🥂Final ❜ ᴛʜᴇ ʀᴇʙɪʀᴛʜ / Part 1

2.5K 180 67
                                    

Final ' Yeniden Doğuş / Part 1
(Medya: Taeyeon - Spark)

UYARI!
Bölüm cinsel söylemler ve eylemler içermektedir. 18 yaşından küçük ve rahatsız olacak okuyucuların bu uyarıyı dikkate almalarını rica ediyorum.

***

Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı bile bilmiyorum.

Final için erken oldu, kesin batırdın, her şey aceleye gelmiştir gibi düşünceleriniz oluşmuş olabilir ama lütfen bana güvenin. Aksine artık daha fazla uzatmanın bir manası yoktu.

Final bölümleri ( bir ve ikinci partlar) benim bu hikâyede en çok içime sinen bölümler, bu yüzden içiniz rahat olsun.

Kendim yazdığım şeyi beğenmeden sizlerin de beğenisini bekleyemem öyle değil mi?

Bu bölüm herkesin yorumlarını görmek istiyorum, kırmazsınız beni umarım.

O hâlde keyifli okumalar ❤︎

***

Ölüm hiç beklenilmediği kadar ani gerçekleşirdi. Ağzınızı açıp, "Bir dakika, sadece bir dakika..." bile diyemeden olup biterdi. Her insan eninde sonunda bu dönüşüme maruz kalacaktı ama bu hiçbir zaman alışageldik olmamıştı. Hayatı boyunca ölülerle içli dışlı olan biri için bile tanıdığını kaybetmek kabullenmesi zor olmuştur. Evet, yolcu ederdiniz ama geride bıraktığı her şey kendisinin ölümünden daha çok acı verir, bir zamanlar yüzünüzde engelleyemediğiniz gülücükler oluşmasını sağlayan anılar, artık sonsuz bir hüzne neden olurdu.

***

Jimin kolları arasında uzanan bedenin düzenli soluk alışverişlerini dinliyordu. Karnı üzerine koyduğu eli iki saniyede bir havalanıyor ardından tekrar aşağı iniyordu. Yastığı üzerinde kendini biraz daha geri ittiğinde yüzüne bakabilmek için başını ona doğru çevirdi. Uzamaya başlayan kahkülleri kaşlarını aşarak gözlerine değmeye başlamıştı. Jimin, onu uyandırmamaya çalışarak tüm dikkatiyle gözleri üzerine düşen kahve tutamlarını geriye doğru taradı. Eli, saçları içinde kaldığında bir süre hareketsiz kalarak yüzü üzerinde gezdirdi bakışlarını.

Ona baktığı her an özlediğini daha net bir şekilde anlıyordu. Dün söylemeye cesaret edememişti ama tanrı biliyordu.

Jimin, Jungkook'u özlemişti.

Ondan nefret eden, onu zehirlemeye çalışan ama en sonunda kendisine yardım etmeye çalışmış olan Jungkook'u. İlk tanıştıkları yeri hatırlayan, kendisine karşı bilmiş bilmiş laf yetiştiren o adamı özlüyordu. Hatırlayamaması onun suçu değildi, biliyordu ama böyle hissediyor olmasını engelleyemiyordu.

Saçları içindeki elini geri çekerek göğsü üzerine koydu. Onunla birlikte olduğu her saniye, içindeki tüm endişeleri yok oluyordu. Yaşanmış olan geçmiş ve yaşanacak olan gelecek için düşünmeyi bırakıyordu. Sanki yanında olduğu zaman bunların hiçbir anlamı yoktu. Sonsuza kadar böyle kalacaklardı.

Göğsü üzerinedeki elini aşağı yukarı hareket ettirerek beyaz tişörtün kırışmasına sebep olduğunda Jungkook rahatsızca kıpırdanmış ve Jimin'i biraz daha sarmalamıştı. Elleriyle küçüğünün bel oyuntusunda çeşitli şekiller çizerken Jimin dudaklarını birbirine bastırdı. Uyanıp uyanmadığından emin değildi. Beli üzerinde hissettiği eller yavaşça tişörtünün içinde yukarı tırmandığında utanmazca gülümsedi ve o da gözlerini kapattı. Soğuk eller sıcak teninin her bir santimini serinliği ile ferahlatırken sertçe yutkundu. Onun kadar sakin kalmayı denemesi sadece birkaç saniye sürmüştü. Küçük ellerini tıpkı sevgilisinin yaptığı gibi beyaz tişörtten içeri daldırdı. Ürperdiğini hissettiği bedene karşı tekrar gülümsedikten sonra parmaklarını boynuna ulaşıncaya kadar yukarı taşıdı. Kendi boynunda da soğuk bir ten hissediyordu.

WHY ' Regret // jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin