Final ' Yeniden Doğuş / Part 2
(Medya: Jang Jae In - Kill Me Heal Me Ost)İlk partın aksine heyecanın daha da yüksek olduğu son bölüme hoş geldiniz!!!
Hiç vakit kaybetmeden başlayalım!
***
Aradan geçen üç saatten sonra Jungkook artık bileklerinden başlayan uyuşukluğun omuzlarına kadar ulaştığını hissediyordu. Kolları yer çekimine karşı koymakta zorlanıyor ve renk değiştirmeye başlıyordu.
Gittikçe kalabalıklaşan salondan partinin birazdan başlayacağını tahmin ediyordu. Yine de en son sırada olması fazla acımasız değil miydi? Tamam bu sikik insanlara bayıldığı söylenemezdi ama bugüne kadar isyan falan da etmemişti.
Dik durmak isteyerek ayaklarını birleştirmeye çalıştığında acıyla yüzünü buruşturmuş ve küfür etmişti. Zorlukla başını kaldırdığında gözleri merdivenlerden inen buradaki siyah giyimli herkese nazaran beyaz takımıyla dikkat çeken bedene takılmıştı.
Gelmişti.
Müzik yeniden kesildiğinde herkes salonun ortasında elindeki bastonuyla yürüyen adama karşı eğildi. Yüzlerdeki gülücükler silinmiş ve korku masaların aralarında kol gezmeye başlamıştı.
Floresanların rengi kırmızıya döndüğünde Jungkook alayla güldü. İşte başlıyorlardı. Bu yıl Golden Blue'nun tercih edilişi oldukça şaşırtıcıydı. Young Do burayı gözden çıkarmış olmalıydı. Seoul'ün en büyük gay barını.
Salonun sonuna ilerlediğinde arkasını dönerek gelenleri selamlamıştı. Dışarıdan olağanüstü lüks bir parti olduğu söylenebilirdi. Mekanın tasarımından giyilen kıyafetlere kadar her şey on dokuzuncu yüzyıldan kalma kraliyet partilerini anımsatıyordu. Tesadüf değildi tabii ki. Bu yılın teması on dokuzuncu yüzyıldı.
İnfaz yolları tamamen buna uygun tasarlanmıştı.
Jungkook'un gözü geldiğinden beri şu an Young Do'un arkasında kalan çeşitli eşyaların üzerindeydi. Hepsi de oldukça eski ve günümüze ait durmuyordu.
İlki tavana asılı olan ipti. İçlerinden biri asılacaktı. Konsept gerçekten de diğer senelerden farklıydı. İkinci sırada bekleyen giyotin de fena sayılmazdı. Saniyelerle ölçülen bir ölüm olacaktı. Jungkook'un bunların içinde en çekindiğiyse elektrikli sandalyeydi. İşte bu ciddi manada can sıkıcıydı. Her zaman yaptığı gibi kurşuna dizdirse ve kimseyi meşgul etmese olmuyor muydu? Gerçi görüyordu. Üç adet susturucu takılmış tabanca da vardı. Eski geleneklerden vazgeçememişti anlaşılan.
Jungkook zorlukla açabildiği gözleriyle aletleri saydığında yedi tane olduğu fark etti. Sekizinci neredeydi?
"Dostlarım hepiniz hoş geldiniz. Sizlerle yeniden bir arada olduğum çok memnunum," dedi Young Do. Ses tonu tek kelimeyle büyüleyiciydi.
"Hepiniz istediğim gibi çok şık görünüyorsunuz," diyerek elindeki bastonuyla davetlileri işaret etmişti. Bastonun ucu en son Jungkook'un üzerinde takılı kaldığında Young Do keyifle gülümsedi.
"Oh, Bay Jeon da buradaymış. Sizi gördüğüme sevindim," dediğinde Jungkook üç saat içinde kendini birkaç kez hırplayanlar yüzünden ağzında biriken kanı tükürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHY ' Regret // jikook
Fanfiction"Aşk, intikam için kıvranırken dahi ondan vazgeçememek miydi? " Üniversite öğrencisi Park Jimin, uysal karakteri ve parlak zekası ile gitgide popülerleşirken kendisini hiç beklemediği bir anda, acımasız bir ihanetin ortasında bulur. Artık yapması g...