"Bu çorapların eşleri neden yok?"
Kız hesap sorarcasına bağırdığında Jongin'in içindeki çirkef hemen harekete geçti.
"Eşleriyle birlikte alsaydım da ortadan kayboldukları hemen anlaşılsamıydı geri zekalı. Böylece makinede kaybolmuştur diyip kendilerini avutabilirler de.. Sen de mi biraz, en azından bir eşi var, bu bile yeter diyip kendini avutsan!"
"Bana geri zekalı diyemezsin aptal."
"Sen de bana aptal diyemezsin geri zekalı."
"Aptal."
Kendisine çıkışan kız kapıdan çıktığı an arkasından 'geri zekalı!" diye bağırarak yerine oturdu. Her akşam olduğu gibi içeridekileri kışkışladıktan sonra etrafı toparladı.
Do Kyungsoo'dan toparlamış olduğu eşyaların her gün onlarcası gidiyordu buradan ve dükkan boşalmaya başlamıştı. EXO'nun acilen bir konser vermesi gerekiyordu. Böylece Kyungsoo'dan birçok eşya toplayabilir, dükkanı doldurmak için yurda girmek zorunda kalmazdı. Üsteklik eşyaların birden fazlasının aniden kaybolması büyük dikkat çekerdi.
"Merhaba?" dedi arkasından gelen kalın ses düşünceleri arasından.
Jongin yerinde zıplayarak arkasını döndü. Kapı önünde dikilen iri cüsseli adama baktı. Yüzünü görmek çok zordu çünkü olabilecek her türlü yöntemle görüşü kapatılmıştı. Ona Kaşkol Adam diyecekti şimdilik çünkü görebildiği yalnızca şapkası altından başını bir mumya gibi sarmış kaşkoldu.
"Buyrun?"
"Elinizde neler var?" diye sordu adam.
Jongin irkilmişti. İlk defa dükkana bir erkek hayran geliyor değildi lakin bu kişinin görünüşü ürkütücüydü.
"Göstereyim." dedi Jongin eliyle içeri buyur ederken. Kaşkol Adam, giydiği uzun mantoyu havalandırarak önünden geçti ve ilk camekana yöneldi.
"Burada takıları var. Yüzükleri, kolyeleri..."
"Şu camda neler var."
Adam sözünün bitmesini beklemeden hemen diğer tarafa yöneldi. Jongin şaşırsa mı sinirlense mi bilemeden Kaşkol Adamı takip etti.
"Burada konserde imzaladı-"
"Demek donun buradaydı Kyungsoo."
"Efendim?" diye, mırıldanan adama seslendi Jongin. Kaşkol Adam bir şey yok dercesine elini sallayıp ortamı gezdi. Jongin'i takmamıştı bile.
"Ben şu tişörtü, şu pantolonu ve şu şapkayı alıyorum."
"İkinci ürünün fiyatı iki katına çıkıyor yalnız."
"Alıyorum." dedi Kaşkol Adam. Jongin istenilenleri paketleyip adamın eline uzattığında hala garip hissediyordu.
"Teşekkürler." diyerek çıktı gitti adam. Jongin eğilerek uğurlamaya fırsat bile bulamamıştı. Eve içindeki bir kuruntuyla gitti. Sabah kalktığında ve dükkana geldiğinde, o kuruntu hala yerindeydi.
EXO'dan havadisleri almak için bilgisayarını açtığında ve dükkan dolmaya başladığında o kuruntu içini yiyip bitirmek üzereydi şimdi.
Ekrana baktığında, arabadan inerken çekilen fotoğraftaki Do Kyungsoo'nun üzerinde, dün sattığı tişörtü, pantolonu ve şapkayı gördüğünde içinde yenilecek bir şey kalmamıştı artık.
Yanındaki Chanyeol'ün mantosunun, dünkü adamın giydiğiyle aynı olması da cabasıydı.
Jongin bayılmadan önce kocaman bir 'siktir' çekti.
*****
"Baştan anlat sen şunu." Kyungsoo söylediğinde Chanyeol herkesin kurulduğu masanın başında yer buldu kendine ve oturdu.
"İzbe bir yerde küçük bir dükkanı var, adı D.O. BANK. Genç bir çocuk, yakışıklı da. Aslında çok da kötü birine benzemiyor ama..."
"Nasıl benzemiyor be? Sapığın teki olduğu her halinden belli!"
"Anlatmama izin verir misin?"
Kyungsoo sinirle kalktığı yere, sakinleşerek oturdu. Parmakları masada delici bir ritme başlarken kulaklarını Chanyeol'e verdi.
"Genellikle konserlerde ve imza günlerinde dağıtılan eşyalar var. Senin şahsi eşyaların o kadar da çok değil aslında. Sadece çoraplarının eşleri, kupan, donun..."
Chanyeol son kelimesinde masaya vurarak gülmeye başladığında yanı başında oturan Kyungsoo onu omzundan iterek yere düşürdü.
"Donumla derdin ne senin? Hadi seni geçtim. Kim, neden donumu satmak, onu da geçtim almak ister ki! Bazen hadlerini cidden aşıyorlar ama ha!"
Kyungsoo yerinden bir kez daha zıpladı. Yumruğu masaya indiğinde onu çekip yerine oturtan Suho olmuştu.
"Sen ki koskaca EXO'nun vokali Do Kyungsoo'sun... Kim senin donunu şeyapmak istemez ki..."
Kendisi hariç orada bulunan diğer sekiz üye ağızlarını kapatarak gülmeye başladılar. Kyungsoo bunu elbette fark etti ve öfkesi bedenine fazla geldiğinde hepsini susturucu bir çığlık attı.
"Sen nereden buldun bu çocuğu. Ben de gidip görmek istiyorum."
"Ben bulurum." Chanyeol, hayali gözlüğünü takıp havalı bir şekilde poz verdiğinde Kyungsoo gözlerini devirdi.
"Ama sen gidemezsin. Ne olur ne olmaz, seni de satmaya kalkar!"
"Chanyeol!" Kyungsoo uyarıcı bir şekilde seslense de herkes kahkalara çoktan kaptırmıştı kendini.
"Tamam, tamam, kızma. Şu an gerçekten gidemezsin. Birkaç gündür dükkanı açmadığına dair haberler aldım. Senin o fotoğraflarından beri ortalıkta görünmemiş."
"Korkmuştur tabii."
"Onu bulduğunu elbette anlamış olmalı."
"Hele bire bir Chanyeol'ün gidip de eşyaları aldığını düşündükçe çıldırıyordur."
"Hak etti ama. Her şeyin bir sınırı var canım."
"Belki de bir daha ortaya çıkmaz."
Kyungsoo her kafadan çıkan sese kulak vere vere deliye döneceğini düşündü.
"Ne yapacağız ya? Bir daha ortaya çıkmaz diye hemen normale dönemem."
"Benim bir fikrim var dedi." Chanyeol, hayali gözlüğünü çıkarmış ve masaya bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D.O. Bank || KaiSoo
Fanfiction"Daha geçen gün donu kaybolmuştu." Ağzındaki tüm yemeği sonuna kadar gösteren bir gülüş sergileyen Chanyeol, bu durumdan büyük bir zevk alıyor olmalıydı. "Telefon kabı da kayboldu." "Dudak koruyucusu." "Tişörtleri." "Kupası." "Ceketi." "Çoraplarını...