BİZİ HODGAM MI ZANNEDİYORLAR?

186 51 13
                                    

Bismihi Sübhanehu 

Her türlü noksan sıfatlardan beri olan Allâh'ın adıyla...

  Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Asra yemin olsun ki,
2- İnsan mutlaka ziyandadır.
3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

Bilmeyenimiz yoktur bu sureyi ama, bilmeyenler için hangi sure olduğunu ve ne gibi hakikatler barındırdığını size  anlatmaya gayret edelim. Mealini yukarıda yazmış olduğum sure, "Asr Suresidir..." Asr kelime manasıyla zaman demektir, ayet ise asra yani zamana yemin olsun ki insan mutlaka ziyan içindedir. Bütün insanlar mı peki ziyan içinde olan? Elbette ki hayır. Bunun kanıtı olarak da hemen bir sonraki ayete gelin hep beraber bakalım ayet bize bu konu hakkında neyi haber veriyor;

 " Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır." 

Sanrım hiçbir tartışmaya mahal vermeden üçüncü ayet ikinci ayet  olan "insan mutlaka ziyandadır" ayetinin dışında kalan insanları bize haber vermektedir. Bu insanların dışında olanlardan olmak ümidiyle tam anlamıyla lise son sınıftan bu yana yaklaşık iki buçuk yıldır araştırıp, öğrenip ve bizzat yaşadıklarımızı sizlere aktarmaya gayret ediyoruz. İnşa'Allah Rabbim bu gayretimizi görüp bizi ikinci ayette ki bahsi geçen insanlardan eylemez. Gençliğimin tam mana vermek gerekirse en canlı hatta şöyle diyelim halk diliyle kanımın çok hızlı aktığı bir zamanda birden 360 derece böyle Rabbim'in rızasını kazanmak için çabalamam elbette ki başta ailem, arkadaşlarım, akrabalarım ve komşularım vs. garip karşılandı ve hatta bazen sünnete göre yaşayışım onları korkutmuş olmalı ki, yaşın kaç daha bu kadar Kur'ân okunmaz, kitap okunmaz, sakal bırakılmaz, bu namazları anladık hadi de bu gece namazları nereden çıktı, sen şucu musun bucu musun, gençsin gez. toz. eğlen nedir bu böyle eve kapanışın... Daha sayacağım çok şey ama artık saymak istemiyorum. Çünkü canımı yakıyor en yakınlarımdan böyle tepkiler almak. Allâh'ın rızasını kazanmak... Bunun neresinde kötülük var ki? Acaba hakikati bulmadan önce söylemiş oldukları; "Senden adam olmaz, birde  bu halde evlenip elin kızına bakacak, sen bu kafayla bir yere varamazsın...? Siz isterseniz daha ekleme yapın ama ben bu kadarla yetinmek istiyorum. Evet bana bu şekilde gelenlere artık öğrendiğim hakikatlerden cevap vermek istiyorum ama yüzlerine işte hilm sahibi bir insan olduğum için böyle yazarak ve hâl diliyle cevap veriyorum. Bu soruları bizlere soranlara gelin hep beraber tokat gibi bir cevap"Kur'ân eczanesiyle ilaçlarını tedarik eden Risale-i Nur'dan" cevap verelim. 

 " Bana "Sen şuna buna niçin sataştın?" diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müdhiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeğe, imanımı kurtarmağa koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de, ayağım ona çarpmış. Ne ehemmiyeti var? O müdhiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler! Dar görüşler!

Beni, nefsini kurtarmayı düşünen hodgâm bir adam mı zannediyorlar? Ben, cem'iyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim, âhiretimi de. Seksen küsur senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harb meydanlarında, esaret zindanlarında, yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı Harblerde bir câni gibi muamele gördüm, bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilattan men'edildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni men'etmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti."

DÜNYADAN GEÇEN YOLCU (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin