DERİN

KORKULAR

"Şu dolapta büyük tencere var'' gösterdiği dolaptan tencereyi alıp, yağ koydum. Yaman da açtığı mısır paketini bana uzattı. Patlayan mısırların sesi arasında Yaman "İçecek ne istersin'' diye buzdolabının kapısını açmış soruyordu.

"hımmm sen ne içersen.'' İki kutu kola çıkardı.

"Diyet olanı mı tercih edersin''

"Evet lütfen'' patlayan mısırları dökmemeye çalışarak büyük kaselere koydum. Kucağıma mısırları alarak televizyonun karşısında benim uyuduğum koltuğa oturdum. Yaman da filmi başlatarak yanıma oturdu. Filmin ilk sahnesindeki kız kitap okuyordu. Yaman'a dönüp

"Senin kitapların hepsi yabancı yazılı mı?'' diyerek tekrar filme döndüm. "Evet, çoğu öyle'' dedi arkamdan.

"Kıyafetlerine bak çok güzel. O zamanlarda yaşamak isterdim. Sende ister miydin?''

"Bilmem hiç düşünmedim''

Filme öyle dalmıştım ki kendimi gülerken buldum. Yaman'a baktım kesin oda bana gülüyordu. Gülmüyordu ama beni izliyordu.

"Aynı anda yapabiliyorum'' dedi ağzına mısır atarak.

"Neyi aynı anda yapabiliyorsun'' dedim.

"Hem seni hem de filmi izleyebiliyorum''

"Nasıl? neden?''

"Ağzına koyduğun mısırları bir dakika dudaklarında beklettin. Dans bitince sende alkışladın. Kırmızı saçlı kadın çıkınca kaşlarını çatıyorsun, kızlar çıkınca da onlar gibi sende kıkırdıyorsun. Bay darcy konuşurken elimi tutuyorsun, Elizabeth çıkınca da gözlerini kısıyorsun. Gülümseyerek yaklaşan yüzüne bakarken dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Farkında olmadığım mısırları alarak çiğniyordu. Kendime inanamıyorum.

"Bunu yapmayı çok istemiştim.'' Sırıtıyordu. Kâseden mısır alıp ona fırlattım. Gülmesi daha da genişledi. Bende gülerek tekrar filme odaklandım.

Yağmurun altında bay darcy ve Bayan Elizabeth vardı. Yaman'ın dudaklarıma dokunuşunun etkisini üstümden atamadığım için ne konuştuklarını anlamamıştım. Elimi dudaklarımda buldum. Ona bakmadan hemen geri çektim. Kucağımdaki mısırlar bittiğinde Yaman'ın tabağını da bitirdiğimi elimi boş boş kâsenin içinde bulduğum da anladım. Başımı kaldırıp baktığımda, Yaman gülmemek için kendini zor tutmuş filme bakıyordu. Bir şey demeden filme döndüm. Son sahnelerde Bay darcy nin itirafına ağlamıştım. Yaman'a belli etmeden gözümden akan yaşları sildim.

Film bitmişti benim hala gözümden yaş akıyordu.

"Evleniyorlar işte neden ağlıyorsun'' dedi. Yaman'dan kaçmayan yaşlarımı saklamadan,

"Bu kadar zor muydu? seni seviyorum demek'' diyerek ağlamaya devam ettim.

"Siz kadınlar ne kadar hassas ve duygusal olabiliyorsunuz'' diyerek bana sarıldı. Sarılmasına minnetle gözlerimi kapattım. Daha çok ağlama duygularım kabarsa da kucağımdaki kaseler düşecek olduğundan kendimi geri çektim. Yaman kalkıp biten filmi kapattı. Elimdeki kaseleri alıp mutfağa doğru giderken bende arkasından gittim. Yalnız kalmaktan korktuğumu anlamasın diye su içtim.

Mutfaktan çıkan Yaman'ı takip ederek "uykum geldi'' dedim arkasından. Yatarsak bu saçmalıklarım bitecekti. Tabi ben onunla yatmayı düşünüyordum. Koltukta tek başıma yatmayacaktım.

"Tamam yatalım o zaman'' dedi.

"Şeey bende içerde yatabilirim değil mi? Eğer rahatsız olmazsan tabi''