D.O. Bank -12

2.5K 272 99
                                    

Jongin: Oppa!
Faytink!💪💪

Kyungsoo: Sen kimsin?

Jongin: Beni kaydetmedin mi :(((((((((((((
Jongin ben :(((((((((((

Kyungsoo: Hayır, kaydettim de.. Oppa diyince  →_→

Jongin: Ehehehehe...
Oppa!..

Kyungsoo: Ne istiyorsun?

Jongin: Oppaaaa...
Ooooopppaaağğğğğ....
OPPA!
Ooooooppaağğğ...
O
P
P
A

~Kyungsoo çevrimdışı~

Jongin: Yah!
Neden gittiiğğnn T-T

"Jongin beni rahatsız etme! Hem sen neden hala gitmedin?"

Kyungsoo odasının kapısını pat diye açıp Jongin'i yerinden sıçrattı.

"Dötüm acıyor çünkü."

"O zaman beni rahatsız etme."

"Canım sıkılıyor ama."

"O zaman evine git."

"Ama dötüm..."

Jongin çocuklar gibi mızmızlanıp Kyungsoo'ya yavru köpek bakışları atarken Kyungsoo çıldıracağını düşündü, sinirden.

"Buraya gelip yatağıma girene kadar acımıyor muydu? Nasıl geldiysen öyle git!"

"Acıyordu. Ne zorluklar çektim biliyor musun? Beni kaldırım köşelerine fırlatan ve canımı hiçe sayan sen değil miydin? Bana bakmak zorundasın. Ama şu an meşgul olduğun için müsahama gösterebilirim."

Jongin yattığı yatağa iyice yerleşip yorganı çenesine kadar çekti ve dudak bükerek Kyungsoo'ya baktı. Kyungsoo'nun, sözünün geçmemesinden dolayı öfkesinin gözlerine vurduğunu görebiliyordu. Kırmızı kırmızı olmuş, ona dikilmişti o gözler.

"Sakin ol, sakin ol. Hadi hemen işini hallet gel de uyuyalım."

"Jongin evine git."

Kyungsoo kapıyı sertçe kapatıp çıkmıştı odadan. Çıkan sesten dolayı kırpış kırpış olmuştu Jongin'in gözleri. Ama kararlıydı ve gitmeyecekti. Kendini yavaş yavaş, ona tekrar çekilirken buluyordu ve eskisi gibi tüm düşünceleri onunla dolana kadar peşinden ayrılmayacaktı.

Evine de gitmemişti zaten. Kyungsoo ona laf anlatmaktan bıkmış, onu yine yere fırlatarak yatağından atmış olsa da Jongin yanına sıvıştığında sesini çıkarmadı. Jongin onu belinden sarıp kendine çektiğinde, sadece arkasındaki bedeninin rahatlıydı tüm düşünceleri.

"Kyungsoo mu demeliyim sana?" demişti Jongin başını kaldırıp onun omzularına çenesini yaslarken.

"Senden büyüğüm."

Kyungsoo yorgunluktan kapandı kapanacak gözlerini açık tutmaya çalışırken söylediğinde Jongin çenesini onun omuzlarına daha çok yerleştirmiş, önüne serilen yumuşak görünümlü yanaklara dayanamayınca da başını uzatıp onlardan bir öpücük çalmıştı. Gerçekten de yumuşaktılar.

"Oppa diyim o zaman?" dedi kıkır kıkır gülerken. Kyungsoo yalancıktan yanağını tokatladı. Jongin de başını yastığa koydu. Kyunsgoo'ya biraz daha sarıldı.

"Eşyalarını alamadığım için özür dilerim."

"Sana git de sattıklarını topla dememiştim Jongin. Hala sende olanları getirsen bile yeterdi."

"Aklıma gelmedi." diyerek güldü Jongin. "Yarın getirsem olur mu?"

"Olur. Ve buraya fazla gelme artık."

"Yani eşyaları getirdiğim zaman her şey bitecek mi?"

"Evet."

"Bu iyi olmadı."

Jongin başını Kyungsoo'nun ensesine yasladı. Saçlarıyla sürtündü oraya ve kolları, önündeki kişiyi biraz daha kendine çekti. Ne kadar yakın olurlarsa olsunlar yetmiyordu.

"Ama seni bırakmak istemiyorum."

"Zaten hayranım değilsin ki! Neden bu kadar umursuyorsun?"

"Hayır, seni seven bir hayranım işte. Bak ileride daha da güçlenecek bu."

"Hayranlar bu kadar yakınında olmazlar sevdikleri kişinin. Mesafeni koruman gerek.

Jongin bir süre bir şey demedi. Düşündü sadece, aklından geçenleri, dilinden çıkacak cümleler haline getirmekte zorlandı. Hazır olduğunda ise Kyungsoo'yu kontrol etmek amaçlı başını yükseltti. Uyumuştu Kyungsoo. Gözleri daha fazla dayanamayıp yorgunluğa teslim olmuştu ve şimdi, öne çıkmış dudaklarıyla, nefes alırken narince yükselen bedeniyle Jongin'in gözleri önünde mışıl mışıl uyuyordu.

"Hayranın olmak istemiyorum o zaman." dedi Jongin. Bir eli Kyungsoo'nun pamuksu saçlarını okşamaya daldı.

"Bir hayrandan daha fazlası olayım. Belki o vakit, bırakmak zorunda kalmam seni."

******

******

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







D.O. Bank || KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin