Selamun Aleyküm. Bir hocamız sohbetinde bir hafız arkadaşından bahsetmişti bize. Bir gün ona sordum; "Yahu sen Hafızsın neden Kur'ân'ı yüzünden okuyorsun, ezbere okusana." Hafız arkadaşı hocamıza dönerek şu ibretli cevabı vermiş; "Hocam, GÖZLERİMİN NURU VAR KUR'ÂN'DA..." Hocamız daha başka soru da soramamış. Yaklaşık altı yıl önce lise de gözlerimi yavaş yavaş kaybetmeye başladım. Bilgisayar mezunu olduğum için devamlı araştırma yapar ve çok kitap okurdum. Öyle bir dereceye geldi ki bu olay artık okul harçlıklarımın neredeyse tümünü kitaplara veriyordum. Elhamdülillah ki Rabbim imanımı taklidi bırakmadı da Tahkiki imanı elde etmek için gayret sarf etmemi nasip etti. Bugün bir misafirliğe gittim. Konu nereden açıldıysa benim ibadetlerime geldi. Geceleri pek uyku ile aramın olmadığını bildikleri için konuya şuradan girdiler; "Yahu baktım televizyona bakarken gözlerini kısarak bakıyorsun, bu yaşta bu kadar çok kaptırma kendini, hem yaşın daha genç. Gözlerin kör olmuş neredeyse..." Karşımdaki adama tek bir soru sordum çünkü yaşı otuz dört veya otuz beş vardı. "Sen namaz kılıyor musun?" bocalayarak cevap verdi; "Hayır, kılmıyorum, ama senin yaptığın da fazla yani." Gibi bir konuşma geçti. Ona hayatında unutamayacağı bir cevap verdim. "Rabbimin karşısına çıktığım zaman, Rabbim senin uğrunda gözlerimi feda ettim..." diyebileceğim en azından. Konu farklı yerlere çekilmeye başladı. Karşımdaki adam üstelik alkol kullanan biri ve namaz kılmayan biri. Yahu birini eleştirirken insan neden önce kendine bakmaz ki? İslam tarihini bilen bir insan şunu gayet iyi bilir ki "İman ettikten sonra İslam için bedel ödemeyen kimse yoktur." Hemen kısaca bir örneğini vermek istiyorum. İslam'ın ilk Kur'ân öğretmenlerinden biri olan Habbab bin Eret bir duş alırken Hz. Ömer, Habbab'ın sırtını görür ve gözlerine inanamaz. Habbab'a dönerek; Habbab bu sırtının hali nedir diye sorunca; Habbab, Hz. Ömer'e "Keşke sırtımın bu halini görmeseydin de, Allah katında şahit olmasaydın bu olaya bana bunu yapanlar, bir ben, bir de Allah şahit olsaydık bu olaya... Nasıldı biliyor musunuz Habbab'ın sırtının halini? Delik deşik. Evet evet yanlış duymadınız, delik deşik. Bildiğimiz delik deşik. Bir demirci ustasıydı çünkü Habbab. Köle bir sahabeydi ve Müslüman olduğunu öğrenen sahibi Ümm-i Enmâr ona işkenceler yaparak, sırtını o hale getirmişti. Şimdi bu sadece bir örnekti ve bunlardan binlercesi var. Şimdi sormak istiyorum, Rahman yolunda az bir cefa çektik diye, Rahman'a naz mı edeceğiz? Sonunda ebedi bir hayat kazanmak var ise, sen de feda etmez misin kardeşlerim bir şeylerini? Benim gözlerim gitmiş İslam için. Çok mu?
#MehmetCelik #uzunyazdımokumayındiye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYADAN GEÇEN YOLCU (TAMAMLANDI)
EspiritualHey! Buraya bir baksana. Sende benim gibi yolcu musun bu dünyada? Sormama ne hacet tabi ki yolcusun. Ben bir yolcuyum ve giderken bir kaç bir şeyler karaladım. Belki yolda sana lazım olur diye. :) Kitap kapağı için @baykus83748 e teşekkür ederim.
