Benim gibi davası İslâm olan davadaşım, gel seninle biraz sohbet edelim. Ama tek kişiyle sohbet mi olur deme? Yazdıklarımı okuyorsan, zaten beni karşındaymış gibi hissedeceksin. Bize diğer insanlardan daha daha fazla görev düşmekte. Çünkü diğer insanlar heva ve heveslerine müptela olmuşken, bizler bu cehennemvari dünyada İslâm diyen gençleriz. Geçenlerde gençler arasında yapılan kötü bir muhabbete denk geldiğimde lafı bir İslam genci olarak bana vurdular. "Hele bir de şu hocaya verin bakın görün ne yapıyor?" Davadaşım ne oldu da biz Hakkı anlatan insanlara bu kadar çirkince sözler edilmeye başladı? "Zaten ne geliyorsa bu hacı hocalardan geliyor..." Sözü yok mu? Seni bilmem ama benim kalbimi paramparça etmekte. Eğer onca uğraşımıza rağmen böyle bir sözle karşılaşıyorsak biz de bir şey var demektir. Elbet bir şeyleri eksik yapmaktayız. Gel seninle biraz onları konuşalım. İslam diyoruz eyvallah ama, dediğimiz İslâm'a uygun bir hayat yaşamıyoruz. Girmememiz gereken yerlere giriyor, görünmememiz gereken yerlerde görünüyor, olmamamız gereken arkadaş ortamlarında bulunuyor, izlemememiz gereken filmleri izliyor, dinlemememiz gereken müzik tarzı şeyleri dinliyor, okumamamız gereken kitapları okuyor, konuşmamamız gereken şeyleri konuşuyor, içmememiz gereken içecekleri içiyor, yemememiz gereken yiyecekleri yiyor, giymememiz gereken giysileri giyiyoruz... Sence de haklı değiller mi? Hem de fazlasıyla... Davadaşım benim aklıma geldikçe yaptığım bir dua vardır o da şudur; "Ya Rabbi benim yüzümden senin dininden nefret etmelerinden sana sığınırım..." Çünkü ben normal insanlar gibi cürümlerin içinde yüzdüğüm zaman başka biri tarafından İslâm'a davet edilen birinin beni gösterip; "Senin dediklerini yapayım da şunun gibi mi olayım?" demesi benim için (eğer İslâm olmasa) bir intihar sebebidir. Hayalen Mekke'nin cahiliyet dönemine bir gider misin? Cahiliye insanları bir savaşa, hicrete, ticarete giderken değerli eşyalarını kime bırakmaktaydılar? Hatta Nübüvvet zamanına da gidip bakabilirsin. Şeriatını kabul etmedikleri Peygambere (sav) en değerli eşyalarını bırakıp gitmekteler. Hatta bir gün kendisine suikast düzenleyen kimselerin emanetlerini Hz. Ali'ye (ra) bırakıp onu da sıkı sıkıya; "Bu emanetleri sahiplerine ver" diye tembih eden bir peygamber var ortada. Onca olaya rağmen bu güven duygusu nereden gelmektedir? Biraz yalnız kalıp bunu düşünmeni tavsiye ederim. Bugün bize değil değerli bir eşya, bir kürdan bile emanet etmekten çekinir olmuş insanlar... Hâlimiz böyle ortadayken biz İslâm desek ne olur ki davadaşım?
İnsanlardan farklı olmamız gereken bazı hususlar var. Eğer insanlar on sayfa okuyorsa biz yirmi sayfa okumalıyız, onlar beş sayfa yazıyorsa bizler on sayfa yazmalıyız, onlar on saat uyuyorsa bizler altı veya yedi saat uyumalıyız, bizi devamlı kötülüğe çağıran arkadaşlarımızı biz de devamlı tevhide çağırıp, imanlarına vesile olmalıyız. Bolca sadaka vermeli, hadis okumalı, Kur'an okumalı, Kur'an'dan devamlı bir şeyler ezberleyerek hayatımıza tatbik etmeli, temiz olmalı, temiz giyinmeli, sağlıklı beslenmeli, dişlerimizi temiz tutmalı, saç, sakal ve ense tıraşlarımızı düzenli bir şekilde yapmalı, elimizden geliyorsa devamlı abdestli olmalı, gecemizin bir kısmını ibadete ayırmalı bir kısmını da dinlenmeye, gıybet etmekten kaçınmalı, yalan söylemeli, malayani işlerle uğraşmamalı, bir dizi aktörünü değil de Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (sav) örnek almalıyız, aile fertlerimizi İslâm'a göre yetiştirmeliyiz, bize helal olmayan ortamlardan ve insanlardan uzaklaşmalı, halk otobüsü, metro, belediye otobüslerinde oldukça dikkatli olmalı namahremlerle aramızda mesafe olmalı yanlarına oturmamalı, yanımızda bizim cinsiyetimizden biri varsa kesinlikle bir bayana/erkeğe yer vermemeliyiz...
Bu böyle uzar gider davadaşım. Bizim üzerimizden İslâm hakkında kötü yorum yapanların daha ağızlarını açmadan, hâl ve hareketlerimizle onları susturmalıyız. Çünkü bizler İslâm diyen fertleriz. Nefsimizin heva ve heveslerine öyle kafamız estikçe uyamayız. Aksi takdirde biz İslâm desek bile ıslah etmek yerine toplumda fitne ve fesada vesile oluruz. "Ya Rabbi benim yüzümden senin dininden nefret etmelerinden sana sığınırım..." Amin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYADAN GEÇEN YOLCU (TAMAMLANDI)
SpiritualHey! Buraya bir baksana. Sende benim gibi yolcu musun bu dünyada? Sormama ne hacet tabi ki yolcusun. Ben bir yolcuyum ve giderken bir kaç bir şeyler karaladım. Belki yolda sana lazım olur diye. :) Kitap kapağı için @baykus83748 e teşekkür ederim.