32| gel ve gitme

2.3K 332 46
                                    

"Jimin, ben gidiyorum."

Jimin içtiği suyu dışarıya püskürttüğünde Taehyung elini onun sırtına koydu.

"Ne--Nereye gidiyorsun? Beni terk mi edeceksin? Ayrılıyor musun? Gerçekten hiçbir şey yapmadım. Tae-"

"Sakinleş," dedi ve güldü Taehyung. "Eve gidiyorum, daha doğrusu gidiyoruz. Artık vakti geldi."

"Bu kadar çabuk mu?"

Taehyung sırt çantasının fermuarını kapattı ve sırtına astı. "İki hafta. Çok bile oldu."

Jimin de Taehyung ile birlikte koltuktan kalktı. Onu göndermeyi istemiyordu. Birlikte yaşamaya çok alışmıştı. Onunla birlikte uyanmaya, onunla birlikte uyumaya... Şimdiyse onu, Taehyung'un cehennem olarak nitelendirdiği yere göndermek zorundaydı ve elinden hiçbir şey gelmiyordu. Sadece göndermek zorundaydı ve eli kolu bağlı oturacaktı. İstemiyordu işte.

"Söyleyeceğim hiçbir şey bunu değiştirmeyecek, değil mi?"

Çaresiz bir şekilde sorduğunda, gelecek cevabı çoktan biliyordu. Yine de kendini bunu sormak zorunda hissetmişti. Sanki aksi bir yanıt alabilirmiş gibi.

"Bunu gerçekten cevaplamamı istiyor musun?"

"Tamam, tamam," diye söylendi. "Ben... Sizi bırakayım o zaman."

*

Jimin: TAEHYUNG

TAE

ACILEN MESAJIMA CEVAP VERMEN GEREK KIM TAEHYUNG

Taehyung: Ne

Ne oldu

lyi misin?

Jimin

Jimin: hayır

öleceğim sanırım

yanıma gelmen gerek

hayatım tehlikede

Taehyung: ne oldu

jimin sakince uzatmadan ne olduğunu söyle

beni endişelendiriyorsun

Jimin: bardak

bardak kırıldı

her tarafta cam kırıklan var

mayın tarlasındaymışım gibi

sen gelmezsen öleceğim o yüzden gel bence evet evet gel ve sonra da gitme

Taehyung: sence de fazla çocuklaşmıyor musun

Jimin: çocuklaşmak mı

ben hep çocuktum zaten??

Taehyung: .....

Jimin: eğer gelmezsen kendimi öldüreceğimi söylesem gelir misin peki??

Ya da organ mafyasının eline düşsem?

Daha kötüsü

Yoongi hyungla 3 saat geçirdiğimi söylesem??

Taehyung: ekran görüntüsü alıp bunları ona göndereceğim

Jimin: vay canına

ekran görüntüsü almayı da mı öğrendin

tebrikler

bir sonraki seviyede kod yazmaya başlarsın artık teknoloji dahisi

Taehyung: canımı sıkmaya başlıyorsun

Jimin: bu çok büyük bir ithamdı

hemen geri al hemen

Taehyung: kafan mı güzel

evden ayrılalı 2 saat oldu ve o iki saat içinde kokain falan mı çektin

hey uyuşturucu baronunun eline düşmüş olma ihtimalin ne

Jimin: bu benim normal halim

o kadar aşıksın ki resmen aşkından gözlerin kör olmuş ve sevgilini tanıyamamışsın

*

"Hey, Park Jimin!"

Jimin, kendisine seslenildiğini duyduğunda arkasına döndü. Uzun süredir okul dahil hiçbir yerde karşılaşmadığı Yaerim ona sesleniyordu. Amacı neydi? Ya da kızın eski sevgilisinin Taehyung'a söylediklerinden sonra kızın konuşmaya hakkı var mıydı?

"Konuşabilir miyiz?" dedi kız ona ulaştığında. Jimin artık bu kızla ilgilenmediği için memnundu. Yani önceden en azından bir şekilde ilgisini çekebilecek olan bu kız, artık hiçbir şekilde çekici değildi.

"Neden?" Düz bir şekilde sorduğunda oldukça umursamaz görünüyordu.

"Söylemem gereken şeyler var. Yani sen pek umursamıyor gibisin ama-"

"Gördüğün gibi," dedi ve güldü Jimin. Elbette umursamıyordu.

"Ben söyledim," dedi kız tek çırpıda. "Partinin olduğu gece, sen eski sevgilimle kavga ettiğinde çok sinirliydi, b-ben de senin bir tehlike olmadığını ve eşcinsel olduğunu söyledim. Kim Taehyung o yüzden sana zarar verdi ve ben bu konuda kendimi iyi hisset-"

"Umrumda değil," diye yineledi. “Sen de değilsin, söylediklerin de."

Kız omzundaki çantayı daha sıkı tuttuktan sonra bakışlarını yere çevirdi. "Üzgünüm," dedi sessizce. "Zarar görmene sebep olduğum için üzgün hissediyorum."

"Üzerinden zaman geçti. Ayrıca söylediklerin bir yalan değil artık."

Kız başını hızla kaldırdı ve şaşkınlıkla ona baktı. Muhtemelen bir şansı daha olabileceğini, bir ihtimal Jimin'in onunla takılabileceğini falan düşünüyordu. Ama bu oldukça uçuk, mümkün olmayan bir ihtimaldi. Zaten önceden de Jimin'in duygusal olarak ilgilendiği birisi değildi.

"O-o zaman, b-ben gideyim."

Kız hızlıca adımlarını atarken, Jimin onun gidişini izledi. Popülaritesi ya da her neyse artık umrunda değildi ve bundan memnundu. Eskisi kadar partilemiyor veya insanlar tarafından önemsenmiyor olabilirdi ama eskisinden daha mutluydu. Eskisinden daha fazla yaşıyordu. Gerçekten arkadaşları vardı. Ruhunda hissettiği bir aşk vardı. Geri kalanı pek de önemli değildi doğrusu.

"Bu kız, sen partideyken içine düştüğün kız değil mi?"

Taehyung'un sesini duyduğunda bir anda yerinden sıçradı. Ödü kopmuştu.

"Sen burada mıydın?"

"Hayır, şimdi geldim. Önemli bir şey mi söyledi?"

Jimin omuz silkti. "Dedikoduyu yayan oymuş. Şu bana saldırmana sebep olan dedikoduyu."

Oto-kontrolü iyi olan birisi değildi. Genelde nerede ne söyleneceğini veya söylenmeyeceğini seçemezdi. Bunu söylememesi gerektiğini, Taehyung'un yumruklarını sıkmasından anladı.

"Sana zarar vermeme."

"Bunun artık önemli olmadığını biliyorsun, Tae."

Taehyung gözlerini kapattıktan sonra derin bir nefes aldı.

"Sadece... bazen aklıma geldiğinde-"

"Aklına gelebilecek yüzlerce anımız var, Tae. Öpüştüklerimizi falan düşünsen olmuyor mu?"


Wings of Freedom |vmin| ✓  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin