Bölüm 13 ❜ ᴛʜᴇ ᴛʀɪᴘ

2.6K 201 125
                                    

Bölüm 13 ' Seyahat
(Medya: Alessia Cara - Growing Pains)

#########

"Hayatımı değiştiren adama son kez sarılabilecek miyim?"

Annemin her ayrıntısını önceden planladığı haftasonu tatilimiz için ufak bir çanta hazırlamıştım. İki gün için valiz götürenlerden değildim. İç çamaşırı ve çorap dışında iki tişört ve iki pantolon koymuştum. Tabi Jeju'ya gidip de denize girmemek olmazdı. O yüzden yanıma birkaç tane de şort almıştım.

Son olarak birkaç kişisel eşyamı da çantaya yerleştirdikten sonra fermuarı kapatıp odadan çıkmaya hazırlandım. Tam o sırada çok önemli bir şeyi unuttuğumu fark ettim. Bluetooth hoparlörüm.

Çalışma masamın çekmecesini açtığımda içinden bana bakan, geçen yıl New York'tan aldığım hoparlörüme göz kırptım. Onsuz bir tatil düşünülemezdi. Hoparlörü alıp çekmeceyi kapatırken gözüme çarpan şey bu aralar unutkanlık belirtileri gösterdiğimi kanıtlıyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra sıkıntıyla soludum. Omzuma taktığım çantayı aşağı indirerek onu da çantama attım ve nihayet evden çıkabildim.

***

Tae, Hoseok ve Yoongi ile havalimanında buluşacaktık. Jungkook ve Jin hyung ise bizimle gelecekti. Jungkook kendi gelemeyeceği için onu alma görevi de bana düşmüştü. Evlerinin önüne geldiğimde bastığım korna ile Jungkook gelmemi beklediğini belli ederek anında evden çıkmıştı. Arabaya tek başına binemeyeceğine kanaat getirerek aşağı inip yanına ilerledim.

Açık renk şortunun üzerine kendisine bir iki beden büyük olan mor bir tişört giymişti. Taktığı kırmızı şapkadan bahsetmiyorum bile.

"Selam Jimin."

"Selam."

Kısaca selamlaştıktan sonra çantasını sırtından almış ve arka koltuğa, kendi çantamın yanına bırakmıştım. Sıra onu bindirmeye geldiğinde bu kadar kalıplı olduğu için ona kızmayı ihmal etmedim. Tabii sesli bir şekilde değil, içimden.

"Sana çok zahmet veriyorum öyle değil mi? Ah aslında gelmek istememiştim ama annen çok ısrar edince kıramadım."

Tam ona kızdığım sırada neden kendini acındırıyordu ki?

"Hyung aynı durumda olsam eminim sen de bana yardımcı olurdun."

Haklısın dercesine başını salladıktan sonra belli belirsiz gülümsedim. Ön kapıyı açtıktan sonra kucağıma almak üzere ona doğru eğildim. Direkt olarak burnuma dolan çikolata kokusundan dolayı losyonunu değiştirmediğini anlamıştım. Yüzüne bakmamak için çabalarken sağ elimle sandalyesinin altından baldırlarını sol elimle de sırtını kavradım. Birkaç saniye içinde kollarımın arasındaydı ve gözleri bir saniye bile ayrılmadan dikkatle yüzümü inceliyordu. Bu anı bozmak için hiçbir acelesi yoktu.

Daha fazla direnemediğimde gözlerimi yeni traş edilmiş yüzüyle buluşturdum. O sırada alt dudağının altındaki siyah, nokta büyüklüğündeki ben ilk defa dikkatimi çekmişti. Konumlandığı yer gerçekten çok özeldi.

Birden midemde hissettiğim, sebebini bilmediğim hareketlenme ile bana dakikalar gibi gelen ama aslında yarım dakika bile sürmeyen bu yakınlaşmayı bozarak onu ön koltuğa yerleştirdim.

WHY ' Regret // jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin