Flashback 2

1.1K 99 0
                                    

1700

Vera, kapıdaki büyüyü kaldırarak içeri girdi. Burası kendini rahat hissettiği tek yerdi. Burayı o kadar güçlü şekilde koruyordu ki buraya her girmek istediğinde kapıdaki büyüyü bozup yeniden yapması gerekiyordu. Çünkü burayı kendinden bile korumalıydı.

İçeri girip boyundan biraz daha uzun olan mermerin üzerine yattı. Ve hemen ardından gözlerini sıkıca yumdu. Diğer taraftaki dostlarına söylemesi gereken şeyler vardı.

"Nihayet Vera!" dedi bir tanesi. Uzun süredir burada onu bekledikleri belli oluyordu. Fakat işleri beklediğinden uzun sürmüştü. "Sizlere vereceğim görevler var." dedi Vera arkadaşlarına bakarak. Karşısındaki üç arkadaşına da sonsuz güven besliyordu. Çünkü bu işte beraberdiler.

"Anastasia'yı güvenli bir yerde tutmanızı istiyorum." dedi Vera. "Kimse yerini bilmeyecek."

Arkadaşları şaşkınlıkla birbirlerine baktı. "Anastasia'yı kaçırmak ne işimize yarayacak?" diye sordu bir tanesi.

Vera arkadaşlarına doğru birkaç adım attı.

"İstediğimin o olmadığını biliyorsunuz. Ancak Anastasia'yı kullanarak ona ulaşabiliriz."

"Öyleyse bunu neden kendin yapmıyorsun?" diye sordu Margo.

Vera gözlerini etrafta dolaştırdı.

"Margo, Anastasia'nın beni tanıdığını unutuyorsun herhalde." diye çıkıştı Vera. Sesi az öncekine göre yüksek çıkıyordu. "Henüz güvenlerini kaybetmek istemiyorum. Zamanı geldiğinde kendimi onlara göstereceğim ancak hemen olmaz. Bir süre sonra Anastasia da onu benim kaçırdığımı öğrenecek, merak etme. Ancak şimdilik bunu bilmemesi daha iyi."

"Kızın annesi ne olacak?" diye sordu Margo. Bugün çok fazla soru soruyordu ve bu Vera'nın canını sıkmıştı.

"O da diğerleri gibi gerçek ismimi bilmiyor. Bana yıllarca Anne diye seslendiler, bir kere bile adımı sormayacak kadar aptallar." diye mırıldandı Vera. "Kızını kurtarmak istiyorsa ona Vera'ya ulaşmasını söyleyin. Onu biraz tanıyorsam bunu Alexandra'ya yaptıracaktır."

"Küçük kızı için diğer kızını kendi elleriyle feda edecek yani." diye mırıldandı Victoria. "Hem de farkında olmadan." Aralarında gerçekten sevdiği tek arkadaşı oydu. Onun kadar zekiydi, ayrıca Margo gibi fazla soru sorup da Vera'nın canını sıkmıyordu.

"Bakalım Alexandra, tüm bunları öğrendiğinde ne tepki verecek?" dedi Vera boşluğa doğru. Sesi kendi kendine konuşuyor gibiydi.  Alexandra'nın, annesinden en az onun kadar nefret etmesini istiyordu. Ve bunu başarmak üzereydi. Ulaşacağı zaferi şimdiden hissedebiliyordu.

"Merak etmeyin." diye mırıldandı Vera. Arkadaşlarından birkaç adım uzaklaşmıştı. "Birlikte hareket ettiğimiz sürece er ya da geç istediğimizi elde edeceğiz. Ve o zaman geldiğinde de önümüzde hiçkimse duramayacak."

Merhaba, sanırım bunu paylaşmanın zamanı gelmişti. Bu oldukça önemli bir flashback, hikayenin temelindeki olayla ilgili. Ayrıca paylaştığım ilk flashback ile de bağlantılı, bir süre sonra ne olduğunu Alexandra ile birlikte öğreneceksiniz.

Hikayeyle ilgili sormak istedikleriniz için Ask.Fm hesabımın linki profilimde, cuma günü görüşmek üzere!

İçgüdüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin