Bölüm 9 ❜ ᴛʜᴇ ᴘᴀɪɴs

2.9K 232 36
                                    

Bölüm 9 ' Acılar
(Medya: Lee Hong Ki - Insensible)

*Peçeteler hazırdır inş*

#########

"Benden önceki hayatına kaldığın yerden devam eder ve hayallerini gerçekleştirebilirdin."

"O i-iyi mi"

Titreyen nefesini duyduğumda boğazıma yerleşen yumru, varlığını tekrar hissettirmişti.
Soğukkanlı olmaya çalışarak cevapladım.

"Ufak bir kaza geçirdi. Şu an hastanedeyiz."

Ne hissettiğini tahmin etmek çok zor değildi.

"Hangi hastanedesiniz? Hemen geliyorum."

Hastanenin adını söyledikten sonra telefonu kapatmıştım. Konuştuğum birkaç dakika içinde Jungkook'un kime çektiğini anlamam pek zor olmamıştı. Olaylara verdiği tepkiler dahil ses tonu bile ona annesinden geçmişti.

"Doldurduysanız alıyorum."

Gözlükleri yine burun kemerinden aşağı düşmüş hemşire formlar hakkında beni uyardığında yere sabitlemiş olduğum bakışlarımı kağıtlara çevirdim.

"Alabilirsiniz. Bir de yanında geldiğim hastayı nereye götürdüklerini biliyor musunuz?"

Kağıtları eliyle toparladıktan sonra bilgisayarının önünde koydu.

"MR odasına götürüldü. Ameliyata alınıp alınmayacağına karar verilmesi gerekiyor."

"Ameliyat olacak kadar ciddi bir durum var mıdır?"

Her halimle bu işlerden anlamadığımı belli ediyordum. Sıkıntılı bir nefes aldıktan sonra başından gitmemi umarak cevapladı.

"Beyefendi bilemiyorum. Kanaması ciddi görünüyordu."

Verdiği cevaplar mantıklı olsada benim sorumu cevaplamıyordu. Ona bir hemşire olarak kendi görüşünü soruyordum.

"Peki teşekkürler."

Başımla selamladıktan sonra acilin önüne Jungkook'un annesini beklemek için çıktım. Çıkar çıkmaz yüzüme çarpan soğuk hava titrememe sebep olmuştu. Olanlardan dolayı üzerimde sadece ince tişörtüm vardı.

Göz ucuyla etrafı incelerken gelip giden ambulans sayısı beni hayrete düşürmüştü. Her birinin içinde farklı hayat hikayelerine sahip insanlar vardı. Bugün de bu insanlardan biri benim üzerinde çeşitli intikam planları kurduğum, yanında her daim çok önemli bir aksesuarı gibi ayırmadığı maskesini görebildiğim Jungkook'tu.

Her şey o kadar ani olmuştu ki ne olup bittiğini anlayamamıştım. Görebildiğim tek şey merdiven basamaklarından yuvarlanışıydı.

Zihnimi zorlayarak o anı hayal etmeye çalıştım. Laflayarak aşağı iniyorduk, saate bakıp ona kafeteryada yer kalmamış olabileceğini söyledim. Beni başıyla onaylamış ve adımlarını hızlandırmıştı sonra.. Sonrasında aniden dengesini kaybetmişti. Evet, evet eliyle başını ovuşturmuş ve sağa doğru hafifçe yalpalamıştı. Bir dakikadan kısa bir sürede onu bu kadar dengesizleştirebilecek şeyin ne olduğunu düşünürken başımın üstünde yandığını hissettiğim ampul beni olduğum yere tabanlarımdan yapıştırılmışım gibi hissettirmişti.

Eğer düşündüğüm gibiyse bu kimse için iyi olmazdı. Ne yapmam gerektiğine karar verirken harcadığım çabayı üniversite giriş sınavında bile harcamadığıma emindim.

WHY ' Regret // jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin