BTS-Run
Jimin, şarkısı bittiğinde arkadaşlarının bulunduğu masaya yürüdü. Biraz içse daha iyi olacağını düşünüyordu. Bu onu sakinleştirebilirdi. Belki de Taehyung'un söylediği şarkıyı da dinlerdi. Eğer kulaklarındaki uğultuyu bastırabilseydi...
"Güzel söyledin." Yoongi ona iltifat ettiğinde gülümseyerek karşılık verdi. Kendisini beğenmişlik olduğunu düşünmüyordu ama, güzel söylediğini biliyordu. Jimin'in sesini seviyorlardı.
O sıralarda sürekli boş olan ama V'nin gösterisi için o güne özel dolup taşan bar daha da kalabalıklaştı. Adım atarken birine değmemek zorlaşmıştı bile. İnsanlar geçerken rahat olsunlar diye, Jimin masaya daha çok yaklaştı.
Hoseok ve Jungkook çalan hareketli şarkıda dans edebilmek için sahneye daha yakın bir yerlerdeydiler. Jimin de dans etmek istedi. Dans etmeyi severdi. Taehyung bir sonraki şarkı için hazırlanıyor olmalıydı.
"Siz neden dans etmiyorsunuz?" diye sordu masanın başında dikilen üçlüye.
"Şey... ben..."
"Biz..."
Namjoon ve Seokjin gevelerken, Yoongi omuz silkti. "Üşendim." Jimin güldü. Bu grubu sevmişti. Sıradan değildi hiçbiri ve hepsi tanımaya değerdi. İnsanlardan kaçmak yerine, bir gün Taehyung'un da kendisi gibi düşünmesini isterdi.
Jimin dans etmeye çıkamadan şarkı bitmişti ve Hoseok ile Kook masaya doğru geliyorlardı. Küçük olan, birkaç masa ötede birine çarpıp adamın içkisinin üzerine dökülmesine neden oldu. Sadece ufak bir temastı. Omzu, omzuna çarpmıştı.
"Pardon," dedi Jungkook ve hafifçe eğilip, yoluna devam etti. En azından, çabaladı.
"Ne yaptığını sanıyorsun? Dikkat etsene," diye bağırdı adam. Bu bağrış gürültülü mekanda duyulduğunda insanlar uğraşlarını yavaş yavaş bırakıp o tarafa döndü.
"Bence biraz sakin olmalısınız," dedi Hoseok. Olayı sessizce kapatmaya çalışmıştı. "Bu şekilde çöze-"
Adam dirseğiyle onu karnından itince sesi ile nefesi kesildi ve geriye doğru sendeledi. Birilerine tutunarak düşmeyi engelledi. Bu, olayı sessizce çözemeyeceklerinin kanıtı olmalıydı.
"Öyle mi dersin?" dedi adam. Sarhoş olduğu, hiçbir şey yapmadan öylece duran Jungkook'a vurduktan sonra belli oldu.
Masanın etrafındakiler, Jimin ve diğerleri, o tarafa doğru ilerledi. Arkadaşlarını öylece bırakacak halleri yoktu elbette.
"Bunu daha normal şekilde halledebiliriz," dedi Jimin sakince. Hala kavga etmeye niyeti yoktu, bu çok açıktı.
"Normal yollardan mı?" diye tısladı adam. "Neden gidip kendini becermiyorsun? Böylece seninle uğraşmamış olurum."
"Bana bak seni sikik-" Yoongi olaya müdahale ettiğinde, Jimin onu omzundan tuttu. Evet, 6 kişilerdi ve bir kavgada her türlü o adamı alt edebilirlerdi ama kavgaya gerek yoktu.
Adam kendisine küfür edildiğini duyunca Jimin'i kenara itti ve Yoongi'nin üzerine yürüdü. Yoongi ondan beklenilenin aksine gözlerini bile kırpmadan adamın kendisine ulaşmasını bekledi.
"Hey, sen!"
Etraf tamamen sessizken, mikrofondan bağıran Taehyung elbette herkesin ilgisini çekmişti. Taehyung elindeki gitarı tabureye bıraktı ve sahneden inip hızlı adımlarla oraya yürüdü. İnsanlar o geçerken, geri çekilip geçmesi için izin veriyorlardı.
"Sen! Nasıl benim gösterimi mahvetmeye ve-" durdu ve burnunu tutan Jungkook ile hala nefes almakta güçlük çeken Hoseok'a baktı. "-arkadaşlarıma bulaşmaya cüret edersin?"
![](https://img.wattpad.com/cover/124004839-288-k654361.jpg)