Bölüm 1 ❜ ᴛʜᴇ ʙᴇɢɪɴɴɪɴɢ

12.9K 455 179
                                    


Bölüm 1 ' Başlangıç
(Medya: BTS - Jamais Vu)

Merhabalar herkese. Öncelikle belki kapağından belki tanıtımından belki de yanlışlıkla sürüklendiniz buraya. Sebebi her ne olursa olsun keyifli okumalar diliyorum. WHY' ın her biriniz  için özel bir kitap olması dileğiyle.
Teşekkürler.

#########

"Karşı karşıya geldiğimiz ilk gün, ilk pişmanlığımdı."

Kaçmaya çalıştıkça saplanmak.

İşte Jungkook'un yaptığı tam olarak buydu. Aldığı her nefes, attığı her adım ve sadece hayatta kalmak için yaptığı her şey onu biraz daha dibe batırıyordu. Kaçmak ise imkansızdı. Onu bu bataklıktan, saplandığı yerden çıkarabilecek kimse yoktu. Jungkook, bunun aksine inanmayı çoktan bırakmış ve derin bir umutsuzluğun içinde kaybolmuştu.

Masada içmeye tenezzül etmediği kahvesinin buharlarının, zamanla nasıl kaybolduğunu izliyordu. Soğudundan emin olduğunda hızlıca eline alıp yudumladı. Bunu her yapışında mutlaka yüzünü ekşitir ve küfür ederdi.

Soğumuş kahvesinin ağzında bıraktığı tattan iğrense de sıcakken içmemiş olmasına da yapabileceği herhangi bir açıklaması yoktu. Sadece içmemişti.

"Jungkook sen de duydun öyle değil mi? Tanrım şimdiden sabırsızlanmaya başladım."

Jungkook, Tae'nin ona sorduğu soru ile acı çekerek içtiği kahvesinden ayrıldı. 'Neyi duymam gerekiyordu?' diye düşündü. Onları dinlememişti.

Genelde kendini ilgilendirmeyen bir konu olmadığı sürece ne dinler ne de konuşurdu. Ona göre konuşmak ve dinlemek saçma.. hayır gereksizdi. Kimse fikirlerini önemsediği için onu dinlemiyordu. Sadece kendilerine gelecek konuşma sırası için dinler gibi yaparlardı. Önemli olan her zaman kendi fikirleriydi.

"Ne duymam gerekiyordu?" dedi Jungkook. Sonunda ondan cevap bekleyen dostuna döndüğünde yüzünde, duymam gereken şeyin hayatımda hiçbir şey değiştirmeyeceğinden eminim der gibi bir ifade vardı.

"Ne zaman dinlendin ki zaten. Her neyse yeni gelen birinci sınıflardan bahsediyoruz. Hoseok hyungun dediğine göre gelenler efsaneymiş. Tanışmak için sabırsızlanıyorum."

Tae'nin heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu. Haksız da sayılmazdı. Üç yıldır matematik gibi bir bölümü okurken erkeksel ihtiyaçlarını giderebileceği birilerinin olmaması okuduğu bölümü cehenneme çevirmişti.

Her sene büyük umutlarla beklediği birinci sınıflar ona sadece yeni bir hayal kırıklığı yaşatmıştı. Ama anlaşılan bu sene gelenek bozulmuştu.

"Bu kadar sevinme Tae, eğer o kadar güzellerse şimdiden vazgeç. Hiçbiri seninle ilgilenmez."

Jungkook buydu işte. Asla söyleyeceği şeyleri düşünmez, mantık süzgecinden geçirmezdi. Pat diye söyleyiverir ve boş bakışların kendine yönelmesini sağlardı.

"Sen tam bir piçsin şimdi siktir git buradan."

Tae'nin haklı tepkisine karşı Jungkook yüzüne alaylı bir gülüş yerleştirdi.

"Gidiyorum bayım size iyi şanslar. Her ne kadar işe yaramayacak olsa da.."

"Eğer beş saniye içinde defolup gitmezsen seni inlete inlete öldürürüm."

Jungkook ceketini masadan alarak hızla çıkışa doğru ilerlemeye başladı.

Arada biraz mesafe oluştuğunda arkasını dönüp ona bakan Tae'ye el hareketi çekmiş karşılık olarakta aldığı bir çift 'Nasıl olsa sen benim yanıma geleceksin,' bakışıyla yürümeye devam etmişti.

WHY ' Regret // jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin