak istemiyordu.Sorun değil,ben beklemeye alıştım nasıl olsa.Ben böyle iç sesimle Kankamla konuşur gibi konuşmaya devam ederken Nefise bunu bozdu:
-Oğulcan nasıl biri?
Şimdi ne alaka diye sorsam tersliyecekti.En iyisi her şeyi onun söylemesini beklemek.
-Normal biri.
-Daha fazla detay.
-Nefise çok tanımıyorum onu.
-Kim daha iyi tanır?
-Gidip onunla konuşursan belki sen daha iyi tanıyabilirsin.
-Hmmm.
Off söylememişti.Ama ben şimdi meraktan ölürüm.Sorsam mı ya?Hadi Hilal,biraz cesaret.Ucunda ölüm yok ya.Zaten Nefise öldürmez ki süründürür.
-Nefise?(masum kız ses tonu)
-Ben de ne zaman soracaksın diye bekliyorum.
-İç sesimle kavga etmekten soramadım.
-Tam tahmin ettiğim gibi.Hadi sor.Öldürmeyeceğim.
-Sadece süründüreceksin.
-Duyamadım sorunu.
-Diyorum ki o kadarını tahmin ettiğine göre sorumu da biliyorsundur.
-Evet biliyorum.Aklından geçen diğer her şey gibi.Şunu söyleyeyim.Yanlış anlaşılmasın.Sadece dikkatimi çekiyor.Ben de birazcık tanımak istedim o kadar.
-Çok açıklayıcı oldu.
-Rica ederim.
Biz böyle konuşurken Nefise'nin yüzü değişti birden.Alaycı yüz ifadesi gitti.Yerine öfke geldi.Ben yine ne oldu diye düşünerek onun baktığı yere baktım....ve...OHA.Allahım sen bana yardım et.AMİNNN...
Sanırım yine sizi merakta bırakacağım.Oy veren yorum yapanlar.Sizi seviyorum.Sessiz okuyucular sizi de seviyorum.Üşeniyorsunuz herhalde yorum yapıp beğenmeye.Napalım.Öldüremem sizi ya.Sadece süründürürüm;)
(sınır:+7 vote ve 5 yorum)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AH ŞU ÖĞRENCİLİK(askıya alındı)
Genç Kurgu(sınıfta büyük bir gürültü kopar ve ben meraklı iş başında) -Noldu yine? -Eee,şey kapıyı kırdım ben. -Neee!!Hayır başka gün bulamadın mı,bugün sınıfta toplantı var,öğretmenler toplantısı. -Valla kusura bakma Nefise kırarken gününe dikkat edemedim.Bi...