YALNIZ MISIN?

201 59 20
                                    

Belki dünyada duyduğum hiçbir söz canımı yakmamıştı bu kadar. Bir Peygamberin de iliklerine kadar çektiği acıyı hissettiğini o an anladım. Dadısı Ümmü Eymen'i (r. anha) görünce; "Senden başka kimsem kalmadı anne..." Demek ki insan annesini kaybetse bile birilerine anne deme ihtiyacı duyuyormuş. Ümmü Eymen; "Neden öyle diyorsun Muhammed'im (sav)" Diye cevap verince, bir yetim ve öksüz edasıyla zor zor konuşmaya başladı; "Babam ben doğmadan önce vefat etti, annem ben altı yaşındayken vefat etti, dedem Abdülmuttalip ben sekiz yaşındayken vefat etti, eşim Hâtice vefat etti, amcam Hamza Uhud'da şehit oldu, çocuklarım öldü, kız çocuklarım öldü, tek başıma kaldım. Senden başka kimsem kalmadı..." Bir kelime, bir söz hatta bir harf demeye hacet var mı? Kaldırır mıydı yüreğin davadaş bunca imtihanı? Gel seninle Medine'de bir sahneye doğru yol alalım. Bir sohbet meclisinde Peygamber Sahabeleriyle sohbet ederken Hz. Ali (r.anha) çıka geldi. Peygamber efendimizin yanına gelerek kulağına; "Ey Allah'ın Rasulü, annem Fâtîma vefat etti." Hz. Muhammed (sav) ayağa kalkarak; "Ey Ali senin anan değil, asıl benim anam vefat etti." Annesizlik ne zor bir şeymiş... Peygamber Efendimizin büyümesinde Hz. Ali'nin annesinin çok büyük payı vardır davadaş. Onu kadınlar büyüttü. Tabiri eğer caiz olacaksa köle ve değer görmeyen kadınlar. Kadınlar onu el üstünde tuttular, o kadınları el üstünde tuttu. Şimdi birileri çıkmış, "İslamiyet kadınlara değer vermiyor" demeleri yok mu? Allah'a yemin ederim ki bu söz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (sav) atılan en büyük iftiradır. Bir gün Mekke sokaklarında adamın biri kız çocuğunu sırtına almış oyun oynuyor. Mekkeliler gördükleri bu manzara karşında hayrete düşmüşlerdi. Çünkü kız çocuğu oyun oynama yaşına gelmeden toprak altına gömülürdü. İyi de kimdi bu adam Mekke sokaklarında kız çocuğunu sırtına almış üstüne üstelik oyun oynuyor... Bu adam senin de aklından geçtiği gibi Hz. Muhammed'dir (sav). Çok uzatmadan sormak istiyorum sana yol arkadaşım, "Toprak altından kadınları, omuzların üstüne çıkaran bir din nasıl kadına değer vermesin, hiç akla ve mantığa sığıyor mu?" Neyse bunu daha sonra konuşuruz inşa'Allah. Hatırlar mısın seninle yalnızlığı konuşmuştuk? Hakikate yol alırken yavaş yavaş yalnızlaşmıştık. Baksana Allah'ın en sevgili kulu ne kadarda yalnızlaşmış. Bu yalnızlığı sadece insanların değil, meleklerin de canını yakmış olacak ki; bir gün melekler; "Ya Rabbi senin en sevgili kulun değil mi ki onu bu kadar büyük imtihanlar ile sınıyorsun?" Benden istesin sadece, benden... Müjdeye bakıyor musun? Demek hak yolda yalnızlaşan insanlara verilen müjde, müjdelerin en büyüğüdür. Sadece ama sadece Allah'tan istemek, isteyebilecek konuma gelmek. Bunun formülü de hak yolda yalnızlaşmaktan geçiyor. Şimdi sorarım sana davadaşım, yalnız mısın?

#dünyadangecenyolcu

DÜNYADAN GEÇEN YOLCU (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin