Bölümün sonundaki soruları es geçmeyin lütfen :D
1856
Vera, elindeki deri kapaklı defteri tek bir hamleyle kapatıp diğerlerinin arasına yerleştirdi. Burası tamamen kitaplarla dolmak üzereydi, yeni bir yere daha ihtiyacı olacağa benziyordu. Ancak o, ısrarla hepsini aynı yere sıkıştırmaya çalışıyordu. Böylece hepsi bir arada kalıyor ve hiçbirinin çalınmasına göz yummuyordu.
"İstediğin kadar uğraş..."
Vera duyduğu sesle birlikte bakışlarını büyü kitaplarından çekip kıza doğru çevirdi.
"Alex'i benden uzaklaştıramayacaksın. Aramızdaki şey, gerçek bir şey."
Kız, zorla nefes alıyordu fakat kibir dolu konuşmalarından vazgeçmiş değildi. Vera, kızın bu kadar dayanacağını düşünmemişti. Anlaşılan, kız sandığından daha dayanıklıydı.
"Tıpkı oğlum gibi." diye düşündü Vera. Alex de ölmek üzere olsa dahi tehditlerini savurmaya devam ederdi. Ne boş bir çaba!
Vera, kıza aşağılayıcı bir bakış attı. Bunun onu bir böcek gibi hissettirmesini umuyordu. Çünkü ondan o kadar nefret ediyordu ki işine yaramayacağını düşünseydi onu çoktan öldürmüş olurdu. Ancak bu kızın bir süre daha yaşaması gerekiyordu, bu süre de Alex'e bağlıydı.
"Şu anda sizi uzaklaştırmış bulunuyorum." diye mırıldandı Vera. Bu kıza cevap vermek bile midesini bulandırıyordu. Kız alayla güldü. "Alex beni buradan çıkaracak."
Vera derin bir nefes alıp hafifçe başını salladı. Kızın bu denli umutlu olması neredeyse gözlerini yaşartacaktı. "Bana istediğimi verdikten sonra elbette."
Bakışlarını kızdan çekip yeniden kitaplarına dönmüştü. Kendini en güvende hissettiği yer burasıydı. Kızı da bilerek burada tutuyordu. Çünkü oğlu buraya adım atmaya asla cesaret edemezdi. Etse bile burayı o kadar güçlü bir büyüyle koruyordu ki Alex'in tek bulduğu kocaman bir boşluk olurdu.
Vera hamlelerini dikkatlice düşünmüştü. Alex'in dikkatini tek bir yöne yönelterek hem onu tehdit etmesini engelleyecek hem de ihtiyacı olan şeyi ona getirmesini sağlayacaktı.
Bu sürede de Vera büyük töreni için gücünü toplayacaktı, bunları uzun bir süre boyunca düşünmüştü. Bu belki yüzyıllar sonra olacaktı ancak sonunda istediğini elde edecekse zaman onun için sorun değildi.
"Tüm zamanlardaki büyülerden bile güçlü bir şeyden bahsediyorsun." dedi kız yeniden konuşarak. Vera gözlerini sıkıca kapattı, onun susmasını umuyordu. Aksi halde bunu kendisi yapmak zorunda kalacaktı.
Kıza bakma gereği duymadan "Bu senin sorunun değil." diye çıkıştı.
"Böyle bir güç beraberinde ölümü getirir." dedi kız. Susmaya niyeti yoktu. Vera sinirle ona doğru döndü.
"Doğru, bu güç birini öldürecek." diye mırıldanıp kızın çenesini sıktı. Konuşmadığı zamanlarda gözüne daha az mide bulandırıcı gözüktüğü doğruydu.
"Bu güç birini öldürecek." diye yineledi Vera. "Fakat bu ben olmayacağım." Ardından, birkaç sihirli sözcük söyleyip kızın derin bir uykuya dalmasını sağladı.
"İyi uykular, Cassiopeia."
***********************
Yine mi Cassiopeia dediğinizi duyar gibiyim :D
Bayramdan sonraki hafta finalin ilk kısmı gelecek, eylülün ilk haftası da son kısım ve bitiyor...
Madem finale geldik, sizden cevaplamanızı istediğim iki soru var:
1- Kitabı nasıl keşfettiniz?
2- Kitapta en sevdiğiniz/kendinize benzettiğiniz karakter kim? Ve neden?Şimdiden hepinizin bayramını kutluyorum, finalde buluşuruz 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçgüdü
VampireHayatınız elinizden alınıp yerine sonsuzluk bahşedilseydi, bunu ödül olarak mı görürdünüz? Yoksa olabilecek en kötü ceza mı? Peki ya cevap bir camın gerisinde olsaydı, yaralanmak pahasına camı kırar mıydınız? Alexandra kırardı. Ve Alex Laurent... On...